Barış
Hızlıca evden çıkıp arabama bindim arabamı çalıştırıp melisayla birlikte yaşadığımız eve doğru sürmeye başladım içim içime sığmıyordu sonunda ismaille tekrar birlikte olucaktık eski günlerdeki gibi
Evin önüne gelince arabayı park edip arabadan indim eve doğru yürüyüp hızla kapıyı çalmaya başladım
Kapının sertçe açılmasıyla hızlıca içeri girdim "noldu barış özür dilemeyemi geldin?"diye sormuştu tek kaşını kaldırarak
"Hayır senden ayrılmaya geldim"dememle suratı mosmor olmuştu "ne diyosun sen ya ne ayrılması şaka falanmı yapıyosun?"
"Hayır şaka falan yapmıyorum senden ayrılıyorum şimdi izin verirsen eşyalarımı toplicam" deyip içeri girmiştim hızla yatak odasına gidip dolabı açıp esyalarımı toplamaya başladım melisada peşimden odaya girmişti
"Barış gerçekten saçmalıyosun ufak bir tartışmada hemen ayrılacakmısın benden" diyerek kolumu tutmuştu
Hızla kolumu çekip valizin fermuranı kapattım ve elime alıp odadan çıktım.
"Ya barış sana diyorum duymuyomusun beni o İsmail yüzünden dimi yine onun dolduruşuna geldin"
Dediği şeyle hızlıca arkamı döndüm üstüne yürümemle geri geri gitmeye baslamıştı
"Bidaha onun hakkında abuk subuk konuşursan seni mahvederim" deyip odadan çıktım kapının önüne gelip ayakabılarımı giyindim ve evden çıktım.
İsmail
Kapının çalmasıyla oturduğum koltuktan kalktım barışın gelmesi imkansızdı hızlıca gidip kapı deliğinden baktım gördüğüm yüzle hemen kapıyı açtım.
"SEMİİİİH"
"ABİİMM"
kollarımı açmamla hemen kollarımın arasına girmişti çok özlemiştim keratayı.
"Çok özledim oğlum seni niye haber vermedin lan" diyip yavaşça kafasına vurmuştum.
"Bende seni çok özledim canım abim hem sürpriz yapayım dedim"
"Hadi geç içeri sıpa"
Kollarımın arasından çıkıp yerini bildiği salona doğru yürümüştü bende arkasından bende salona geçtim kenanında buraya geleceğini söylemeyi düşünmüyordum çünkü gördüğünde vereceği tepkiyi aşırı merak ediyordum.
İkiside küçüklüğünden beri pek anlaşamazlardı eskiden barışla buluştuğumuzda onlarıda yanımızda getirirdik ama sürekli kavga ederlerdi yapı olarak çok zıt çocuklardı semih asla yerinde duramayan sürekli yaramazlık peşinde olan haylaz bir çocuktu kenanda tam tersi sakin derslerinde başarılı çalıskan bir çocuktu.
Kenan babasıyla Almanya'ya gittikten sonra yaklaşık dört senedir birbirlerini hiç görmemişlerdi ve şimdi gördüklerinde verecekleri tepkiyi çok merak ediyordum.
Solana girip kendimi koltuklardan birine atmıştım.
"Sınavın nasıl geçti lan ilk tercihe istanbul yazdın dimi döverim yoksa seni bak"
"Yaniii iyi geçti gibi tercihlerime tabiki İstanbul'u yazdım unuttunmu söz aldım senden burda yaşicam"
"Tabi burda yaşicaksın oğlum aslan gibi abin var senin burda hiç olmadı yanımda çalışırsın"
"Aynen yaaa" deyip üzerime atlamıştı.
Hızlıca beni koltuktan atıp yerde üzerime çıkmıştı eski günlerdeki gibi güreş istiyordu bende ona ayak uydurup yerlerimizi değiştirmiştim.
Biz boğuşmaya devam ederken kapı çalmıştı Semih hızlıca altımdan kaçıp kapıya doğru koşmaya başladı kapının açılma sesinden sonra bir sessizlik olmuştu.
"Semih kim gelmiş" diye bağırdığımda hala ses gelmediği için salondan çıkıp kapıya doğru gittim.
Gördüğüm yüzle gerçekten şaşırmıştım işte bu gerçekten sürpriz olmuştu.
Bişi diimmi ben gerçekten yazamiyom heralde
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baism
Teen Fiction"barış ne işin var senin burda" yağmurdan dolayı sırılsıklam olmuş bedenini bana biraz daha yaklaştırdı "Yapamadım İsmail sana ihanet edemedim"