𝐀𝐌𝐀𝐑𝐈𝐒 || Bin yıl önce iki cadı kız kardeş arasında bir anlaşma yapılmıştı ve bu anlaşma iki masumun tüm hayatını karartmıştı.
Gün gelecek, intikam fırsatı doğacaktı.
The Originals fanfiction by accidentallinguist
Başlangıç: 17.03.2024
Mikaelson malikanesi o gece ışıklara, müziğe, su gibi akan içkilere ve dansa ev sahipliği yapıyordu.
Rebekah imkansız demeden sadece birkaç saat içinde şaşaalı bir eğlence düzenlemeyi başarmıştı. En kaliteli içkiler, kabiliyetli bir orkestra, lezzetli atıştırmalıklar ve dekorasyonlar tamamen eksiksizdi.
Ayrıca bu kadar kısıtlı bir zaman diliminde bu kadar çok kişiye ulaşabilmesi de muazzamdı çünkü bu gece Mikaelson malikanesinde yüzlerce konuk vardı.
Klaus'un sadık vampirleri, Guerreralarla birlikte birkaç kurt adam sürüsü daha ve Naipleri Tunde ile birlikte dokuz cadı meclisinin tamamı partiye katılmıştı.
Tunde bu eğlencenin cadıların New Orleans Konseyine katılacağının duyurulacak olması şerefine düzenlendiğini sanıyordu çünkü Elijah öyle sanmasına izin vermişti.
Ancak Tunde bilmiyordu ki bu parti onun bu gece ölecek olması şerefine düzenleniyordu.
Normalde Klaus işi uzatıp zafer anının tadını biraz daha fazla çıkarmayı tercih ederdi ama bugün Tunde'nin oğullarını öldürmüşlerdi.
Tunde onların yokluğundan şüphelenir ve öfkelenirse onu alt etmek zor hâle gelirdi, o yüzden Orion ve Cyrus'un birkaç saatlik yokluğu şüpheli hâle gelmeden onun işini bitirmeleri gerekiyordu.
Bu nedenle de bu partiyi sadece birkaç saatte organize etmek zorunda kalmışlardı ama yine de ortalamanın üstündeydi.
Mikaelson eğlenceleri dillere destandı, New Orleans'ta bir ünleri vardı ve bunu kaybetmeye de henüz hazır değillerdi ne de olsa.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Amaris yerlere kadar uzanan koyu kırmızı, tül etekli, ince askılı vintage bir elbise giymişti. Başında altın sarısı işlemeli bandanası vardı ve dirseklerine kadar uzanan siyah eldivenler takmıştı.
Sarı saçları bukleler hâlinde omzuna dökülüyordu, elbisesini uzun inci bir kolyeyle tamamlamıştı.
Yedi santim uzunluğundaki topuklunun üzerinde zarifçe ve asaletle yürüyor, elindeki şampanya kadehiyle dolanıp konuklara selam veriyordu.
Uzaktan Mirabelle ve Altair'i görünce -fark edilmeyecek gibi değildi- onların yanına gitmeye karar verdi Amaris.
Bu ikiliyi son zamanlarda sürekli bir arada görüyordu ve sevgili olup olmadıklarını merak etmişti istemsizce, her daim dip dibeydiler çünkü.
Leonard, Altair'in hoşlandığını ama bunu bir türlü kabul etmediğini söylemişti. Öte yandan Mirabelle'in hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyordu ama Altair'in yanındayken keyfi yerindeymiş gibi duruyordu.
