Adımını atar atmaz alkol kokusu sarmıştı tüm vücudunu. Derin bir nefes çekti içine, bayılıyordu bu ortamlara. Sarhoş olmuyordu, çok içerdi ve bünyesi de dayanıklıydı alkole.
Korumaları dışarda kalmıştı. Kendisi içeride biraz içip eğlenecek, zevkine uygun birini bulursa yatağa atacaktı. Bara doğru ilerledi. Sarhoş insanlar ona çarparak ilerliyordu ve bu biraz sinirini bozmuştu. Deske geldiğinde tabureye oturup sol kolunu deske dayadı.
"Viski."
"Tabi efendim."
Viski dolu bardak önüne geldiğinde tek dikişte içmişti. Bardağı deske koyup yeniden barmene uzattı.
"Bir daha."
"Hay hay efendim."
Bir dolu bardak daha geldiğinde onu de tek dikişte içti. Yeniden deske koyup barmene uzattı.
"Bir tane daha."
"Geceye hızlı başladınız, sızıp kalmanızı istemem."
Yoongi kafasını adama çevirdi. Karşısında siyah saçlı çok tatlı bir adam duruyordu. Yeniden viskiyi doldurup Yoongi'nin önüne koyduğunda adam gülümseyerek barmene baktı ve üçüncü bardağı da fondip yapıp bardağı barmene uzattı.
"Adın ne senin?"
"Jimin."
"Jimin, bana eşlik eder misin?"
Jimin gülümseyerek kafa salladı. İki bardak viski doldurup deske koydu ve barın arkadasında çalışan kişilere bir şeyler söyleyip bardan çıktı. Yoon'un yanına gidip tabureye oturdu ve bacak bacak üzerine attı. Yoon bu adamı gerçekten beğenmişti.
Üzerinde siyah sıfır kol oversize bir tişört, altında da siyah kargo pantolon vardı. Yoon bu kez içkisini fondip yapmamış yavaş yavaş içmişti. Jimin'de ona eşlik etmişti.
"Sizin adınız nedir bayım?"
"Yoongi. Min Yoongi."
"Min Suga."
Yoon gülümsedi. O buralarda adı duyulan bir mafyaydı. Kendi ortamlarında ona Suga diye seslenirlerdi. Demekki Jimin Yoon'un bu namını duymuştu.
"Evet, ortamlarda bana Suga derler. Min Suga."
"Sizinle tanışacağımı hayal edemezdim bayım."
"Sizli konuşmaları bi kenara mı bıraksak Jimin?"
Jimin gülümseyerek içkisinden bir yudum aldı ve kafa salladı. Yoon'un ona olan ilgisinin farkındaydı.
"Pekala bırakalım."
"Kaç yaşındasın?"
"26, siz- a pardon. Sen?"
"29 bende. Burada mı çalışıyorsun? Seni daha önce hiç görmedim."
Yoon bu gece Jimin'le vakit geçirmek istiyordu. Her manada.
"Evet, aslında her yerde çalışıyorum. Hangi bar olursa, biraz parti adamıyım. Bazen burada bazen başka yerde çalışıyorum."
Yoon Jimin konuşurken onun pembeleşmiş dudaklarına bakıyordu. İçki dudaklarına değdiğinde dudakları gloss sürmüş gibi parlıyordu ve bu görüntü Yoon'u çok tahrik ediyordu.
"Anlıyorum parti adamı. Ben içmeyi çok severim. Hele de yanımda böyle güzel biri varsa."
"Yoongi, beni güzel mi buldun?"
"Açık sözlüyümdür Jimin. Fazla çekicisin ve tek istediğim seninle bir gece geçirmek."
Jimin kaşlarını çattı ve oturduğu tabureden ayağa kalktı. Yoon'a bakıp konuştu.
"Üzgünüm Yoon. Eskort değil barmenim. Bu tarz şeylerden hiç hoşlanmam. Şimdi edebinle içip siktir ol git."
Jimin arkasını dönmüş gidecekken Yoon bileğinden tutup onu kendine çekti. Oturduğu taburede bacaklarını iki yana açıp Jimin'i de kendine çekti. Ellerini tuttu ve aşağıdan Jimin'e bakmaya başladı.
"Jimin, benim kim olduğumu biliyorsun değil mi?"
Jimin kafasını salladı. Yoon gülümseyerek karşılık verdi.
"Ben Min Suga'yım ve ne istersem alırım. Bu sen olsan da değişmez bir gerçek. Seni istiyorum Jimin."
Jimin gülerek Yoon'un dudaklarına doğru eğildi. Aralarında milimler varken konuştu.
"Bana bak Min Suga. Sen Min Suga'ysan ben de Park Jimin'im ve ben istemediğim sürece kimse bana dokunamaz. Senin gibi takıntılı serserileri de çok iyi tanırım, zamanında peşimde senin gibi onlarcası dolandı. Bana sahip olmak istiyorsan bu yetmez."
Jimin kafasını kaldırdı ve gülümseyerek barın girişine yürüdü. Açıkçası bu tavrı Yoon'un hoşuna gitmişti. Kolay lokma değildi ve kolay lokma olan insanları da sevmezdi. Jimin ilgisini almayı başarmıştı.
Jimin deskin arka tarafına geçip içkileri hazırlamaya başladığında Yoon boş bardağı Jimin'e uzattı.
"Tekila shot alabilir miyim, Park Jimin?"
Jimin gülümseyerek hazırladığı tekila shotı Yoon'un önüne koydu. O da açıkçası hoşlanmıştı bu adamdan. Fakat yine de kendini ağırdan satmak istiyordu. Bu çekici adam onunla bir gece geçirdikten sonra gitsin istemiyordu. Onunla uzun vadeli bir ilişki hayal ediyordu. Olacağını pek düşünmüyordu aslında ama Yoon'un kendisinden ne kadar etkilendiğini de bilmiyordu. Bu yüzden Yoon kendini ispat etmeliydi.
Yoon içkileri arka arkaya içtikten sonra hesabını ödeyip tabureden kalktı. Gitmeden önce Jimin'e seslendi. Jimin Yoon'a gülümseyerek baktı.
"Yarın yine geleceğim güzellik, sonraki gün yine geleceğim. Ve sen benim olana kadar gelmeye devam edeceğim."
"Peki ya sonra?"
"Sonrasında sen benim olacaksın."
"Bundan ne kadar da eminsin böyle?"
"Evet eminim."
"Neden?"
"Çünkü ben bir şey istersem onu alırım."
YOU ARE READING
Yakışıklı Barmenim- YOONMİN
Novela JuvenilYoon Jimin'i tutup duvarla arasına almış ve bir anda dudaklarına kapanmıştı. Alt dudağını dişlerinin arasına almış ve bir süre ezmişti. Jimin olayın şaşkınlığı ile hiçbir şey yapamamıştı. Bembeyaz teni alev alıyordu şimdi. Yoon Jimin'in belini kavra...