[-12-]

1.5K 170 225
                                    

"Kimle konuşuyorsun?" Dedi Buğra çatık kaşlarıyla telefonuma bakmaya çalışıp.

"Ananın amından seni çıkarırken yere düşüren ebenle."

Telefonu kapattım ve dibime girmiş çocuğu umursamadan sigaramdan derin bir nefes aldım. Gözlerim duman yüzünden kısılmıştı.
  

Selim'in bana olan duygularından aylar önce emin olmuştum. Hâl ve hareketleri 'sana aşığım!' Diye bağırıyordu. O bunu ne kadar belli etse de yavşama konusunda berbattı. Bu yüzden ilk adımı ben atmıştım. Sonuçta Selim zeki ve yakışıklı bir çocuktu, belki ondan hoşlanabilirdim, bir ilişkimiz olabilirdi.

Ama o korkaklık yapmıştı. Ben ona doğru bir adım attıkça o iki adım geriye gidiyordu. Ailesinden çok korkuyordu. Beni seviyor olsa bile benden bu şekilde karşılık almak istemiyordu. Bırak sevgiliyi, asla flört bile olamazdık onunla.

Bu yüzden ben de arkadaş olarak kalmayı tercih etmiştim. Sonuçta kendisi istemiyordu. Hem ben ona değer veriyordum, benim ısrarıma dayanamayıp karşılık verirse ailesiyle sorun yaşardı, bunu istemezdim.

Buğra çenemi tutup yüzümü kendine çevirdi. Ağzındaki sigara dumanını yüzüme üflediğinde küfür edip ittim onu. "Girme dibime."

Selim'in dedikleri yüzünden içim hiç rahat değildi. Buğra'nın bir boklar karıştırdığını söylemişti. İçimde şüphe kırıntıları baş göstermişti dedikleriyle.

"Niye? Öperim diye mi korkuyorsun?" Tam sinirle ona dönmüştüm ki yanağımı öptü ve sigara içmek için girdiğimiz kıç kadarlık malzeme odasında benden kaçtı. Sadece birkaç adım.

"Yapma şunu amına koyayım." Dedim elimle yanağımı silip.

Buğra sırıtıp tekrar dibime girdiğinde onu ittim ama benden daha uzun ve yapılı olması sayesinde yerinden bile oynamamıştı. Başımı kaldırıp ona baktım çatık kaşlarımla.

"Efe..." diye mırıldandı bir eliyle yanağımı kavrayıp. Gözlerindeki sinir bozucu ifade silinmişti ve daha anlamlı bakıyordu. Çatık kaşlarım düzelirken Buğra elini belime sardı.

Yutkundum. "Ne yapıyorsun?"

Alnını alnıma yasladığında burnuma sigarayla karışmış kokusu doldu.

"Efe sürekli senin yanında olmak istiyorum..." Derin bir nefes alıp gözlerini yumdu. "İlk vicdan azabı çektiğim için yanaştım sana, amacım gönlümü rahatlatmaktı. Ama..." Dudaklarını birbirbine bastırdı.

"Ama?" Diye devam etmesini istedim.

"Ama beklemediğim şekilde senin yanında mutlu olmaya başladım. Sanki içimde bir boşluk vardı ve seninle takılmaya başladığımdan beri o boşluk dolmuştu. Önceden böyle değildi. Her arkadaşım gibiydin sen de, sıradandın. Ama şimdi gözümde arkadaştan çok daha ötesin. Bilmiyorum bu duygunun ne olduğunu..."

Sol göğsüme tatlı sızılar, mideme de heyecandan kaynaklı kramplar girdi. Bir sürü gayle konuşmuştum ama hiçbiri karşımdaki çocuk kadar açıklayıcı olmamıştı. Halbuki Buğra sözde homofobik bir heteroydu.

Aklıma Selim'in dedikleri gelirken dudaklarımda oluşan minik tebessüm silindi. İçimdeki heyecan söndü.

"Yalan söylüyorsun." Dediğimde Buğra birkaç saniye duraksadı, ardından gözlerini açıp yüzüme baktı.

Gözlerinde karmaşık bir ifade olduğunu gördüm. "Ne yalanı?"

"Amacın ne Buğra? İnanmamı mı bekliyorsun dediklerine?" Ellerini ayırdı benden. "Bir anda gelip bana iyi davranıyorsun diye benim her şeyi unutup seninle can ciğer olmamı mı bekliyorsun?"

Birkaç saniye gözlerime baktıktan sonra "Böyle mi düşünüyorsun Efe?" Dediğinde kırgın ses tonu afallamamı sağladı. "Ben gelip sana duygularımı ifade etmeye çalışıyorum ve sen bana yalancı muamelesi yapıyorsun?" Gözlerime hayal kırıklığıyla bakarken söylediklerim için pişman olduğumu hissettim. "Senin gözünde ne kadar kötü biriyim bilmiyorum, ama en azından bu kadar önemli bir konuda yalan söyleyecek biri olmadığımı biliyorsun sanıyordum, sonuçta arkadaştık bir zamanlar." Gözlerindeki üzgün ifadeye biraz da öfke karışmıştı.

"Buğra be-" Sözümü kesti.

"Bu kadar vicdansız olduğunu bilmiyordum. Hatalarını telafi etmeye çalışan birine bu şekilde boktan davranacak, sana duygularını açıklamaya çalışan birine 'yalancı' diyecek kadar vicdansızmışsın sen Efe."

Vicdanımı sızlatan şey bakışları mıydı, ses tonu muydu, yoksa sözleri miydi bilmiyorum. Kendimi kötü hissetmeye başlamıştım.

Başını ağır ağır salladı. "Hata yapmışım," dediğinde ellerimden biri yumruk olmuştu, tırnaklarım avucuma batıyordu. "'Efe iyi biri, benim pişman olduğumu görürse beni affeder, eskisi gibi oluruz' diye düşünmekle koca bir hata yapmışım."

Yüzüne üzgün üzgün baktığım sırada gözleri iki gözüm arasında mekik dokudu. "Senden hoşlanmaya başladığım için özür dilerim, emin ol ben de istemezdim bunu. Senin düşündüğünün aksine de yalancı değilim."

Yine ağzımı açıp saçmalamak, lafını ona yedirmek istedim ama yapamadım. Sanki ona bir dünya küfür etmişim gibi konuşmuştu ve ben çok bir şey dememiş olmama rağmen bok gibi hissediyordum.

Buğra son defa bana bakıp kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Arkasından bakarken dudaklarım büküldü. Aptal homofobiğin teki için vicdan azabı çekiyordum.

"Saçmalama Efe, asıl o piç vicdan azabı çeksin sana dedikleri yüzünden." Aklıma eskiden bana dediklerini getirip kendimi öfkelendirmeye çalışıyordum ama pek işe yaramıyor gibiydi.

"Siktir ya." Diyerek kapıyı açıp dışarı çıktım. Koridorda yürürken zilin çoktan çaldığını gördüm. Sınıfa ilerleyip girdiğimde hocanın henüz gelmediğini gördüm.

Selim'in yerine geçtiğini, Buğra'nın da arkamızdaki boş sıraya oturduğunu fark ettim. Buğra bu sefer onu kovup benim yanıma oturmamış mıydı?

Camdan bahçeyi izleyen, morali bozuk çocuğa bir bakış atıp Selim'in yanına oturdum.

"Sonunda yerime geçmeme izin verdi." Dedi Selim mutlu bir halde.

"Hm hm..." diye mırıldandım başım eğik düşünürken. Ağır mı konuştum acaba cidden? Ya da Buğra böyle konularda hassastı da ben mi bilmiyordum?

"Ne oldu?" Dedi Selim omuzuma dokunup.

Ellerimi hırkamın cebine koyup omuz silktim. "Hiç."

"Emin misin?"

"Eminim."

Yüzüme emin olamayarak bakıp önüne döndü ve hangi ara geldiğini bilmediğim hocayı dinlemeye başladı. Kırk dakika boyunca dersi dinlemiş, sessiz kalmıştı ve ben ilk defa sıkılmıştım.

Buğra malı sürekli derste benimle uğraşıp durduğu için şu an Selim'in alışık olduğum halleri sıkıcı geliyordu.

Ofladım. Harbiden bok gibi hissediyordum.

***

Manipülasyon denince de Buğra 😀









HOMOFOBİK -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin