Kocamın Patronu

Bölüm 12

Tam 8.30'da pencereden baktığımda beyaz bir limuzinin apartmanın önünde durduğunu gördüm. Limuzinin büyüklüğüne şaşırmıştım. Üç otomobil boyundaydı. Bekletmemek için hemen indim ve şoför kapıyı açtı. İçeride diğer kızlar şampanya içiyorlardı. Şoför çantamı bagaja koyarken beni selamladılar ve bana da bir bardak uzattılar.

Üçünün de neşeliydi ve karşılarında oturan Emel çok mutlu bir şekilde arkasına yaslanmıştı. Araba kulübe doğru bir saatlik yolculuğu yaparken Emel'le emekli olmasından bu yana geçen birkaç hafta hakkında sohbet ettik.

Diğerlerinin kendi aralarında sohbete daldığından emin olduktan sonra Emel'e fısıldadım. "Hediyeler için teşekkür ederim ama onları giyebileceğimden emin değilim."

Emel bir an anlamamış gibi baktı, sonra gülümsedi, "Rica ederim Lidya, eminim onları giyince kendini iyi hissedeceksin."

"Dürüst olmak gerekirse hiç emin değilim. Daha önce hiç böyle şeyler giymemiştim."

"Her şeyin bir ilki vardır," deyip bana gülümsedi.

Country Club'a ulaşmamız uzun sürmedi. Muazzam araziye, bakımlı golf sahasına, devasa binalara ve her yerdeki lükse hayranlıkla baktım.

Araba konağa benzer büyük bir binanın önünde durdu ve şoför biz inerken kapıyı tuttu. Görevliler çantalarımızı aldılar.

Biz karşılayan genç ve güzel Asyalı kızı takip ettik. Yüksek tavanlı giriş holünden geçtik. Her yerde orjinal tablolar ve heykeller vardı. Tamamen antika mobilya ile döşenmişti. Kulübün lüksü karşısında şoka girmiş etrafıma bakıyordum.

Resepsiyon masasına vardığımızda hepimiz kayıt yaptırdık ve günün programı verildi. 10.00 Pedikür ve manikür, 11.00 Nemlendirici Yüz Bakımı, 12.00 Rahatlama zamanı, 13.00 Öğle yemeği, 14.30 Ağda, 15.30 Vücut masajı, 17.00 Saç ve makyaj, 20.30 Akşam yemeği

Her birinin düşüncesi bile heyecan vericiydi ama ağda ve masaj beni biraz endişlendiriyordu. Daha önce ikisini de hiç denememiştim.

Biraz kahve ve kurabiyeden sonra spa'nın soyunma odası alanına götürüldük. Kızlar hiç de utangaç değillerdi, açık saçık iç çamaşırlarıyla odanın içinde dolaşıyorlardı. Kot pantolonumu ve üstümü çıkarırken ne giyeceğimden tam olarak emin değildim. Diğerlerinin bana baktıklarını fark ettim. Şüphesiz yaşlı vücudumun nasıl göründüğünü merak ediyorlardı. Özellikle göğüslerimi incelediklerini düşündüm. Emel ne giyeceğim konusunda şüphede olduğumu fark etmişti.

"Lidya, sadece sabahlığı ve terlikleri giy," diye banktaki giysileri işaret etti. Herkes için saten sabahlıklar ve şık terlikler vardı.

Emel odadakilere baktı, herkes hazırdı. "Tamam kızlar, hadi başlayalım," diyerek soyunma odasından çıkış yolunu gösterdi.

Her birinin önünde küçük minderli bir tabure ve yanında bir sandalye bulunan beş tek kişilik yatar koltuğun bulunduğu bir odaya girdik. Koltuklara uzandık.

Kapı hemen açıldı ve ellerinde küçük birer çantayla on genç kız içeri girdi. Yanıma iki kız geldi. Biri sandalyeye, diğeri tabureye oturdu. Bir kız sağ bacağını kaldırıp kucağına yerleştirdi. Aynı anda diğer kız da sağ elimi tuttu. 25 dakika boyunca pedikür ve manikür yaptırdık.

Tırnaklarımın görünümünü, koyu kırmızı rengi sevmiştim. Ayak tırnaklarım da çok hoş görünüyordu.

Sonra Emel bizi beş adet tek kişilik yüksek yatak olan başka bir odaya götürdü. Sabahlıklarımızı çıkarmamız ve yataklara uzanmamız istendi. Başucumdaki taburede oturan genç kız tüm vücudumu örten büyük bir havlu koyarak işe başladı. Boynuma ve yüzüme temizleyici sürdü, ardından nazikçe temizledi. Daha sonra temizleyiciyi sıcak bir havluyla çıkardı ve yüzüme bastırıp yıkadı. Özellikle çeneme ve burun bölgeme yoğunlaşarak tüm yüzüme ve boynuma krem sürdü. Büyük pamuklu pedler kullanarak yüzümü kuruladı ve temizledi. Ardından yüzüme buharlı masaj yapmaya başladı. Bir kez daha sıcak bir havluyu cildime bastırıp temizledi. Daha sonra pamuk pedleri gözlerimin üzerine koydu ve yüzüme bir maske uyguladı. Maske 15 dakika yerinde kaldı, ardından tekrar sıcak havluyla temizledi ve yabani gül nemlendiricisiyle işini bitirdi. Kendimi çok rahatlamış ve huzurlu hissettim. Şımartılmanın tadını sonuna kadar çıkarmıştım.