12. Odamız Gökyüzü

3.1K 125 395
                                    

Selam,

Keyifli okumalar, dilerim seversiniz.

Sevgiler

-------

Moda sahilinin iki sokak üstündeki evine varmak için yürürken, yüzünde gülümsemesiyle başını arkasına çevirip bakmadan duramıyordu. Güneş tüm güzelliğiyle parlıyordu ama onun gözlerini kamaştıran, samanyolunun bu aşırı sıcak gökcismi değil, yanından ayrılırken bile sevgisinin şefkatini ona bakan gözleriyle hissettiren Alaz'dı. Beşiktaş dan buraya tekneyle gelmişlerdi ve kıyıda uzun süren sarılmaları sonunda birbirlerinden ayrılmaları çok güç olmuştu. Tüm gece sadece soğuk su içmek için yataktan çıktıklarını göz önüne aldığında hala kopamıyor olmaları Asi'yi derinden sarsıyordu. Birine bu denli bağlanmak ve ayrılmak istememek yıllardır yalnız olan bedenine, ruhuna yabancıydı. Ancak bu yabancı giderek daha da tanıdık birine dönüşüyordu.

Alaz, Asi'yi bıraktıktan sonrada tekneye binmeyip, iki eli cebinde durarak onun ardından sokağın derinlerinde kaybolana kadar bakmıştı. Asi başını her çevirdiğinde, baktığı yerde olmuş ve kendisinden gözünü alamadığı için sevinerek gülümsemişti. Geçen her saniyede peşinden koşma fikrini aklından çıkarması gerekmişti. Asi'yi hayatının tamamını, her anını kapsamak isteyeceği kadar seviyordu fakat baskı altında ve huzursuz hissetmesi en son isteyeceği şeydi. Bu yüzden bir sonraki görüşmelerini düşünerek kendini telkin etti. Bir süre sonra istemeyerek, yüzünü keyifsizce ekşiterek ve ufak bir çocuğun elinden kayıp giden uçan balonuna duyduğu üzüntü misali ayaklarını yere sürterek tekrar teknesine bindi. Aklında bugün halletmesi gereken işler her zamanki gibi çok gerideydiler.

Sabahın pekte erken olmayan bir saatiydi, Asi işe geç kalacağına artık tamamen emin oldu. Neredeyse evinin kapısına vardı. Elinde tuttuğu ve dün akşam Alaz'ın ona aldığı çiçek buketine gülümseyerek baktı. Eve girmeden biraz gerildiğini hissetti. Hâlbuki sabah aldığı sıcak duş bedenine çok iyi gelmişti, kabinde yalnız olmadığı için Alaz'ın öpüşleri ve okşamaları da aynı şekilde ruhunu arındırmıştı. Şimdi, akşam verdiği karardan dönmeyecekti, babası şu an evde olabilirdi veya çoğu zaman yaptığı gibi erkenden işe de gitmiş olabilirdi. Daha fazla düşünmek yerine kendi gözleriyle görmek için çantasını karıştırdı ve anahtarını çıkararak kapıyı açtı.

"Babaa, ben geldim!" içeri adımını atarken sesi kendinden emindi. Çantasına anahtarını geri bıraktığında, bu sefer Alaz'ın zippo çakmağını farkında olmadan aldığını fark etmiş ve dudaklarını birbirine bastırarak keyifle gülmüştü. Yokluğunu fark edip, ona hala vermediği yüzüğü gibi peşine düşecek miydi diye düşünmeden edemedi.

Evde yankılanan sesine cevap gelmeyince, tahmin ettiği gibi babasının evde olmadığını anladı. Bataryası biten ancak dün gece hiç bakma gereği duymadığı için önemsemediği telefonunu şarja taktı. Sonra ilk iş olarak mutfak dolabından aldığı güzel bir vazoya çiçeklerini özenle yerleştirip, suyunun yeterli olduğundan emin oldu. Her birini eklerken koklamıştı. Gerçek çiçeklerin Asi'nin gülen yüzünde açtığını görme fırsatını kaçırmıştı Alaz, dün akşam bir kısmına şahit olmuştu gerçi ama bu kesinlikle görülmeye değer bir andı.

Evde her şey yerli yerinde ve topluydu, birazdan yardımcıları Serap teyzenin geleceğini koridordaki duvara asılı saate bakınca anladı. Üzerindeki rahat kıyafetlerinden kurtulup, iş için hazırlanması gerekiyordu. Sert mizacını biraz daha ciddileştirecek ve hâkimlerin karşısında giyebileceği daha resmi kombinlerinden birini yaptı. Kumaş krem pantolonunun altından gözükmemesi için g-string bir çamaşır giyindi. Ufak göğüslerinin toplu durmasını sağlayan ince sütyeninin kopçasını bağlarken gülümsemeden duramıyordu. Tüm bunlar ona Alaz'ı hatırlatıyordu. Ya onu böyle gördüğünde, yakışıklı yüzünün alacağı hali ve parlak gözlerini düşünüyor ya da nerede olması gerektiğini çok iyi bilen becerikli parmaklarıyla bu ince çamaşırları üzerinden sökerek çıkarmasını. Aklına doluşan bu arsız düşüncelere inanamayarak başını hafifçe salladı. Son günlerdeki yüksek libidosu beraber olduklarında azalacağına her geçen gün daha da artıyordu. Evdeyken veya yalnızken bununla baş edebiliyordu ancak çalışırken Alaz'ı düşündüğünde her şeyi bırakıp ona gitme güdüsü onu çok zorluyordu. Sevginin bu tanımadığı haline alışmayı umuyordu.

Kötü Kan / AslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin