8 | kırık kalp rolü yapan sahte erkek arkadaş

102 16 11
                                    

Taehyung

Kulüp etkinliği için ayrıltılmış kafenin önünde yaklaşık yarım saattir Yongsun'u bekliyordum. Onu yedi kere aramıştım ve bana her seferinde beş dakikaya burada olduğunu söylemişti.

Saatime baktım. Neredeyse sekize geliyordu ve etkinlik de o saatte başlayacaktı. Kulüpteki herkes kafeye girmişti bile. Onlar kulüp başkanı Namjoon'u ve sekreter Yeonjun'u bekliyordu, ben ise çocukluk arkadaşım Yongsun'u.

"Taehyung!"

Adımın seslenilmesiyle kafamı kaldırdım. Görmek istediğim kişiyi gördüm görmesine ama adımı seslenen kişi, görmek istediğim kişi değildi.

"Aynı kulüpteyiz!"

Adımı seslenen kişi Hoseok'du. Boynuma atlayıp bana sarılınca ona karşılık vermedim. Omzunun üzerinden Yongsun'a bakınca neden onunla geldiğini anlayamamıştım.

"Yolda karşılaştık." dedi Yongsun ben Hoseok'un kollarını tutup kendimden ayırınca.

"Evet. Hadi artık girelim. Etkinlik neredeyse başlayacak!"

Hoseok, sanki geç kalan onlar değilmiş gibi aceleyle konuşmuştu. Koluma girip beni kafeye sürüklerken arkamızda kalan Yongsun'a baktım.

Gerçekten, rastlayacak başka kimse kalmamış mıydı?

İçeri girdiğimizde etrafa bakındım. Yeonjun'un düzenlediği çok belliydi. Partilerinin okul sınırları içerisinde olabilecek en iyi şekli gibiydi burası.

Sarı, loş ışıklar vardı. Masa ve sandalyeleri kaldırmışlar ve herkes için çok geniş bir alan açmışlardı. Her yerde balon vardı ve tavandan renkli kağıtlar sarkıyordu. Çok tatlı dekore edilmişti.

"Vay canına. Burası harika olmuş!"

Yongsun bize yetişip yanımızda etrafı incelerken içimden geçenleri söylemişti. Onu kafamla onayladım ve köşedeki içecek standını gösterdim.

"Limonata var. Hadi gidip alalım."

Hepimiz birer bardak limonata aldığımızda Hoseok hala kolumdan çıkmamıştı. Şu an dışarıdakilerin ne düşündüğünü merak ediyordum açıkçası. Yanımda sevgilim olduğuna emin oldukları ama aslında beraber büyüdüğüm ve benim için kardeşten farksız olan Yongsun ve diğer tarafımda da koluma girmiş ve bana fazla yakın duran sapığım Hoseok.

Ortada da etrafı incelerken somurtan ben. Kaç kere kolumu ondan kurtarmaya çalışsam da asla beni bırakmıyordu. Sıcak basmıştı!

Kapı açıldığında sonunda Namjoon ve Yeonjun kafeye gelmişlerdi. Alkışlama bahanesiyle kolumu Hoseok'dan kurtardım. Namjoon'yn kafasında kocaman hasır bir şapka vardı. Yeonjun ise zincirli, pembe bir kovboy şapkası takıyordu.

Tanrım, o kovboy şapkasını istiyorum.

Namjoon ve Yeonjun hâla beni görmezden geliyordu. Herkesin kulüp odasındaki gibi odanın bir yarısına oturmasını istemişti. Biz yere bağdaş kurup oturduğumuzda kafenin boş kalan diğer yarısına da onlar geçti. Bizler gibi oturmamışlardı, ayakta bekliyorlardı.

Ayrıca biz oturmadan önce Yongsun'u diğer yanıma almıştım ve Hoseok ile aramıza girmesini sağlamıştım.

Sonunda biraz kişisel alan!

"Şimdi ilk etkinliğimizi size anlatıyorum." Yeonjun konuşmaya başladığında Namjoon arkadan bir sürü kağıt ve kalem almış oturanlara dağıtmaya başlamıştı.

"Bu kulüpte kimse yabancılık çekmemeli ve küslük olmamalı. Hepimiz birbirimizi tanımalıyız. Bu yüzden öncelikle kendimizi tanıtacağız."

Namjoon yüzüme bakmadan bana kalem ve kağıt verirken ona teşekkür ettim. Diğerlerine gamzelerini göstererek gülüp vermişti bu malzemeleri fakat benimle göz göze bile gelmemişti.

Apple Cider | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin