6

41 8 75
                                    

Yorgunum buna rağmen yazıyorum değerimi bilin arkaddaşlar jssjsjs

——

"Hadi kalk tabloya devam edelim"

"Şimdi mi? Şu an yani?"

"Evet hadi" diyerek gülümsemişti ve içeriye geçmişti, kalkıp arkasından gittiğimde "burda bekle malzemeleri alıp geliyorum diyerek gözümden kaybolmuştu". Kalbim hızlı atmaya başlıyordu, ellerin titriyordu, neden bu kadar panikliyordum ki alt tarafı bi poz vericem tişörtsüz, evet tişörtsüz. Elinde bir sürü boya kalem ne varsa getirmişti, ve benim oturacağım sandalyeyi yerine koymuştu. Üstüne oturup arkamı dönmüştüm.

"Çıkarayımı?"

"Evet sadece tişörtünü çıkar ve tam bu pozisyonda dur"

"Peki"

Tişörtümü çıkardığımda, ona sol kolumun dövmeli yanını sunmuş oluyordum, biraz daha iyi yerleşip onunda hazır olmasını bekliyordum.
O'da hazır olduğunda bana başlıyorum diyerek işaret vermişti.

"Biraz daha dik durmalısın"

Sırtımı düzelterek "Böyle iyi mi?" diye sormuştum. Ayak sesleri duyduğum anla sırtıma değen sıcak eller bir olmuştu.

"Böyle dur biraz daha bük, belini biraz öne itmen gerek"

Bir eliyle sırtımın üst tarafını ittirip diğer elini ise belime koymuştu.

"Tenin çok şaşırtıcı bir şekilde yumuşak"

Yutkunarak teşekkür ettiğimde, Taehyung yerini bulmuştu bile. Aslında neyin bu kadar utandırıcı olduğunu tahmin ediyordum ama düşünmemeliydim, sonuçta kabul etmiştim. Aradan yarım saat geçmişti ve her 10 dakikaya ara veriyorduk.

"Jungkook eğer sakıncası olmazsa rica etsem şortunuda çıkarabilir misin, şimdi fark ettimde belinde gamzelerin var ve benim için daha kolay olur çizmek için"

"Tabi olur yani bu kadarını yapmışız"

"Teşekkür ederim ama gerçekten zorunlu değilsin"

"Sorun değil" diyerek elim şortuma değdi ve yavaşça indirdim, şu an utançtan kafamı kaldıramazken, hemen pozisyonumu geri aldım.

"Önündeki koltuğa eğilip tutunur musun lütfen"

Onun dediği gibi yaparken kalbimin atış seslerini duyabiliyordum aynı zamanda avuçlarımın yaş olduğunu hissediyordum. Sanki tablodaki pozisyonu ben almış gibiydim.

Bir saat geçmişti ve bittirdiğini söylemişti, ben kalkıp hemen hem şortumu hemde tişörtümü giyinmiştim aynı zamanda saate göz atmıştım, gece on ikiyi bulmak üzereydi.

"Nasıl olmuş bakabilir miyim?" diye sorarak yanına varmıştım.

Pastel boylarla renk katmıştı ve her şey o kadar ince detaylıydı ki, saçına varana kadar detay vardı, yüzünün içine bişey yapmayacağını söyledi ve boş bırakmıştı.

"Çok güzel olmuş, ellinde gerçek bir marifet var"

"Teşekkür ederim Jeon, seninde vücudun bir eserdir benim için"

Ona bakıp yandan gülümsemiştim, ve bu sıcaklıkta havuz başına oturmaya karar vermiştik, güzelce yerleşip en sevdiği şekerlerden getirmişti Taehyung, yine her zaman ki gibi şeftalili şeker, arkayada her zamanki gibi yine bir şarkı, ama bu sefer Billie'nin Birds Of A Feather şarkısıydı.

"İyi iş çıkardın Jeon"

"Teşekkür ederim sanatçı sensin asıl sen iyidin"

"Teşekkürler, senin gibi birini kaçıramazdım, hayal güçlerim yetmiyordu bu tabloyu bitirmeye, sen gelmeyeli 2 haftadır bir şeyler deniyordum, ama sonucu hoşuma gitmiyordu"

"Ciddi misin?"

"Evet genelde bir tabloyu hemen bittirmek için uğraşırım, ama bu sefer başaramıyordum, sen eksiktin demekki"

Beni yine utandırmıştı, hoşuma gidiyordu böyle iltifatlar, ne kadar annemden ve jiminden arada sırada iltifat alsamda, hayatımda özel birileri, başka arkadaş olmadığı veya babam olmadığı için hoş geliyordu kulağa bu söyledikleri.

"Böyle demen hoşuma gidiyor, bir şeyi tamamlamam çok hoş"

"Sende çok özellik var Jeon, değerlendirmelisin"

"Ne gibi mesela?"

"Çok zarifsin, vücudun mükemmel ve sesinde öyle, ayrıca kalbin temiz"

"Böyle deyince kalbimi hızlandırıyorsun"

"Sende benimkini"

Ona baktığımda onun çoktan bana baktığını fark etmiştim, gözleri çok güzel bir şekilde parlıyordu, havuzdaki ışıklar gözlerini bir havai fişek gibi parlatıyordu. Göz temasımızı keserek kollarına arkasına sabitleyecek şekilde yerleştirdi.
Bende kollarımı dizlerime koydum ve havuzun hafif dalgalarını izliyordum.
Ayaklarımı suya sokmaya karar verdiğimde hemen Taehyung'da sokmuştu.
Yine uzun sohbetlere dalmıştık, hayatta ne yaptığımızı sohbet ediyorduk.

Birden sohbet kesilmişti ve bel dakikadır ikimizden suskun bir şekilde ayaklarımızı salıyorduk. Omzumda el hissetmemle kendimi su'da bulmam bir olmuştu, yer yüzüne çıktığımda Taehyung'un gülüşleri kulaklarımı şenlendiriyordu.

"Sen varya Kim hapı yuttun"

Ayağından tutup onuda suya çektiğimde kollarını boynuma sarıp ikimizde suyun içindeydik.
Sudan kafamızı çıkarıp koca kahkahalar atıyorduk. Su sayesinde üstündeki tişört tenine yapıştığını görüyordum ve gözüm oraya takılmıştı. Hemen gözlerimi kaldırmıştım, ve o hala gülüyordu hafifçe, yüzüme elleriyle suyu atıyordu, ve baya bir süre birbirimizin üstüne çocuk gibi su salıyorduk.

En sonunda yorgunluktan sırtımızı havuzun kenarına yaslamıştık yan yana yıldızlara bakıyorduk.

"Jeon?"

"Hm"

"Hayatında henüz birileri var mı?"

——

Hoobaaaa napıyonuz aşk bahçelerim

Oy vermeyi unutmayın⛵️

Airbnb // taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin