Yoongi
Yemeğim zehir olmuştu. Gerçi hala masada olması mutluluk vericiydi. Şu bahsettiği psikopat sapıklar canımı sıkmıştı. Ne demişti "Merak etme dağ adamı, peşimdeki tek dağ adamı ve psikopat sen değilsin ama ne yalan söyleyeyim, en taşşaklısı da sensin." ah, tabiki de benim. Kim olabilir ki başka?
Başka birisinin olma düşüncesi beni delirtiriyordu. Kendi kendime konuşup kafayı yiyiyordum. Bir yanım 'Siktir et, sen mafyasın ne diye gönül işleriyle uğraşıyorsun?' derken diğer tarafım 'Ama çok güzel amk.' diyordu. Kendime neden söz geçiremiyordum?
"Kalkalım mı?"
Kafamı salladım. Bende sıkılmıştım. Zaten sevmezdim böyle ortamları. Belki biraz etkilenir diye getirmiştim ama bu inatçı keçinin bırak etkilenmeyi getirdiğim için teşekkür etmeye bile niyeti yoktu. Hoş, zorla gelmişti. Neyse, bugün zorla gelir yarın isteyerek.
Ayağa kalkıp yürümeye başladım. Jimin'de peşimden geliyordu. Koluma girmesi için uğraşmayacaktım, istese gelirdi zaten. Zorlamak istemiyorum ama o beni zorluyordu, yine de vu hali beni deli ediyordu.
Hesap zaten ödenmişti. Restauranttan çıktık. Araba gelene kadar beklemeye başladık. Jimin'e döndüm. Ay ışığı yüzüne vuruyordu ve pembe dudakları parlıyordu. O gece geldi aklıma. Viskinin Jimin'in dudaklarında parladığı gece. O gece dudaklarını patlatana kadar öpmek istemiştim onu. Şimdi dudaklarında viski de yoktu ama yine de parlıyordu. Bu çocuk hep parlıyordu ve bu şekilde her zaman dikkatimi çekecek gibiydi. Ondan böylesine etkileniyor olmak beni hayrete düşürüyordu.
"Yemeği beğendin mi?"
"Beğendim."
"Yine gelir miyiz?"
Jimin bana baktı. Yüzünde alaylı bir gülümseme oluştu. Sanki nah geliriz der gibiydi. Bu umrumda değildi açıkçası, çünkü ben istediğimde yeniden benimle gelecekti. Gelmek zorundaydı.
"Geliriz, geliriz ama ikimiz değil. Sen ve ben ayrı ayrı, başka partnerlerle geliriz."
Yine sinirlenmiştim. Yumruğumu sıkıp etrafa baktım. Lanet araba otoparkta sakso mu çekiyordu amk nerde kaldı?!
"Ne oldu Suga? Sinirlendin mi?"
Daha fazla kendimi tutamayıp Jimin'i omuzlarından tutup duvara yapıştırdım. Sırtı duvara çarptığında acıyla inlemişti. Sinirle soluyarak yüzüne baktım.
"Benim damarıma basma Jimin."
"Basarsam ne olur? Beni döver misin?"
"Gözünde iğrenç bir adam gibi görünmek istemiyorum ama beni zorluyorsun."
"Gözümde insanları öldüren iğrenç bir mafyasın. Sen benim gözümde iğrenç bir adamsın Min Suga."
Sinirlerim tavan yapmıştı. Ona zarar vermek istemiyordum ama içimdeki öfkeye engel olamıyorum. Sağ elimi yumruk yapıp Jimin'in kafasının yanına, duvara geçirdim. Jimin korkmuşa benzemiyordu. Elimi geri çektim.
"Min Suga senin gözünde iğrenç bir insan olabilir ama ben senden o şansı Suga olarak değil Yoongi olarak istedim. Bunu unutma."
Sağ elimin işaret parmağını ona doğru salladığımda elimden akan kanın farkında değildim.
"Çok aptalsın, elinin haline bak."
Elime bakmak için tuttuğunda bana kızıyordu. Bu ne demekti? Elimi önemsemiş miydi? Beni mi önemsemişti?
"Aptal."
Kendimi tutamayarak dudaklarına yapışmıştım. Sert bir şekilde öpmeye başladığımda ellerini göğüslerime koymuş ve beni itmişti. Açıkçası ellerini göğsümde hissetmek daha da kudurmama sebep olmuştu. Beni ittikten sonra sinirle bana bir tokat attı. Kafam sağ tarafıma düştüğünde gülerek kafamı yavaşça kaldırdım. Jimin'in sinirli yüzüne bakıyordum şimdi. Öylesine güzel görünüyordu ki, delirmek istiyordum. Saçları dikkatimi çekmişti, dipleri sarıydı. Yoksa saçlarını siyaha mı boyuyordu?
"Bunu bir daha yaparsan..."
Durup dinledim. Ne diyeceğini merak ediyordum açıkçası. Ne yapabilirdi acaba?
"Yaparsam? Ne yaparsın Park Jimin? Beni öldürür müsün?"
"O senin işin ama seni bu yaptığına pişman ederim! Sakın bir daha bunu yapma!"
İkinci bir tokat attıktan sonra yürümeye başladı. Arkamı döndüm. Nihayet siktiğimin arabası gelmişti. Jimin arabaya bindi. Bende arkasından bindim. Onun yüzü muşmulaya dönmüştü, bu kez ben sırıtıyordum.
"Bara sür."
"Sahile sür."
"Ne sahili?! Bara sür dedim!"
"Sahile dedim."
Şoför sahile döndüğünde Jimin arabanın kapısını açmaya çalıştı.
"Manyak mısın, yoldayız?! Saçma sapan davranma!"
"O zaman indir beni!"
"İndireceğim zaten! Seni bara kendim götüreceğim ama şimdi değil. Bekle biraz."
Gülümseyerek geriye yaslandım. Jimin gerçekten aklımı başımdan alıyordu. Bu halleri gözüme aşırı güzel geliyordu.
___________________________________
Selammm
Arkadaşlar yorumlarınızı çok merak ediyorum cidden lütfen yorum atın hepsini okuyup tek tek cevap veriyorum🥹
Jimin ve Yoongi'yi sevdiniz mi bu arada? Ben bu Jimin'e bayıldım diyebilirim!!!
Bu bölümü Yoon'un ağzından yazdım, sizce nasıl olmuş? Jimin'in ağzından da gelsin mi böyle??!
YOU ARE READING
Yakışıklı Barmenim- YOONMİN
JugendliteraturYoon Jimin'i tutup duvarla arasına almış ve bir anda dudaklarına kapanmıştı. Alt dudağını dişlerinin arasına almış ve bir süre ezmişti. Jimin olayın şaşkınlığı ile hiçbir şey yapamamıştı. Bembeyaz teni alev alıyordu şimdi. Yoon Jimin'in belini kavra...