6.

661 26 4
                                    

Boynumu sıkan ellerin boynumdan ayrılmasıyla kendimi yerde buldum.

Saç diplerimdeki acı, bileğimdeki acı, sırtımdaki acı az önceki merminin sesi hepsini unutturmuştu.

Gözlerimi aralayarak etrafıma bakındığımda bana doğru koşan Erayı gördüm.

Zaten gördüğüm son şeyde bana doğru koşan Eraydı.

gözlerimi acıyla aralamaya çalıştım.

Gözlerim üzerinde yattığım dizlerde gezindi, Erayın bacaklarıydı, Erayın kumaş pantolonuydu.

Yaşanmışlıklar hiçbir zaman geride kalmazdı. O an sadece ne olması gerekiyorsa o olurdu.

Gözlerimi ikinci kez aralamaya çalıştığımda duyduğum ilk ses Poyrazın sesi oldu.

"Oğlum 100. kez kontrol ettim hiçbirşeyi yok! Korkudan olmuş birde kan şekeriyle tansiyonu düşmüş büyük ihtimalle ne yemek ne su hiçbirşey yememiş içmemiş e üstüne bunlarda yaşanınca.. Allah bilir birde o Fatih piçi neler yaptı!"

Gözlerimi araladığımda gördüğüm ilk şey ayak ucumda oturan Eray oldu direkleri dizlerine dayalıydı.

Hasretle ismini fısıldadım.

"Eray.."

Gözlerini bana çevirdiğinde ayak ucumdan kalkarak yanıma geldi.

"Söyle, buradayım söyle."

Gözlerim mavi gözlerini sanki daha önce hiç görmemiş gibi talan etti.

Cevap vermemi beklerken Poyraza seslendi.

"Poyraz su! Su getir!"

Yerimde doğrulmaya çalışırken Eray yardım etmek için elini sırtıma yerleştiridğinde acıyla inledim. Ardından hızla elini sırtımdan çekti.

"Neren ağrıyor? Birşey yaptı mı sana?"

Başımı 'Hayır' anlamında salladım. Çünkü eğer birşeyler söyleseydim ortalık dahada kızışırdı.

Poyraz elindeki su bardağıyla diğer tarafıma oturdu ve su bardağını bana uzattı.

Suyu uzarak suyu aldım ve tek dikişte içtiğimde Erayın bakışları kolumda geziyordu. Su bardağını Poyraza uzattım "Bir bardak daha getirebilir misin?" Hemen yanımdan kalktı ve mutfağa doğru ilerledi.

Eraya döndüğümde gözleri hala kolumdaydı. Daha doğrusu Fatihin utanmasa koparacağı kolumdaydı. Benimde gözlerim koluma değdiğinde yer yer morluklar olduğunu gördüm. Ardından gözlerimiz Erayla kesişti.

"Fatih mi yaptı?"

"Beni arabaya bindirmeye çalıştığında kaçmaya çalışarak zorluk çıkarttım o da beni bindirmeye zorlayınca.."

Eraya anlatmayacaktım.

Gözleri bana inanmıyormuş gibi vücudumun her zerresinde gezdi.

Poyraz suyu getirdiğinde tekrardan büyük yudumlarla içtim o an ne kadar susadığımı fark etmiştim.

Poyraz suyu komodine bırakarak konuştu "Nasıl hissediyorsun kendini?" dedi ve elini alnıma götırerek ateşimin olup olmadığını kontrol etti.

"Biraz yorgun hissediyorum ama iyiyim.."

Poyraz bana paketinden bir parol çıkartarak uzattı "Bu gece rahat uyuman için bir ağrı kesici içmen daha iyi olur."

Kızıl Gece (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin