9.

1.6K 39 1
                                    

Gelen telefon sesiyle uyuduğum yerde huzursuzca hareket ettim.

Telefon çalmaya devam ettiğinde tanıdık bir ses kulaklarımı doldurdu.

"Sabahın köründe ne var?"

Bu Erayın sesiydi, gözlerimi açtığımda Erayın sağ kolunun üzerine başımı dayamıştım ve elim onun beline sarılıydı.

Gözlerim onun yüzüne tırmandığında gözlerini yummuş telefondakini dinliyordu. Uykulu olduğu her halinden belliydi, gerçi dün gece ikimiz içinde uzun bir gece olmuştu.

"Ya Poyraz sabah sabah beni mi sınıyorsun sen? Banane amına koyayım kim sana sabahın köründe bara git dedi?"

Sırtımdaki eli sırtımda gezinmeye başladı ama hala gözleri kapalıydı.

"Zafer ordadır ne bok yiyeceksen onu dahil et! Ben uyuyorum kardeşim, banane içkiler ne zaman gelecek ne zaman gelecekse gelecek işte!"

Poyraz susmamış olacakki Eray gözlerini aralayıp telefonu Poyrazın suratına kapattı.

Gövdesini tekrardan bana doğru çevirirken gözlerimiz kesişti.

Yüzüne daha önce görmediğim bir gülümseme yerleşti, bu gülümsemeye mavi gözleride eşlik ediyordu.

"Günaydın.." dedi o uykulu beni baştan çıkaran sesiyle.

"Günaydın.." diye mırıldandım dudaklarımın arasından.

Sırtımdaki elini belime indirerek beni sarmaladı, her gözlerine baktığımda dün gece aklımda canlanıyordu ve bu durum vücudumu ateşe çeviriyordu.

Derin bir nefes verdi.

"Nasılsın?"

Anlamaz gözlerimi yüzünde gezdirdim.

"İyiyim sen nasılsın?"

Söylediklerimden sonra alaycı ama ufak bir kahkaha attı.

"Onu mu soruyorum ben?"

Kaşlarımı çattım.

"Nasıl olduğumu sormadın mı?"

Sabır diler gibi başını iki yana salladı.

"Dün geceden sonra diyorum, ağrın falan var mı?"

Dedikleriyle utançla gözlerim büyüdü, sanki dün gece durmadan ona hızlanmasını söylememişim gibi yada dudaklarına yapışıp ondan iğrenmediğimi itiraf etmemişim gibi.

"Ha.. şey."
"Onu mu soruyordun sen?"
"Yok.. ağrım yani yok."

Dudakları tekrardan yukarıya doğru kıvrıldı.

"Dün gece böyle utanmıyordun, aldığın zevk çarpmış seni galiba."

Dedikleriyle belini çimdikledim.

"Eray!"

Dudağındaki gülümseme büyükten burnunu yanağıma sürttü ardından kulağıma geldi.

"Haklısın, bende zevkten ağlasam şu anki tepkim bu olurdu."

Nefesini boynumda hissetmemle yutkundum.

"Eray yapma.."

Belimdeki eli dahada sıkılaştığında bedenlerimiz birbirine yapışmıştı.

"Neyi.. yapmayayım?"

Dudakları kulağımın tam altına minik ama bir o kadarda sert bir öpücük bıraktı.

Kızıl Gece (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin