Ertesi sabah telefonumun çalar saatiyle uyanmıştım. Hiç uyumamış gibi hissediyordum kendimi. Sanki gece boyu sevişmiştim. Hızlı bir duştan sonra gardırobuma baktım. O gün aslında hiçbirini giymek istemiyordum. Bir tişört, altına bir tayt giysem harika olurdu ama cesaret edemedim. Cemil'in ofiste olmayacağını bilmeme rağmen, uygun şekilde giyinmek zorunda hissediyordum kendimi.
Dizlerimin hemen altına kadar inen en uzun eteğimi ve en az dekolte gösteren bir bluzu seçtim. Hafif bir makyaj yaptım. Aynaya baktığımda çok iyi göründüğümü düşündüm, bu his hala beni şaşırtıyordu.
Yoğun bir gün olmuştu. Çok sayıda telefon görüşmesi yapmam ve diğer yöneticiler için bazı işlerle ilgilenmem gerekmişti. Bu yoğunluk da kafamı düne ve Cemil'e takmamı önlemişti. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştim.
Ayrıca, hiçbir yöneticinin yanında kendimi rahatsız hissetmemiştim. Bluzun altında belli olmasalar da elbette göğüslerime bakmaktan kendilerini alamıyorlardı ama bunun dışında hiçbir şekilde tedirgin etmemişlerdi.
Cemil'den hiç haber alamamıştım. Finans Müdürü Tuna'dan Cemil'in patron olmanın ayrıcalığını kullanıp arkadaşlarıyla golf oynamaya gittiğini öğrenmiştim. Patronların huylarını öğreniyordum. kim bilir daha neler öğrenecektim.
O akşam Bilgin'i hastanede ziyaret ettim ve doktorun kocamın iyi bir ilerleme kaydettiğini ve muhtemelen yaklaşık dört hafta içinde evde olacağını söylediğinde mutlu oldum. Evde bakımını yapmaya devam etmek gerekmeyeceğini, gıcık kız kardeşini çağırmak zorunda kalmayacağımı umdum.
Bu haber Bilgin'in de moralini yerine getirmişti. Bana işimi sordu. Yoğun bir gün olduğu için mutlu olduğumu söyleyip günlerin çoğunun oldukça sıkıcı geçtiğini ekledim. Cemil'i sordu ve ona golf oynamaya gittiğinden bahsettim.
"Babası da her zaman golf oynamak için zaman ayırıyordu" dedi Bilgin.
Bilgin rollerin tersine dönmesinden rahatsızdı. Ama yapabileceğim bir şey yoktu. Artık evin gelir kaynağı bendim. Bu da benim sözümün daha çok geçmesi demekti.
Ertesi gün, yine yoğundu. Tuna ve diğerleriyle ilişkilerimden yine memnundum. Bana karşı çok nazik ve saygılıydılar, yardımlarım için teşekkür ediyorlardı. Bilmediğim şey, Cemil'in hepsine bana iyi davranmalarını, yaptığım işler hakkında hiçbir yorum yapmamalarını ve beni rahatsız edecek şekilde bakmamalarını emretmiş olmasıydı.
Artık işime alıştığım, yönetim ekibinden saygı gördüğüm için mutluydum. O akşam tekrar hastaneyi ziyaret ettim, bu kez yanımda kızım da vardı. Bir süredir babasını ziyaret etmemişti. Kızımızın gelmesi Bilgin'i neşelendirmişti.
Hafta sonunun tadını çıkardım. Evi özlediğimi fark etmiştim. Temizlik yapmayı, ütü yapmayı, çamaşır yıkamayı ve genel olarak evi temiz ve düzenli tutmayı ne kadar sevdiğimi unutmuştum.
Alışveriş listesini hazırladıktan sonra alışveriş merkezine gittim. Yiyecek alışverişini büyük marketten hızla yaptım ve kızıma birkaç kıyafet aldık. Ceylan lise sondaydı ve giyecek bir şeyi kalmamıştı. Mağazadan çıkarken kadın reyonundan geçtik. İndirim vardı. fiyatlar yarı yarıya düşmüştü. Sergilenen birçok kıyafete baktım, bazılarını seçtim ve soyunma odasına gittim. Seçtiğim kıyafetleri denedim, çoğunun bacaklarımı ve göğüslerimi gizlemesini beğendim. Dört tane yeni kıyafet ve bir çift alçak topuklu ayakkabı aldım.
Bu işe girmeden önce normalde iç çamaşırı reyonundan basit bir pamuklu külot paketi alırdım. Bu sefer karışık renkli dantelli bir külot paketi seçtim ama pamuklu beyaz külot paketini almaktan da kendini alamadım. Çok fazla para harcadığım için kendimi suçlu hissettim ama kendime uygun iş kıyafetlerini satın almam gerekiyordu, Kıyafetlerimi her zaman patronuma aldıramazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kocamın Patronu
Ficción General"Elimden tutup yatak odasına götürdü. Beni yatak odasına götürürken istediği her şeyi yapmaya istekli olduğumun bilincindeydim. Vücudumu beğenmesini ve çekici bulmasını seviyordum. Çok formda göründüğünü, çok sert ve adaleli bir vücudu olduğunu dü...
