Bölüm 19

666 9 1
                                    

Kızlardan biri giyinip hazırlanabileceğim yatak odalarından birine götürdü. Emel'in bir hafta önceki süiti kadar büyük olmasa da oda bana göre hala çok genişti. Büyük bir yatak odası ve ayrı bir oturma alanı vardı ve şahane bir orman manzarasına bakıyordu.

Telefonun ekranına baktığımda saatin 6.30 olduğunu gördüm. Hazırlanma zamanı geldi diye düşündüm. Giyinmek için oldukça zaman harcadım ve aynaya baktığımda çok iyi göründüğümü düşündüm. Bu kıyafetle kendimi ilk gördüğümde biraz sürtükçe bulmuştum, şimdi ise çekici görünüyordum.

Saat tam 7.30'da Cemil'in benimle buluşacağını söylediği resepsiyon alanına yürüdüm. Beni bekliyordu ve ona doğru yürürken bana baktığını gördüm. Hayranlığı gözlerinden belliydi. Yanağımdan öptü. Utanmıştım, yine de ona gülümsedim.

Mis gibi kokuyordu. Şahane bir lacivert blazer ceket ve koyu krem rengi bir pantolon giymişti Yatından yeni inmiş bir kaptan gibi deniz kokuyordu. Güzelce tıraş olup mis gibi yıkanıp süslendiği belliydi. Tüm bunları benim için yapmış olması içimi titretti.

"Lidya, yine harika görünüyorsun."

"Cemil, geçen haftaki gibi bir şey yaşayamayız, lütfen uslu duracağına söz ver."

Güldü, kolumu tuttu, "İnan bana, bu kadar ateşli görünürken bu zor olacak, ama güven bana."

Yemek salonuna doğru yürürken endişeliydim ama kolunda olmaktan da memnundum. Şef garson bizi salonun köşesindeki yuvarlak bir masaya götürdü. Burası salona girildiğinde ilk bakışta hemen görünmeyen, korunaklı bir yerdi.

Birkaç dakika sonra Cemil, Sami'nin bize doğru yürüdüğünü görünce ayağa kalktı. Elini sıktı ve onu selamlayarak beni tanıttı. Sami elimi tutup öperken Cemil karısının nerede olduğunu sordu.

Sami ona garip bir şekilde baktı, "Mesajımı almadın mı?"

"Hangi mesaj?"

"Bugün telefonuna bir mesaj attım. Karım hastalandı ve o nedenle bu gece gelemedi."

Birdenbire iki adamla yalnız kalmaktan gerginleşmiştim. Sami'nin karısının geleceğini bilmek bana rahatlık vermişti ama şimdi kendimi oraya ait hissetmiyordum. Cemil bana baktı, neredeyse düşüncelerimi okuyordu.

"Lidya, hadi güzel bir akşam yemeği yiyelim, bu kadar güzel görünmek için tüm öğleden sonraki çabalarını boşa harcamanın anlamı yok."

İki adam da bana hayran hayran bakıyordu. Aralarına oturtuldum. Cemil şarap sipariş etti ve garson birkaç yemek önerdi. Ben balık, adamlar biftek seçti. Başlangıç ​​yemeklerinin seçimini Cemil'e bıraktık.

Sami bana doğru döndü. "Peki bugün güzel bakımlar yaptırdın mı?"

"Evet, teşekkürler, güzel bir gün geçirdim."

"Ne yaptırdın? Karım sana sormazsam beni öldürür."

"Yüz bakımı, manikür, makyaj ve saç yaptırdım, hepsi çok güzeldi."

"Başka bir şey?"

Onlara ağdadan bahsetmeye utandığım için sadece bunları yaptırdığımı söyledim.

Adamlar futbol, siyaset, aileler ve diğer işler hakkında konuştular, ana yemek bitene kadar olası sözleşmeyi tartışmadılar.

Çoğu zaman sessiz kalmayı seçtim. Aralarında otururken kendimi garip hissediyordum, çünkü birbirleriyle konuşurken sürekli olarak beni incelediklerinin farkındaydım. Sami'yi birçok kez göğüslerime veya bacaklarıma bakarken yakaladım.

Kocamın PatronuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin