2

262 35 8
                                    

4 yıl önce

Yattığım ranzada yan dönerken içli içli tavanı izleyen beden ile iç çekmiştim. Onun için zor bir dönemdi, anne ve babasını kaybedeli ailesini kaybedeli bir hayli olmuştu ancak verdiği karar ile zor dönemi başlamıştı. Onu izlediğimi anlayınca o da yan dönmüş, tebessüm etmişti.

"İyi misin?" Yastığının altından aldığı sigarayı dudaklarına koyup, dışarıyı gösterdiğinde gözlerimi devirmiştim. İçmesini istemesem bile yalnız bırakmak içimden gelmiyordu onu. Benden bir yıl sonra girmişti askeri okula, zekası ile sınıf atlarken devre olmuştuk. 4 yıldır beraber okuyorduk, özel kuvvetler tercihini de beraber yapmıştık.

"Gel baş belası." Sessizce yatakhaneden çıkmış, arka bahçeye geçmiştik. Cebimden çıkardığım çakmağı ona uzattığımda ağzını öne doğru uzatmıştı. Şımarık ve dalgacı herifin tekiydi.

"Bir gün çok pis döveceğim seni."

"Ama komutanım." Dudakları arasında tuttuğu sigaradan dolayı sesi boğuk çıkarken yanan sigaradan uzun bir nefes çekmişti. O sigarasını içerken sessizce beklemiştim. Anlatmak için biraz toparlaması gerekiyordu.

"Ozan." En az Oktay kadar baş belası bir kardeşi vardı. Ergenliğe yeni girmişti ve acısını Oktay'dan çıkarıyordu.

"Özel kuvvetlere başvurduğumu duyunca kafayı yedi. Onu yalnız bıraktığımı düşünüyor, açmıyor 3 gündür telefonları."

"Küçük daha."

"Bir şeyleri atlatmak için büyük, küçük fark etmiyor be abi." Omzunu sıktığımda cebinden bir sigara daha çıkarmış, sönmeye yakın olanı ile ucunu tutuşturmuştu.

"Geri çek başvurunu, komutan seni seviyor. Durumu anlatırsın, kızmaz."

"Tartıyorum, bir yanda kardeşim diğer yanda vatan." Oktay bir şeye karar verdi mi yapardı.

"Bende çekeceğim hem başvurumu. Hatun, annem dırdır edip duruyorlar her konuşmamızda." Sırf o geri çekilsin diye yalan söylüyordum. Ağzındaki dumanı üfleyerek kıkırdamıştı.

"Yalancı orospu çocuğu."

"Oktay!" Sırtını duvara yaslayarak yere çöktüğünde bende yanına çökmüştüm.

"Ben senden önce şehit olursam Ozan'a sahip çıkar mısın?"

"Başladı senin saçmalama saatleri." Yanından kalkacakken bileğimi tutmuş, kalkmamı engellemişti.

"Oğlum anam babam yok ki, senden başka emanet edeceğim kimse de yok. Ne yapayım?"

"Geri çek başvurunu." Sesim sert çıkarken dudağını ısırmıştı. Yalancı flörtleri eksik olmazdı.

"Sert halin çok seksi ha, veresim geliyor." Alnına vurduğum fiske ile o kahkaha atarken ben boğazımda ki yumrunun geçmesi için sertçe yutkunmuştum. Eğer önce şehit olacak biri varsa o da bendim.

"Cevap ver hadi, sahip çıkacaksın değil mi Ozan'a?" Kafamı olumlu anlamda sallamış ve yerden kalkmıştım. Birkaç adım attıktan sonra tekrar dönmüş, üzerine eğilmiştim.

"Sakın, sakın kardeşini başıma bela etme." Söylerken çenem titrerken o da buruk bir şekilde tebessüm etmiş, asker selamı vermişti. Peşimden gelirken sürekli konuşmuş, defalarca söz verdirtmişti. Herkese karşı sert oluşumla bilinirken Oktay'a kıyamıyordum.

Yatağına çıktığında ise hiçbir şey olmamış gibi anında uykuya dalmış, beni düşüncelerim ile bir başıma bırakmıştı.

TESORO -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin