Umut Etme Yorğunluğu.

17 5 4
                                    

Kalırsın köşede,
İzlersin;
Olan biteni,
Kendi hayatından bihaber.

Yorulursun bu karmaşadan;
Yürürsün;
Sığınabileceğin son dalına.

Ve başlarsın,
Salıncakta salınmağa,
Ama bilmezsin,
Bilmezsin ki;
Salıncağın asılı olduğu o dal,
Aittir kuru bir ağaca.

Ve sen öğrendiğinde bunu,
Düşmüş olursun;
Kuru çimlerin üzerine.

Artık kaçamazsın,
Kalırsın gerçek dünyada,
En istemediğin mekânda.

Hayallerin bile uzak sende,
Ve sen de uzaksın kendinden,
Yanlız ve yorgun.

Dururken;
Kuru ağacın altında,
Bir de yağmur başlar,
Eşlik eder yorgunluğuna.

Hayal, umut etmek istersin,
Geleceğini,
Kalkmak için,
Yeniden ayağa;

Ve hep sığındığın o dal,
Yeniden kırılmış olur;
Bu sefer tutkal olmaz,
Yapamazsın.

Kalırsın elinde;
Kırılmış iki dalla,
İkisi de ölü.

Yeniden yapmak istersin,
Çalışırsın en azından;
Düşünmeye, umut etmeye,
Ancak bunu da yapamazsın.

Çünkü, bazen umut etmek bile yorar, insanı.

Yalnızlığın Sokağında. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin