10.

547 19 2
                                    

Dakikalardır bir koltukta oturmuş Zafer adında bir adamın bana belgeleri getirmesini bekliyordum, evet Erayın tüm davalarına ben bakacaktım.

Erayın bara getirttiği elbiselerden birini üzerime geçirmiştim, evimle beraber elbiselerimde yok olmuştu ama bu sorunu Eray benim için hallediyordu.

Parmağımla barmeni yanıma çağırdım.

"Ben hafif bir şarap alabilir miyim?"

Barmen gülümseyerek yanımdan ayrıldı.

Sabah bar kapalı olduğu için içeriye giren çıkan temizlikçiler, korumalar ve çalışanlar vardı sadece.

Şarabımın gelmesiyle büyük bir yudum alarak arkama yaslandım. Ben saatlerdir buradaydım ve Erayla Poyrazın yukarıda ne yaptıkları hakkımda hiçbir fikrim yoktu.

Şarabımın bitmesine yakın bana yaklaşan 1.90 boylarında iri yapılı ve her tarafi dövme ile kaplı bir adam gördüm. Büyük ihtimalle bu bahsettikleri Zaferdi.

Elindeki kağıtları masama koydu.

"İdil hanım, bunları Eray bey göndertti bana imzalamanız gerekiyormuş."

Gözlerimi kısaca kağıtta gezdirdiğimde avukatlık sözleşmesi olduğundan emin olarak sağ alt köşeye imzamı attım.

"Eray nerede?"

Masadaki kağıtları toparlayarak eline aldı.

"Bilmiyorum İdil hanım, isterseniz gidip çağırabilirim."

Sıkıntıyla iç geçirdim ve olduğum yere biraz daha yayıldım, şarap beni mayıştırmıştı bu sarhoşluk değildi.

"Çağır, çağır."

Zafer büyük adımlarla yukarıya doğru çıktığında gözlerimiz barmenle kesişti anlam veremeyerek bacaklarımı üst üste attım.

Dahada mayışmaya başlamıştım, güçlü bir şekilde esnedim.

Eray Yılmazdan,

"Fatihten daha gelmedi bir darbe, cehennemden önceki sessizlik olmasın."

Poyrazın dedikleriyle başımı bilgisayardan kaldırarak ona döndüm.

"O itin darbe vuracak parmakları mı kaldı amına koyayım! Tek tek kırmadık mı?"

Poyraz arkasına yaslandı.

"Oğlum öylede ama benim bildiğim Fatih durmazdı."

"Demekki kırık parmaklarını tedavi etmekle uğraşırken bize darbe vurmaya vakti kalmadı şerefsizin."

Poyraz tam birşey söylecekken kapının çalmasıyla gözlerimiz kapıya döndü.

"Gir!"

İçeriye giren Zaferin elinde az önce İdile imzalatması gereken avukatlık sözleşmeleri vardı.

Masama yaklaşarak kağıtları masama koydu.

"Abi İdil hanıma verdim imzaladı. Birde seni sordu 'Eray nerede?' diye. İstersen bir bak sarhoş gibi gözüküyordu şarap falan içmişti."

Gözlerimi kağıtlarda gezdirdiğimde imzaladığını gördükten sonra çekmeceme yerleştirdim.

"Tamam Zafer ben bakarım."

Ayağıya kalkarak aşağıya doğru inmeye başladım.

Aşağıya indiğimde İdil masa tarafında yoktu, gözlerimi localarda gezdirdiğimde şarap bardağı gördüm büyük ihtimalle İdilin şarap bardağıydı.

Kızıl Gece (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin