4.bölüm

106 14 43
                                    


Merhaba pıtırcıklar 💕

4. Bölümle yine birlikteyiz 🥰
Umarım yine keyifle okuyacağınız bir bölüm olur .
Bölüm hakkında yorumlarınızı ve Oylarınızı bekliyorum keyifli okumalar  🧚🏻‍♀️


4.Bölüm


  Güneş ışığının pencereden odaya sızmasıyla yavaş yavaş uyanmaya başladım.Gözlerimi ovuşturarak açmaya ve baş ucumdaki saatin kaç olduğunu anlamaya çalışıyordum.Saat dokuzdu ne ara bu kadar uyumuştum ben ya , dün nasıl yorulduysam kesintisiz bir uyku çekmiştim ama hala hiç uyumamış gibi uykum vardı.

  

  Abimde kesin işe gitmiştir bu saatte ben geç kalmıştım.İnsan bir uyandırırdı en azından .

Telefonumu elime aldığımda ingiltere'deki şirketten gelen mesajlara bakmaya başladım tahmin ettiğim gibi işi kabul etmişlerdi ve bella bliss in yüzde yirmilik ortağıydılar. Bana da bu şirkette onları temsil etmem için iş teklifi etmişlerdi.Vakit kaybetmeden onlara bu işi istemediğimi bildiren bir yazı yazsam mı onu düşünüyordum.Neyse öyle kaba bir şekilde hemen reddetmiyim biraz zaman geçsin.

 Artık bir an önce hazırlanıp şirkete gitsem iyi olacaktı.Yataktan çıktım ve hazırlanmaya başladım.

…..

  Üstünde küçük çiçekleri olan sarı bir elbise giymiştim.Saçlarımın iki yanından tutamlar alıp ortada tutuşturmuş geriye kalan saçlarımı da dalgalı bir şekilde serbest bırakmıştım.

  Arabamı şirketin otoparkına park edip şirkete doğru yürümeye başladım.

Arkamdan bir ıslık sesi yükseldi.Tam sinirli bir şekilde geriye doğru dönecektim ki gelen kişinin ozan olduğunu farkettim.Hemen yüzümde samimi bir gülümseme yer aldı.

 “Fıstık bugün hava biraz kapalı diye güneşin görevini sen mi devraldın sarı elbise falan”

Ona sarılırken “yani iltifat edeni gördüm de senin gibisini görmedim, gün geçtikçe beni daha da şaşırtıyorsun.

Omuzlarını kabartıp yürümeye devam etti “Biliyorum birtanem bu da benim huyum ne yapabilirim”.

“ee sabah sabah gelmişsin şirkete burada mı çalışmaya karar verdin yoksa”

“E tabi ki başka nerede çalışıcam” dedim.

“Yani belki demirin yanında olursu-” sonra durdu ve “gerçi çınar bunu duyarsa pek mümkün değil gibi ama”

sakin bir şekilde ona dönüp “abimin haberi var , yani dün oldu anlattım toplantıyı falan”

şaşkınlıkla sordu “peki ne tepki verdi”.

Dudaklarımı büzdüm “hiçbirşey öyle biraz düşündü ama bir şey söylemedi”.

Verdiğim cevapla daha da şaşırmıştı.Öyle konuşarak şirkete girmiştik.

Üst kata çıktığım gibi abimin odasına yürümeye başladım. Kapıyı çaldım ve içeri girdim.

“Güzelim , hoşgeldin”

iltifatı da alınca daha tatlı tatlı yürümeye başladım yanına, sarılırken

“E abi aşk olsun ama niye uyandırmadın birlikte gelirdik şirkete ben uyuya kalmışım”. dedim karşısındaki sandalyeye oturdum.

“odaya geldim ama uyuduğunu görünce hiç uyandırmak istemedim dün yorulmuştun.”

Dilek Ağacı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin