9

212 34 6
                                    

Günümüz

Kapalı camları açarken hava daha aydınlanmamıştı. Gerek olmasa bile her zaman olduğu gibi sabah beşte uyanıyordum. Askeriyeden kalan bir alışkanlıktı bu, bozmayı düşünmüyordum.

Altımdaki pijamayı çıkarıp, yerine spor şort giymiş ve bol bir tişört geçirmiştim. Henüz koşamazdım, doktor zaten müsade etmiyordu ama sporu aksatmak istemiyordum. Sporu bir anlık bıraksam anında hamlardım.

Üstüme ekstra bir şey almadan dışarı çıktığımda mahallede ses bile çıkmıyordu. Acele etmeden, kendimi yormadan yürüyüş yoluna yönelmiştim. Bu saatte herkes uykusundan olduğu için sokak bomboştu. Belki de en sevdiğim saatler bunlar olabilirdi.

Çok uyumayı sevmezdim, Oktay ise benim tam tersimdi bu konuda. Ben erken kalkınca bana söverek uyumaya devam ederdi. Birbirimize çoğu anlamda çok zıttık, belki can dostu olmamızın sebebi buydu.

İç çekerek yumuşak zeminde yürümeye başlamıştım. Ev ile buranın arası maksimum beş dakika sürecek mesafedeydi ancak ben o kadar zor yürüyordum ki bu süre on beş dakikaya çıkmıştı. Düşünmemeye çalışarak yürürken hava da yavaştan aydınlanmaya başlamıştı.

Dokuzuncu turumda artık insanlar işe ya da okula gitmek için sokakta dolaşmaya başlamışlardı. Sancıyan bacağım ile adımlarımı durdururken elimi ağrıyan yere bastırmıştım.

Ağrı daha da artarken en yakın bankı bulmak için başımı kaldırmıştım ki iki çift kapkara göz ile karşılaşmam bir olmuştu. Kaşları çatık bir şekilde gözleri, yüzümden elimi bastırdığım bacağıma kaymıştı. Yüzünde yine o gün oluşan sinir belirirken bakışları tekrar yüzüme çıkmıştı.

Birkaç saniye gözlerini kırpmadan gözlerimin içine baktığında üşüdüğümü hissetmiştim. Öyle öfkeli öyle soğuktu ki bu bakış bana dağda karşılaştığım bedenleri hatırlatmıştı. Sessizce bir şeyler mırıldanmış, ardından eğilip ağaç dibine yaş mama bırakmıştı. Bir haftadır evinden çıkmamış hatta ses bile çıkarmamıştı. Yaşadığını ise kapı önüne bıraktığı çöplerden anlamıştım.

Mama bıraktığında yere dolan kedilerin hepsinin başını okşamış, ardından sırt çantasını düzelterek otobüs durağına yürümüştü.

TESORO -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin