İsmail
"Ya barış dursanaa" kıkırdamalarım arasında zar zor konuştum. Ama barış beni dinlemeyip dahada çok öpmeye devam etti durmayacağını anlayıp elimle iki yanagını tutup kendimden uzaklaştırdım.
Mızmızlanan barısın dudaklarına kücük bir öpücük bırakıp saatlerdin aklımı kurcalayan soruyu sordum.
"Peki şimdi ne olucak ?"
Yüzündeki gülümseme yavaşça soldu "biliyorum aşkım ne olucak ne yapıcaz nereye gidicez en önemlisi bebek ne olucak eğer gerçekten babası bensem o şeytanın eline bırakamam onu" haklıydı ne de olsa onun çocuğuydu.
"Birtanem asma o güzel suratını buluruz bir çaresini hem bak o bebek doğsun alırız yanımıza ikimizin bebeği olur biz büyütürüz onu"
Kafamı kaldırıp heycanla suratına baktım "ciddimisin?" Gülüp "tabiki ciddiyim" dedi. Yanaklarını öpüp kafamı tekrar huzurla göğsüne koydum ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Kenan
Sabah gözlerimi açmamla gördüğüm sarı tutamlarla gülümsedim ellerimi yumuşak saçlara daldırıp yavaşça okşadım Semih bundan huylanmış olucakki yavaş mırıltılarla gözlerini arladı.
"Günaydın sevgiliiim" dememle kafasını boynuma gömüp"ama ben biraz daha uymak istiyorum" diye mızlızlandı, kollarımı ince beline sıkıca dolayıp kulağının arkasına öpücükler bırakmaya başladım.
Kıpırdanmasından dolayı yeni çıkmış sakalları boynuma batıyordu "ya semiih sakalların batıyor" diye söylenmiştim, heycanla yerinden kalkıp "hadi gel sakalımı keselim" diyerek elimden tutup beni yataktan çıkarmıştı.
.......
"Ya Semih kıpraşmasana bak yüzün kesilecek" pür dikkat odaklandığım işime Semih kahkahalarla gülüyordu.
Omzuna vurup "ne gülüyosun be Allah Allah" diye triplenmiştim elimdeki jileti kenara bırakıp yüzüne tekrar köpük sıkmıştım.
"Neden iki kere yapıyosun" diye merakla soran semihe "bı sefer aşağıdan yukarıya yapıcam ki tamamen pürüzsüz olsun" diye cevapladım.
Tam jileti yüzüne değdirecekken gözüme çarpan dudaklarıyla duraksadım, az önce diş fırçaladığından olsa gerek kıpkırmızıydı.
Nereye baktığımı anlayan Semih ellerini çeneme koyup beni yavaşca kendine çekti, birazdan yapacağım şeye hazırlık olarak dudağının çevresindeki köpüğü elimle sildim.
Hızla dudağına yapışmamla ellerini belime atmış ve beni kendine bastırmıştı, ağzına doğru inleyip alt dudağını kavradım hızlı başlayan öpüşmemiz daha da alevleniyordu. Araya dillerinde girmesiyle artık duramayacak gibiydim bütün bedenim yanıyordu, yüzlerimize bulaşan köpüğü umursamadan öpüşmeye devam ediyorduk, ta ki barış abinin sesini duyana kadar
"ULAN SEMİH NAPIYOSUN LAN İÇERDE KARDEŞİME AÇ LAN KAPIYI ŞEREFSİZ"
uzzzun bir süre sonra yine beenn
Nabersinizzz
Bu arada bir dahaki bölüm final yapicam bilginize
Koocamman öptüüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baism
Teen Fiction"barış ne işin var senin burda" yağmurdan dolayı sırılsıklam olmuş bedenini bana biraz daha yaklaştırdı "Yapamadım İsmail sana ihanet edemedim"