Doğukan Alkım
Minik çocuk: hücreye atmassın ama beni kendine tutuklarsın değil mi
Minik çocuk: yaaa şapşikk
Dakikalardır bu iki mesaja bakıyordum. Bir yere kadar susardım, görmezden gelirdim ama bu kız ona yazdığım için iyice şımarmıştı. Fazlasıyla sınırlarımı ihlal etmişti bu çocuk!
Binbir türlü insan yazardı bana ama çoğuna cevap vermezdim, gereksiz bir laubalik akardı o mesajlardan. Ona cevap vermem biraz da numarama şans eseri ulaşıp bunu yaymamasıydı. Geriye kalan birazı bende bilmiyordum.
Sadakati ne kadar yüksektir bilmiyorum ama en azında bana karşı büyük bir hata yapana kadar onu engellemiycektim. İlk zaten numaramı yayar ve ondan parasını alır diye beklemiştim. Yapmamıştı. Ona yazmamın ve ona karşı bir merak duygusu geliştirmemin de sebebi bu olmalıydı.
O yüzünü gösterene kadar onu merak etmiştim, bu konuda yalan söyledim. Yalan sevmezdim ama bazen bende söyleyebiliyordum. Bu normaldi, kendimi sırf bir şeye odakladım diye asıl kökünü hayatımdan çıkaracak değildim. Sadece, bu kadar az tanıdığım bir insana yalan söylemek beni şaşırtmıştı.
Ceylin için hakaret sevgi gösterisiyse, benim için de yalan sevgi gösterisiydi.
İnsan sempati veya sevgi beslediği birine yalan söylerdi. Kaçınırdı o kişiden çünkü kaybetmek, bırakmak istemezdi. İşte bütün sorun burada başlıyordu; ben bu kıza neden yalan söylemiştim? Her şeyi açıklığa kavuşturabiliyordum ama bu konuda bende duruyordum.
Ona sempati mi besliyorum? Kararsızım ama yüksek ihtimal evet.
Onu seviyor muyum? Hayır. Şimdilik. Çünkü sempati sevgiye dönüşebilirdi. Bunu istemiyordum.
O zaman nedeni neydi?
Yalan ortalığı karıştırırdı ama sadece düşüncesiyle böyle dağıtması tuhaftı, belkide benim için ilkti.
En başa dönersek böyle konuşmasını sevmesemse rahatsız olmuyordum. Çok ileri giderse zaten engellerdim. Bu kötü haber olmalıydı.
Yalan konusunda ise beynim durdurduğu için söyleyecek bir şeyim yoktu. Ona karşı yeni fark ettiğim bir sempati vardı. Bu sempati sevgiye eğrilmemeliydi çünkü, her hangi bir sevgi duyarsam ona karşı ne olur bilmiyordum. Nötr haber de bu olmalıydı.
Yine de eskisi gibi kalmak lazımdı.
Batıkan-adı: Seni kendime tutuklamak gibi bir hata yapmam.
Batıkan-adı: Ama hücre parmaklıklarının bunu seve seve yapacağını söyleyebilirim.
Minik çocuk: beni hücreye atmıycaktın amaa
Minik çocuk: öyle demiştiiiğn
Batıkan-adı: Evet, atmayacağım.
Minik çocuk: e o zamann
Minik çocuk: neden bahsediyon cicim
Batıkan-adı: Sabır yarabbi.
Batıkan-adı: Hücrenin dış tarafında durursun.
Minik çocuk: betim benzim attı şu an
Minik çocuk: bari sandalye verseydinn
Minik çocuk: birde yemeeek
Batıkan-adı: Yemek zaten orada veriliyor ama hücre dışında olduğun için verirler mi bilmem.
Minik çocuk: off
Minik çocuk: sandalye????
Batıkan-adı: Şu an beni çok saçma bir muhabbetin içine soktun.
Batıkan-adı: Seni kelepçelememle sandalyeye ne ara geldik?
Minik çocuk: ay kelepçelemem deyince bana bir inme indi dur
Batıkan-adı: O cümlede fesat bir şey yoktu, nasıl bir beynin var senin?
Minik çocuk: vardı
Minik çocuk: sandalye ve kelepçeyle yapabileceğimiz çok fazla sey vardı
Batıkan-adı: Çok ileri gidiyorsun, senin abin yaşındayım.
Minik çocuk: peki seni tınlyan var mı
Minik çocuk: aa yokmuş tüh kere tüh çok üzüldüm
Batıkan-adı: Engellerim.
Minik çocuk: tamam abi bir daha böyle etmem be abeee
Minik çocuk: ben bu yavşama işinde nerde hata yaptımkine (Gönderilmedi)
Batıkan-adı: Afferim kızıma. (Görüldü)
💉🖋
° Hadi itiraf edelim bu söz sadece kitaplarda güzel EGJSHDHJEJ İnşallah 'Batıkan-adı' isminin 'Batı Kanadı' olduğunu anlamışsınızdır
° Bölümleri düzenlemeden atıyorum yazım yanlışlıkları varsa söyleyin.
° Oy ve yorum atmayı unutmayın. 🎀
"Su da attığınız hiç bir çığlık karaya varmaz. O yüzden boğularak ölmekten korkarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toprak Yağmura Ben Sana / Texting (1 Ocak'a Kadar Ara Verildi!)
Teen FictionHayatı eğlencesine yaşayıp sonra ne olacağını düşünmeyen Ceylin Gündoğan, eğlencesine numara sallar. Salladığı numaradaki adam ise Ceylin'in aksine daha ciddidir. Tabii orası birazcık muamma. 💉🖋 Nallsia'dan...