Yoko'nun babası Bay Apasra ve Alex, kapının önünde dikiliyorlardı. Bay Apasra'nın yüzü öfkeden kıpkırmızı kesilmişti, gözlerinde hayal kırıklığı ve kızgınlığın bir karışımı vardı. Dudakları ince bir çizgi halini almış, sanki konuşmaya başladığında sert sözlerin döküleceğini haber veriyordu. Alex ise, her zamanki gibi soğuk ve mesafeliydi, ancak gözlerinde belli belirsiz bir endişe seziliyordu.
Bir anlığına ne diyeceğimi bilemedim. Yoko'nun elimi daha sıkı tuttuğunu hissettim, sanki bana destek vermek ister gibi.Bay Apasra'un sert bakışları üzerimizdeydi, sanki bizi delip geçmek istiyordu. Evin içindeki sıcaklık aniden düşmüş, yerini buz gibi bir havaya bırakmıştı.
"Yoko," dedi Bay Apasra, sesi buz gibiydi. "Bu yaptığın kabul edilemez! Hemen içeri gel ve bu saçmalığı açıkla."
Yoko, beni arkasına aldı, koruyucu bir tavırla. "Baba," dedi, sesi sakin ama kararlıydı. "Faye ile evlendik. Bu bizim seçimimiz ve bundan geri dönmeyeceğiz."
Bay Apasra'un öfkesi daha da arttı. Yüzündeki damarlar belirginleşmiş, elleri yumruk haline gelmişti. "Senin bu yaptığını asla kabul etmeyeceğim, Yoko!" diye bağırdı, sesi tüm mahalleyi inletti. "Aileni utandırdın! Bu evliliği hemen iptal edeceksin!"
Yoko, babasının gözlerinin içine baktı, korkusuzca. "Benim seçimim bu," dedi, sesi titremeyen bir güçle doluydu. "Ve Faye ile birlikte, sonuçlarına katlanmaya hazırız. Bu evliliği iptal etmeyeceğim."
Alex, sessizce olanları izliyordu. Yüzündeki ifadeden ne düşündüğünü anlamak zordu. Ama gözlerindeki endişe, Yoko'nun bu kararlı duruşundan etkilendiğini gösteriyordu. Belki de o da, Yoko'nun içindeki bu gücü ilk kez görüyordu.Bay Apasra, Yoko'nun kararlılığı karşısında afallamıştı. Bir anlığına ne diyeceğini bilemedi, sonra öfkesi tekrar alevlendi. "Sen... Sen ne yaptığını sanıyorsun?" diye gürledi, sesi titriyordu. "Bu evliliği sürdürürsen, seni mirastan men edeceğim! Bir kuruş bile alamayacaksın!"
Yoko, babasının tehdidine aldırış etmeden dik duruşunu korudu. "Biz, siz bizden evlenmemizi istediğiniz için evlendik," dedi, sesi sakin ama kararlıydı. "Bize evlenin dediniz, kiminle evleneceğimizi belirtmediniz."
Bay Apasra, Yoko'nun bu sözleri karşısında daha da öfkelendi. "Sen nankör bir veletsin!" diye bağırdı. "Aileni, şirketini hiçe sayıyorsun! Bu yaptığının bedelini ağır ödeyeceksin!"
Tam o sırada, Faye araya girdi. "Bay Apasra," dedi, sesi sakin ama kararlıydı. "Yoko'i mirastan men edemezsiniz."
Bay Apasra, Faye'e şaşkınlıkla baktı. "Ne demek istiyorsun?" diye sordu, kaşlarını çatarak. "Bu benim ailem, benim şirketim. Kendi kızım üzerinde istediğimi yaparım!"
Faye, hafif bir gülümsemeyle Bay Apasra'a yaklaştı. "Dün geceki ani ve büyük hisse devrinde %20'lik büyük hisselerden birinin kimin tarafından alındığını biliyor musunuz?" diye sordu, gözlerinde muzip bir parıltı vardı.
Bay Apasra'un yüzündeki renk tamamen solmuştu. Gözleri faltaşı gibi açılmış, ağzı şaşkınlıkla aralanmıştı. Kendi kızının,onu alt etmek için böyle bir hamle yapmış olmasına inanamıyordu. Yoko ise, elimi daha sıkı tuttu. Gözlerindeki kararlılık,artık korkuya yer olmadığını gösteriyordu. Babasının tehdidi karşısında bile dimdik duruyor, kendi seçimlerinin arkasında duruyordu.Bu sessizliği bozan ben oldum. Yoko'e döndüm, gözlerinde sevgi ve gurur dolu bir parıltı vardı. Yavaşça Yoko'nun elini kaldırdım ve yüzüğüne dokundum. "Yoko," dedim, sesim yumuşak ama aynı zamanda güçlüydü. "Dün gece, sadece bir evlilik yemini etmedik. Aynı zamanda, birbirimize destek olma, birbirimizin hayallerini gerçekleştirme sözü de verdik."
Bay Apasra'un yüzü bembeyaz oldu. Bir anlığına kekeledi, sonra "Ne... Ne demek istiyorsun?" diye sordu, sesi titriyordu.
Yoko'nun elini daha da sıkı tuttum ve "Yoko artık şirketin %20'sine sahip," dedim, sesim gururla doluydu. "Ve bu onu, şirketin en büyük hissedarlarından biri yapıyor. Onu mirastan men edemezsiniz, çünkü o artık şirketin bir parçası. Bu, ona düğün hediyemdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜÇ SAHNESİ
FanfictionFaye, göz kamaştırıcı güzelliği ve çapkın kişiliğiyle tanınan bir sosyete yıldızıdır. Yoko ise, babasının baskısı altında, soğuk ve içine kapanık bir genç kadındır. Kader onları, bir anlaşmalı evliliğin beklenmedik kollarına atar. Ancak bu evlilik...