Kıvılcım

907 67 26
                                    

Bu akşam tatile gidecektik. Barışla en son 2 gün önce buluşmuştum. Mesajlaşmak veya aramak ne özlem gideriyordu ne başka bi şey. Tatile gitmeden önce onunla görüşmek istemiştim. Onun da iki gün sonra İsviçre de maçı vardı. Gitmeden önce görüşsek fena olmazdı. Birazdan kafede buluşacaktık.

Makyajımı bitirip tam evden çıkacakken telefon çaldı Barış arıyordu.

"İlkin biliyorum buluşacaktık ama kendimi iyi hissetmiyordum ve sabahki testler sonucunda zehirlendiğim ortaya çıktı şimdi hastanedeyim biraz sonraya ertelesek buluşmayı gerçekten özür dilerim"

Yüreğimin hopladığını hissettim ne olmuştu ciddi bir şey miydi? Ona bir şey olma düşüncesi bile beni deli ederken şimdi hastahanede olduğunu söylüyordu.

"Barış saçmalama ne özrü nerdesin hangi hastane geliyorum"

Hastanenin adını verildikten sonra hızla gitmeye başladım. 20 dakika sonunda gelebilmiştim, arabayı park edip hemen içeri girdim. Özel hastane olduğu için odadaydı tek miydi? Hemen odanın yerini öğrenip yukarı çıktım.

Kapıyı açtım, normal bir hastahane odasıydı. Gözlerim sedyeye kaydı. Barışın başı yana düşmüş gözleri kapalı uyuyordu çok mu yorulmuştu. Kolundaki serum düzenli damlıyordu.

Acaba uyandırmasam mı uyanmasını mı beklesem. Yanına yaklaştım eli yukarı bakan şekilde yatağın üstündeydi. Elimi avucunun içine uzattım artık benim elim onun elinin üstünde duruyordu. Yavaşca elimi kavradığını hissettim uyanıyordu.

İlkin diye sayıkladığını duydum ve gözleri tamamen açıldı.

İlkin:Söyle bitanem burdayım

Barış:Uyuyakalmışım çok mu beklettim niye uyandırmadın beni.

İlkin:Sen deli misin ya burda bu halinle hala beni mi düşünüyorsun?

Sırıttı. Gülüşünü çok özlemiştim, eğilip gülüşünden öptüm.

İlkin:Noldu neden böyle oldun çok ağrıyo mu miden?

Barış:Ciddi bir şey yok ya gıda zehirlenmesiymiş hatta takımla maça bile çıkabilirim o derece iyiyim sen merak etme benim güzel sevgilim.

İçim rahatlamıştı, ona bir şey olmasın kılına bile zarar gelmesin istiyordum. Zaten yaptığı spordan dolayı dizleri param parçaydı o gün sahilde gördüğümde içim acımıştı.

İlkin:Ne maçı Barış şu haline bak önce iyileşeceksin duydun mu beni?

Barış:Emredersin kaptan

Güldüm. Yanına uzanmam için yana kaydı. Biraz çekinerek açtığı boşluğu doldurdum. Kafam kolunun üstündeydi, yavaş yavaş parmaklarını saçlarımda gezdirdi ve kafasını çevirip şakağıma derin bir öpücük kondurdu, içim gidiyordu.

İlkin:Eee seninle kim kalıyor burda.

Barış: sabah arkadaşım vardı ama ciddi bir şey olmadığı söyleyerek kovdum onu. Şimdi kimse yok yani sen kalmaz mısın?

Akşama tatile gidecektik ama onu ertelesem bir şey olmazdı herhalde. Barış benim için daha önemliydi yüzümü ona çevirdim.

İlkin: Olurr kalırım

Barış:Ama sen tatile gitmeyecek miydin?

İlkin:Biraz ertelemekten bir şey olmaz kalırım ben.

Barış:Aman da aman benim için tatil de mi ertelermiş çok aşıksın herhalde.

İlkin:Evet öyleyim sen değilsin galiba.

Barış: Deliler gibiyim hemde deliler gibi. Sensiz bir saniyem bile geçmiyorki benim.

Takım Yıldızı  | İlkin Aydın ~Barış Alper Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin