Bölüm 2

954 15 7
                                    

Nalan benim tek arkadaşım ve sırdaşımdı. Lise çağlarında tanışıp arkadaş olmuş, sonra da ilişkimizi hiç kesmemiştik. O da ben de evlendikten sonra evimizin hanımı olmuş, çocuk büyütmekle meşgul olmuştuk. Nalan'ın biri kız diğeri erkek iki, benim de bir kızım vardı. Kızlarımız aynı yaşta olduğu için onlar da arkadaş olmuştu ve ailecek sık sık buluşurduk. Bilgin, Nalan'ın kocasından pek hoşlanmasa da bu buluşmalara katılırdı.

Nalan'la her türlü sırrımı paylaşırdım. O da bana her şeyini anlatırdı. Bu iş olayını da her aşamasında Nalan'a anlatmış, onun görüşlerini almıştım.

"Nalan, işe giderken ne giyeceğim?"

"Senden bunu duyacağımı hiç düşünmezdim. Sekreterlik görevi, değil mi?"

"Evet, Bilgin'in Patronu Cemil'e."

"Dolabına bir bakalım."

Yatak odasına yürürken iki ergen gibi kıkırdadık. Nalan dolabımı karıştırdı, "Hanımefendi, size kıyafet almamız gerekebilir. Burada sadece anne tipi elbiseler, kullanılmaktan solup sararmış kot pantolonlar ve bluzlar var."

Alaycı konuşmasından hoşlanmamıştım. "Anne tipi elbiselerden ne kastediyorsun?"

"Yani iş elbisesi değil. Sekreter elbisesi hiç değil." Yüzümdeki ekşi ifadeye gülerek, "Geçen yıl kuzeninin nişanında giydiğin o güzel bluz ve eteğin nerede?"

Sözünü ettiği siyah diz üstü bir etek ve beyaz, yaka kenarları işlemeli bir bluzdu. Üzerine kırmızı ceket giymiştim. Ama kızım Ceylan nişanda ceketin üzerine salçalı yemeği dökünce çıkmayan kocaman leke yüzünden ceketi atmak zorunda kalmıştım.

"Giy, bakayım."

"Şimdi mi?"

"Evet, hanımefendi, şimdi."

Nalan'ın önünde soyunmaktan utanmıştım ama itiraz etsem ömür boyu dalga geçer, demediğini bırakmazdı. Aslında aramızda utanacak bir şey yoktu, birbirimizin her yerini görmüştük. O kadar yakın arkadaştık. Y,ne de genişleyen basenlerimi, çıkan göbeğimi görsün istemiyordum.

İç çamaşırlarıma kadar soyundum ve hemen eteği, ve bluzu giydim.

Nalan bana alıcı gözüyle baktı. "Lidya, bu mükemmel. Harika görünüyorsun."

Bana bluzun dekoltesi biraz geniş, etek de dar gelmişti. Kilo almıştım. Yediğime içtiğime dikkat etmiyordum, oysa bünyem kilo almaya çok uygundu. Hemen diyete başlamalıydım.

Aynadaki görüntümü beğenmemiştim. Sekreter özentisi gibi bişey olmuştum. "Bu bir moda defilesi değil Nalan. Bir iş."

"Biliyorum canım, ama bir sekreter için mükemmel bir giysi. Profesyonel ve çekici," dedi gülerek.

Cemil'in bakışları gelmişti aklıma. Bu giysiyle memelerim de bacaklarım da gözler önünde olacaktı. Tepem attı. Hemen çemkirdim. "Aptal olma! Kesinlikle öyle görünmek istemiyorum."

Nalan daha yüksek sesle güldü, "Bütün sekreterler çekici görünmelidir. Bu iş tanımının bir parçası" dedi. Haklıydı.

Aynada kendimi yakından inceledim. İyi göründüğümü kabul etmek zorundaydım. Giysilerin dar olması benim sorunumdu, oturup kalkarken dikkat edecektim. İlk gün için kıyafetimin seçilmiş olmasından da memnundum. Etek ve bluzla birlikte yüksek topuklu ayakkabılar giyecektim.

Ofiste Cemil tarafından karşılanacağımı umuyordum. Ancak Emel, Cemil'in o gün şirket dışında olacağını söyledi. Cemil'le karşılaşma düşüncesi beni biraz germişti, onun olmayacağını öğrenince rahatlamıştım.

Kocamın PatronuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin