[-19-]

1.4K 147 87
                                    

Buğra'dan bir cevapsız arama (03.43)

Buğra'dan iki cevapsız arama (03.45)

Buğra: Kapya ciksna (03.52)

Görüldü... (04.10)

Efe: Ne
*İletilmedi...

Efe: Bir şey mi oldu
*İletilmedi...

Efe: Bu mesajlar niye gitmiyor amk
*İletilmedi...

 
  
 
Saniyeler önce uykumdan koptuğum için bulanık gören gözlerimle ekrana bakarken gözlerimi kırpıştırıp yataktan çıktım. Buğra mı gelmişti? Hem de bu saatte?

Gözlerimi ovaladım yürürken. Kapının kilidini açıp araladım kapıyı. Bakışlarım ilk kapıya yaslanmış bedeni buldu. Uykulu halim anında yok olurken Gözlerim kocaman oldu. Kapıyı tamamen açtım ve ağzı yüzü dağılmış, üstü başı kan içinde olan Buğra'ya baktım.

Buğra kapıyı açmamla birlikte içeri doğru bir adım atacaktı ki dengesini kaybetti ve düşmekten son anda kurtularak bana tutundu. Resmen bayılmak üzereydi.

"Buğra ne oldu böyle?" Dedim korkudan bağırmamak için zor durup. Kollarımı düşmesin diye sıkıca doladım çamur kokan çocuğa.

"Efe..." bir elini ağzına kapattı. "Tuvalete götürsene beni." Diye konuştu zorlukla. Kusacağını anladığımda dikkat ederek koridorda yürüdüm ve hemen yaşaran gözlerimle tuvaletin kapısını açtım. Işığı açtığımda Buğra kollarını benden ayırdı ve paspasın üstüne çöktü. Kirli elleriyle klozetin kenarlarına tutunurken kusmaya başladı.

Yanına çöküp mahvolmuş yüzüne baktım. Karnıma koca sancılar girerken Buğra'nın çıkarttığı sarı-kahvrengi sıvının ne olduğunu anlayamamıştım. Sanki organlarını kusuyormuş gibi acı çeken bir ifade vardı yüzünde.

Anne ve babam gelmesin diye tuvaletin kapısını kapattığım sırada Buğra nefes nefese kalmıştı. Derin nefesler alarak doğrulmaya çalıştığında hemen kolunun altına girip kaldırdım onu. Lavaboya ilerlediğinde suyu açtım. Yumruk atmaktan yara olmuş elini suya götürdü ama resmen titriyordu bedeni.

"Dur." Diyerek durdurdum onu ve tek elime su alıp dudaklarına dayadım. Buğra avucumdaki suyu alıp ağzına çalkaladı ve tükürdü lavaboya. Tekrar su alıp aynısını yaptım. Ağzını temizlediğinde ona destek olarak çıktık banyodan. Buğra'yı odama götürdüm canını yakmamaya çalışarak.

Kavga ettiği ortadaydı. Ama bu hale gelmek için kaç kişiyle kavga etmiş olabilirdi ki?

Aklıma onların kalabalık serseri arkadaş grubu geldi.

Buğra yatağımın üzerine oturup omuzumdaki kolunu çekti. İnleyerek yatağa uzandı. Morarmış gözlerini zorlukla açıp bana bakarken yutkundu. "Su getirsene."

Gözlerimi silerek mutfağa koşarcasına ilerledim ve bir bardak su doldurdum. Tekrar odama döndüm. Buğra'yı ensesinden tutup başını kaldırmasını sağladığımda suyun hepsini içti. Başını geri yatağa bıraktı gözlerini yumarak.

Üstündeki krem rengi kazağa damlalar halinde kan bulaşmıştı ve oldukça kirliydi. Pantolonunun paçaları da aynı şekilde çamur içindeydi.

"Efe..." dedi göğsü aldığı derin nefeslerle şişerken. "Harbiden iğrenç miyim ben?"

Yatağın önünde çöküp saçlarını öptüm. "Değilsin."

"Karma yasası gerçekmiş."

Dediği şeyi anlamaya çaba sarf etmedim ve alnından da öptüm. "Arkadaşların yaptı değil mi?" Sessiz kaldığında emin olmuştum onların yaptığından. "Benim yüzümden mi?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HOMOFOBİK -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin