7.Bölüm

90 11 27
                                    


Merhaba pıtırcıklar 💕
Yedinci bölümü huzurlarınıza sunuyorum.🥰

Bu arada 7.bölüm biraz geç geldi çünkü bazen watpadd açılmıyor yani süzenli bir şekilde kitappad de atıyorum oraya da geçebilirsiniz isterseniz🧚🏻‍♀️✨️

Bölüm hakkında yorumlarınızı ve Oylarınızı bekliyorum keyifli okumalar 💕🧚🏻‍♀️

Arkadaşlar azıcık yorum yapın böyle olmuyor sevdiniz mi sevmediniz mi anlamıyorum ksnsdjdm✨️

7.Bölüm

Dün dağ evinden döndüğümüzden beri her şey sakin geçmişti.Bende hafta sonu kalan vaktimi annem ve arkadaşlarıyla dedikodu yapmaya , geri kalan vaktimi de babamla tavla oynamaya harcamıştım.

Bugün ise sabah erkenden uyanmıştım.Ve sıcak bir duş alıp işe gitmeye hazırlanıyordum.Makyajımı bitirmiş küpemi takarken odamın kapısının çalmasıyla “gel” diye cevap verdim.
Büyük bir gülümsemeyle içeriye giren annem , önce bana baktı ve sonra da konuşmaya başladı. “Esma teyzenin kızı var ya” demek ki sabah sabah dedikodu için buradaydı.
“Eee “ diye devamını bekledim.Odamın köşesinde ki koltuğa oturup konuşmaya devam etti.
“Nişanlısı tarafından dolandırılmış” .
Gözlerini büyük büyük açmış bana bakıyordu. “Ne diyorsun onun nişanlısı zaten zengin değil miydi ?”.
“Nasıl zengin olduğu ortaya çıktı işte” hee şimdi anladım.
“Denizin kenarında yürürken biri seni teknesine çağırırsa sakın binme tamam mı”
“O niye” diye sordum dönüp
“Çünkü onlar öyle tanışmıştı.”
“Ay anne allah aşkına ya bende bir şey sandım.”
“Ben uyarımı yapayımda sonrası sana kalmış” dedi ellerini havaya kaldırarak. Ve devam etti  “Eee var mı senin cebinde birileri?”
cebimi  anneme göstererek “bak yok” dedim.
Cık cıklayıp konuştu “kızım sende işve cilve yok ki , dün gelen gülce teyzenin oğlu sana benim galerim var bir gün uğra sana hem kahve ısmarlayayım hem de arabaları gösterim diyor ; sen ise çocuğa ben bu istanbul trafiğinde yeterince araba görüyorum diyorsun”.
Bıkmış bir vaziyetle anneme söylendim “ne diyim anne arabaları çok mu görmek istiyorum sanki”
Annem öne doğru gelip elini kaldırdı. “Benim saf kızım çocuğun arabaları bahane , o kendisini sana kendi doğal ortamında gösterecek.”
Elimdeki çantayı doldururken “Doğal ortam ne anne bu çocuk maymun mu ?”
Sen iflah olmazsın diye bir bakış attı.
“Sabah sabah bunları konuşmak için mi geldin anne ?”
“Ne yapayım babanı iki dakika uyanık görünce ona anlatıyordum . Ama arkasını dönüp tekrar uyudu beni dinlemedi bende üstten tıkırtılar duyunca senin kalktığını anladım da gelip seninle konuşayım dedim.”
“Kahvaltıda anlatırsın” deyip etrafımda bir tur attım. “Nasıl olmuşum”.
Ayağa kalktı ve “harika görünüyorsun her zamanki gibi” dedi.
Kollarımı açıp anneme kocaman sarıldım.Sonra da elime çantamı alıp “ben çıkıyorum” diyerek odanın kapısına yürüdüm. Annem de peşimden geliyordu.
”Hadi hayırlı işler kuzum”
“Sağol annecim” deyip evden dışarıya çıktım ve şirketin yolunu tuttum.

Şirketin otoparkında arabamı park edip çantamı elime alırken bir adamın bağırma seslerini duymaya başladım. Arabadan sessizce inip sesin geldiği yöne doğru yürüdüm. Adam görüş açıma girdiğinde telefonda konuştuğunu gördüm.Dikkat kesilip söylediklerini anlamaya çalıştım.
“hayır anlaşmayı daha kabul etmedi , en son belgeyi onun odasına götürürken gördüm ama daha ses seda yok”
Şimdi kimden bahsediyordu demirden mi yoksa akından mı ?
“belge muhtemelen hala odasında”
Hangi belgeydi acaba bu ve bu belgede ki anlaşma neden bu kadar önemliydi. Karşısında ki adama ne dediyse eğer “tamam o belgeyi almaya çalışacağım” deyip hızlı bir şekilde otoparktan çıkmıştı.
Ben de gittiğinden emin olduktan sonra yavaş yavaş şirkete doğru çıkmaya başlamıştım.Belki de bizim şirketten bile değildi.

Dilek Ağacı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin