kurak toprağın çiçeği

22 7 2
                                    

Canlar fındık var bizim ondan arada yazıyom sorry

Yazım hatası olabilir klavye özürlüsüyüm jsksnsks

Bu cümle ile omega irkilmişti Chan ve Felix durumu anlamada da birşey demeden inmişlerdi ve yolculuk kaldığı yerden devam etmeye başlamıştı
Minho derin bir nefes alarak kendini sakinleştirerek konuşmuştu

"Boynunda ki kolyeyi nerden buldun?" Jisung elini kolyeye götürüp tutmuştu
"Sarayda" yerdeki bakışlarını kaldıramıyordu korkmuştu omega
"Jay ile tanış-" jisung saçlarından tutulmasıyla bağırmıştı içinde ki omega ise durumu ele almak üzereydi
"Jay mi verdi?" Deltanın kara irislerinde güneş gibi parlayan sarıları ele almıştı
Omega hızla kafasını iki tarafa salladı delta ise eli ile saçları daha fazla sıktı
"Kim o zaman" bu cümleler ile jisungu yeniden omegası ele almıştı

Koyu mavi gözler mora dönmüş pençeleri ortaya çıkmış köpek dişleri belirginleşmişti "noldu kıskandın mı?"
Omega deltanın elinden kendini kurtarıp onu geri koktuğuna savurmuştu feremonları bu sefer şakayık kokuyordu

ağır feromonkar delta'ya ulaştığında beklenenin aksine Minho ayaklanıp omegayı ellerinden tutarak koltuğa yaslamıştı "bu işin sonunda zaralı çıkmaka istemiyorsan feromonkarına sahip çık omega" deltanın gözleri dahada parlarken kendi ile davaştığı gözlerinden farkediliyordu

Omega bu durumu anlayıp hemen feromon salgılamayı bırakmıştı bir delta'ya kafa tutamazdı Jisung yeniden kendi kontrolü aldığında minhonun olduğu yerde dev bir Kürt görmüştü gece karası olan bu kurdun gözleri Minhonun gözleri ile aynıydı Jisung hızlıca gözlerini kapamıştı korkmuştu Minho ne olduğunu anlayınca deltasını sakinleştirmiş sonra ise jisungdan uzaklaşmıştı "kim verdi kolyeyi" sadece bunu merak ediyordu o itin annesinin eşyadına dokunduğunu hayal bile etmek istemiyordu

Jisung gözlerini açtığında ellerine bakıyordu "kendim buldum sarayda gezerken" sanki hiç olay yaşanmamış gibi davranıyorlardı Minho başını anlıyorum gibi sallamıştı sadece sonra ise yol boyu tek kelime etmeden camdan dışarı bakmıştı ki bir şey fark etmişti yol kenarında çıkan şakayıkları...

Ölü kanyona geldiklerin de herkes arabalrdan inmiş Jisunga odaklanmıştı yerler karın yeni erimesi nedenli ıslaktı bu jisung için iyiydi "kanıtla bakalım" Minho gülümsüyordu çok silik bir gülüştü anlamak zordu ancak jisung anlamıştı yolculuk beklenilenden bir iki saat daha kar nedenli uzadığı için güneş batmış ay yavaş yavaş yükselmeye başlamıştı hava kapalıydı ancak ay bulutların atkadından kendini belli ediyordu

Jisung kanyonun tam ortasına geçmiş ve derince nefes almıştı o sırada hafiften yağan yağmur hızlanmıştı Jisung ilk önce aya bakıp selam vermişti saygıyla
"Annecim bu çiçekler sana" kimse duymamıştı sadece ay ve jisung arasındaydı bunlar

Jisung ilk önce en mutlu olduğu anı düşünmüş sonra ise feromonlarını yaymaya başlamıştı yerden yavaş yavad açan çiçeklerin ve ıslak toprak kokusu adeta bir melodi gibi uyum sağlıyordular birbirlerine

Yağmur daha da şidettlenmeye yakın Minho jisunga doğru yürümue başlamıştı kanyondaki kuruyan göl kar suyu ve yağmurun etkisiyle doluydu Minho göldeki nilüferleri hörünce gözlerinde belli belirsiz bir hüzün belirmişti annesini özlüyordu delta

Günrş gibi parlak yüzlü sıcak huylu annesini elinden almıştı bu krallık ondandı bu hırsı "hadi arabalara" diyerek jisungun elini tutup arbaya sürüklemişti delta dışarıda olan alfa ve omegalar ise sadece baka kalmıştı o sırada Seungmin konuştu "jisungun bermediğine eminiz değil mi?" Jisung utangaç olduğundan böyle birşeyin olmadığını düşünüyordu olmamalıydıda

"Bence vermiştir" dedi Hyunjin

"O vermese Minho alır" dedi Changbinde

"Yazık oldu omagaya Minho kolay tatmin olmaz bence sonuçta delta" dedi Bangchan

"Yok yaa olmamıştır" dedi Felix

"Bencede olmamıştır dün bir bugün iki ne ara yapacaklar" dedi seungmin

"Minho arabda bike yapmış olabilir sonuçt tektiler" dedi Bangchan

Bununla beraber jeongini yanakları kızarmıştı ahlaksız konuşmaları pek sevmezdi

"Sesinizi kesermisiniz sizene onların ayıbından az terbiye" dedi jeongin

Hyunjin Jeonginin konuşması ile hemen yavru bir kölek gibi onun yanına gitmişti sonra ise onu elimden tutup arabaya sürümlemişti

"Aha Jeonginde verdi" dedi Felix

Ancak Jeongin bunu duymuştu ve hemen yanıt verdi "yağmur yağıyor hadi arabaya gelin" bunu duyan dörtlü hemen arabaya gelip yerlerini almışlardı sonra ise öndeki araba nereye gidiyorsa onlarda oraya doğru yol almaya başlamışları

Arabada duran Minho Jisung ise arkadaşlarının düşüncelerinin aksine hiçbir şey yapmadan oturmuşlardı
Minho öndeki şoföre gitmesi gereken yeri söyleyip geri yerine geçmişti o sırada jisungun ve Minhonun üstü ıslaktı Jisungun ise uykusu vardı bu feromon işi yoruyordu insanı

Jisung koltuğa yatıp kendini uykuya çoktan teslim ettiğinde minho haka onu izliyordu bu omega onun en büyük zaafı olucaktı belliydi sadece üstü yağmurda ıslandı içi göründü diye sürüklemişti onu arabaya

Aşk bumuydu bilmiyordu ama şuan omegası üşümesin diye onun üzerini değişiyordu üstünü değiştiğinde varmak istediği yere gelmişti kendi için olan bir kaleydi bu burada hizmetli veya asker yoktu sadece onlar olucaktı araba durduğunda Minho Jisungu kucaklayıp kendi odasına götürmüştü bu sırada Ay gökteki hakimiyeti eline çoktan almıştı

Minho odanın şöminesini yakıp jisungu izlemeye başlamıştı jisungun boynundaki nilüfer desnli koluyeye bakarken diğe kolye çekmişti dikkatini sakince diğer kolyeyi incelerken ay ışığı camdan içeri giriyordu Minho biraz daha kolyeyi inceledikten sonra balkona çıkmıştı o sırada balkonda ki koltuklarda ki beyaz kadını yeni farketmiştı

Kimdi bu kadın??

Ben dediğinizi duyar gibiyim bu kısa ildu üzgünüm yatmam lazım byy

BAHAR YAĞMURU *MİNSUNG* OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin