Bölüm 6

942 11 14
                                    

Olanlar karşısında şok içinde odadan dışarı fırlamıştım. Ve içimdeki heyecanın nedenini anlayamıyordum. Kendimi çok suçlu hissettiğim için hastaneye gitmedim ve Bilgin'le kısa bir telefon görüşmesi yapmakla yetindim.

Ertesi gün yine yönetim toplantısı günüydü, Cemil'in gelişmeler konusunda ekibiyle herhangi bir bilgi paylaşıp paylaşmayacağını merak ediyordum. Ekibin geri kalanının bilmediği gizli bilgileri bilme ayrıcalığına sahip olduğumu hissetmek hoştu. Kendimi önemli biri gibi görüyordum.

Toplantı için diz altı, geniş kesimli bir etek ve yine geniş kesimli bir bluz giymiştim. Aynaya baktığımda eteğin uzunluğuna rağmen bacaklarımın çok iyi göründüğünü düşündüm. Neyse ki hiç dekoltem yoktu. Beden çizgilerim belli olmuyordu. Memelerime gözlerini dikemeyeceklerdi.

Bu haftaki toplantı kısa ve olaysızdı, sanki Cemil hiçbir şey hakkında tartışmak istemiyormuş gibi davranıyordu. Bugün onun patron olduğunu, başkalarının görüşlerini almak yerine emirler yağdırdığını gördüm. Diğerleri de bu tavrı garip bulmuş gibiydi ama bu ruh halindeyken onunla tartışmak istemediler. Cemil şirketin maddi sorunlarından veya yeni müşteriyle ilgili sorunlardan bahsetmedi.

Toplantıdan çıkarken bana döndü, "Ofisime gel! Şimdi!" Sesi sert ve ses tonu emrediciydi.

Hemen onu takip ettim.

"Kapıyı kapat"

Endişeyle baktım, onu daha önce hiç böyle görmemiştim. Kendimi zorlayarak gülümsedim.

"Toplantıda yeterince talepkar mıydım?"

"Evet Cemil Bey."

"Bugün herhangi bir tartışmaya girecek havada değildim. Sadece onlara patronun kim olduğunu hatırlatmak istedim."

Benimle ilgili bir sorun yoktu ve bu sözler içimi rahatlatmıştı.

"Otur Lidya, işini nasıl bulduğunu söyle" derken kanepeyi işaret etmişti.

Alçak kanepeye otururken eteğimin çok kaydığını fark ettim, toparlanmaya çalışmak daha çok dikkati çekecekti. Bacak bacak üstüne attım.

"İlginç, Cemil Bey."

"Hangi açıdan?" derken gözleri kiremit rengi çoraplı bacaklarıma kaymıştı. Fazla açılıp saçılmamış olduğumu umdum.

"Dürüst olabilir miyim?"

"Elbette."

"Sanırım yapmak zorunda kaldığım bazı şeyleri yapmayı beklemiyordum."

"Ne gibi?" dedi bana gülümseyerek.

"Öncelikle böyle giyinmek" diye üzerimi gösterirken bacaklarımı bitiştirmiş, eteğimi de dizlerimin üstüne çekmiştim.

"Ne demek istiyorsun, harika görünüyorsun."

"Teşekkürler, ama hiç böyle kısa etekler veya dekolte bluzlarla dolaşacağımı düşünmemiştim."

"Peki, neden bunları giyiyorsun?"

"Çünkü Emel bana sizin böyle giyinmemi beklediğinizi söyledi."

"Bu giysilerle kendini iyi hissetmiyor musun?"

Utanmış bir şekilde cevap verdim. "Sanırım iyi hissediyorum."

"Giymelisin, gerçekten iyi görünüyorsun."

"Yaşlı bir kadın için mi demek istiyorsunuz," deyip güldüm.

"Ah, sen yaşlı bir kadın değilsin Lidya, çok çekici ve arzu edilir bir kadınsın."

Kocamın PatronuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin