3 - ❝ölümler silsilesi.❞

220 49 56
                                    

↠↠↠↞↞↞

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

↠↠↠↞↞↞

"Gerçekten burada mı yaşıyorlar?"

Amaris karşısındaki eve bakarken bakışlarındaki küçümsemeyi gizleyemedi. Kulübeyi andıran, yıkık dökük ve eski bir evdi. Evin sarı dış duvar boyası yer yer sökülmüştü, çitler ve evin kapısı resmen çürümüş gibiydi.

Çatıdaki kiremitler de öylesine çürüktü ki şiddetli bir yağmurda bile çatı çökebilirdi.

Roy bir askerdi ve paralı asker olmasına rağmen çok kazanmıyordu. Mary hastalığı her neyse ondan ötürü çalışamıyordu ve çalışabilse de içinde bulundukları dönemin şartlarından ötürü bir kadının çalışabileceği işler oldukça kısıtlıydı.

Amaris derin bir nefes aldı ve çitleri aşıp kapıya doğru ilerlemeye başladı. Kapıya birkaç kez vurduğunda kapı resmen sallanmıştı ama bir zil yoktu.

İçeriden öksürük sesleri ve ağır adım sesleri geldi. Amaris bir süre beklemek zorunda kalsa da az sonra kapı korkunç gıcırtı sesleri çıkararak açılmıştı.

Kapıda Mary olması gereken genç bir kadının solgun yüzü göründü. Gözünde korku dolu bakışlarla Amaris'e bakarken kapıyı çok az açmıştı sadece. "Buyrun? Ne vardı?" derken sesi oldukça kibar çıkmıştı.

"Mary Stewart öyle değil mi?" diye sordu Amaris. "Ben şehir hastanesinde hemşireyim. Kocan Roy'un yattığı hastanede."

Kocasının adını duyunca Mary'nin gözleri kocaman oldu ve "Roy mu?" diye sorarken kapıyı ardına kadar açtı. Eşiğe adımlayıp Amaris'e tutunarak "O iyi mi?" diye sordu korkuyla. "Hemşire, söyle bana... Kocam iyi mi?" Gözleri doldu birden. "Yoksa... Yoksa- o..." Cümlenin devamını getiremeyince sustu ve cevap bekleyerek ona baktı.

Amaris yutkunma ihtiyacı hissetti. "Kocan hâlâ hayatta Mary, durumu sabit." Tabii bu uzun sürmeyecekti, bu kadına nasıl kocan yakında ölecek derdi ki?

Mary duyduklarıyla rahatlarken Amaris "Sana ondan bir mektup getirdim." dedi. "İçeriye girmemde bir sakınca var mı?"

Onun elinde tuttuğu mektuba bakarak geri çekildi Mary ve geçmesi için ona yol verdi. İçeriye girdiği anda burun direği kırılacak gibi oldu Amaris'in. Ev iğrenç kokuyordu ve içi de en az dışı kadar kötü bir durumdaydı.

Evde büyük bir kısmı fareler tarafından kemirilmiş iki koltuk ve tek bacağı kırık bir sandalye dışında pek bir eşya yoktu. Köşede duran buzdolabının kapağı kırılmıştı ve koku da yüksek ihtimalle dolabın içindeki çürümüş yiyeceklerden geliyor olmalıydı. Mary'nin taze yiyecekler alacak kadar parası yoktu demek ki.

𝐀𝐌𝐀𝐑𝐈𝐒「ᴛʜᴇ ᴏʀɪɢɪɴᴀʟs」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin