HOMOFOBİK -BXB

[-10-]

Tekel bayiden elim dolu bir poşetle çıktım. Bir elimde mavi bir kot ceket, diğer elimde poşetle arsaya doğru ilerledim.

Bu sırada cebimdeki telefon titreyince kot ceketi omuzuma doğru atıp telefonumu açtım. Son bir aydır sürekli konuştuğum çocuktan bir dünya özür mesajı gelmişti ve hâlâ yazmaya devam ediyordu. Gözlerimi devirdim. Konuşmanın ortasında görüntülü arayıp sikini göstermeye utanmıyordu ama sapık herif. Bir de yüzsüz yüzsüz özür mesajı atıyordu. Onu engellediğim sırada üstten başka bir mesaj geldi.

Buğra sigara içerken fotoğrafını çekip atmıştı.

Altına da "Bekliyorum" yazmıştı.

Kameraya atmış olduğu ultra seksi bakışları umursamadan hemen cevap yazdım.

"Sigara içen maymun diye paylaşsam patlar bu foto."

Cevabı beklemeden telefonumu cebime attım. Bildim bileli hep boş olan arsaya yürüdüm. Gözlerim etrafta gezerken Buğra'yı gördüm. Sırtını binanın duvarına yaslamış, çimlerin üstünde oturuyordu. Hemen yanındaki büyük ağaç sayesinde pek dikkat çekmiyordu. Yanına ilerledim. Beni hemen fark etti.

"Gel buraya otur." Diyerek yana kayıp bana yer açtı. Ağacın gövdesi ile onun bedeni arasındaki boşluğa oturdum.

"Al da geberme." Dedim ceketi ona uzatıp.

"Ver ver," dedi telefonunu çimenlere bırakıp. "Dondum yemin ederim."

O ceketi giyerken poşeti karıştırıp çikolata buldum. Acıktığım için kalan tüm harçlığımla abur cubur almıştım. Abur cuburlar bile çok pahalıydı artık. Babamın verdiği iki kuruş harçlık bir sike yetmiyordu. Ben de düşünceli veya tutumlu biri değildim. Neyse Selim'den yürütürdüm bir şeyler.

"Bana da aldın mı ondan?" Dedi poşetin içine bakıp.

"Yoo." Dedim çikolatadan bir ısırık daha alıp.

Çatık kaşlarıyla baktı bana. "Bir de en sevdiğimden almış." Bilerek onun sevdiğini seçmiş olabilirdim.

Buğra elleriyle elimi tuttu. Ben ne olduğunu anlayamadan eğilip çikolatanın tamamını ağzına aldı. "Lan hayvan herif!" Dedim kafasına vurup. Geri çekildi ve sırıtarak çiğnedi çikolatamı. Ona ters ters baktım.

Gay olduğumu öğrendiğinden beri benden her konuda iğreniyor sanıyordum. Bu yüzden biraz şaşırmıştım bu hareketine.

Onu boş verip enerji içeceğini açtım. Bira sevmediğim için gece en iyi bu gidiyordu. Zaten iki saat sonra okula gidecektik. Ayık olmam lazımdı.

Buğra ilk aldığım suyu içti. Ardından aldığım şeylerden yemeye başladı. Açtı belli ki.

"Acıkmışım he." Dedi ağzı cipsle doluyken.

"Belli oluyor."

"Beni düşündüğün için aldın değil mi bunları?" Dedi ağzındakini yutup.

"Sen sikimde bile değilsin, kendime aldım ama Bülent Ersoy'a benzeyen tipini görünce iştahım kaçtı."

Buğra sıkıntılı bir nefes verdi arkasına yaslanıp. "Efe aramızı düzeltmeye çalışıyorum, sen de bunun farkındasın." Bir anda ciddi bir sesle konuştuğu için duraksamıştım. "Neden hâlâ inat edip benden nefret ediyor gibi konuşuyorsun?"

Gözlerimi önüme çevirdim. Elimdeki şişenin açma halkasıyla oynarken "Çünkü senden nefret ediyorum." Dedim.

Kasılan bedenini hissettim. "Harbiden mi?" Sesi fazlasıyla sakindi. Ona bakmadan hızla başımı salladım. "Neden peki?"