Taehyung ve Danielle'nin evlilik hazırlıkları son hızda devam ederken Taehyung düğünle alakalı çoğu kararı yakın arkadaşına bırakıyor ve boş vakitlerinin çocuğunu benimle geçiriyordu.
Her ne olursa olsun bu durum benim açımdan oldukça can sıkıcıydı. Taehyung evlendikten sonra ondan çocuk yapması beklenecekti. Ayrıca ilişkimizi gizlemek çok daha zorlaşacaktı.
Tüm bu düşünceler tekrardan moralimi bozmuştu. Danielle'nin Taehyung'un yakın arkadaşı olduğunu bilmeme rağmen içimde geçiremediğim garip bir huzursuzluk vardı.
Elimde ise bir adet kolye, bana ihanet edecek biri, krala dikkat etmem gerektiğini söyleyen bir uyarı vardı.
Aslında büyücünün doğru söyleyip söylemediğini bile bilmiyordum. Momo dedesinin oldukça iyi bir büyücü olduğunu söylemişti. Lakin dedesinin bana yaptığı şey bir büyü değildi, bir çeşit kahinlikti.
Bana geleceğimden ufak ip uçları vermiş ve daha fazlasını yapamayacağını söyleyerek beni göndermişti. Belki de aklını kaçırmış yaşlı bir büyücüydü.
Sıkıntıyla derin bir nefes aldım. Elimdeki elmayı tezgaha geri bırakarak Jimine doğru döndüm. "Buradaki elmaları beğenmedim."
Jimin bana doğru döndü. "Haklısın epeyce beklemiş olmalılar. Hadi gel başka bir yere bakalım." Jimin, Momo ve ben yanımızda bir kaç hizmetliyle beraber mutfak ihtiyaçlarını almak için şehre inmiştik.
İşin ironik tarafı burada geçirdiğim tüm bu zaman içerisinde ilk defa şehre indiğim için etrafa uzaylı görmüş gibi bakıyordum. Aslında gördüklerim filmlerde gördüğüm eski çağ tasvirine neredeyse tıpa tıp uyuyordu.
Meydan gibi bir yerden geçerek pazara ulaşmıştık. Etrafta çok fazla gürültü vardı. Buraya geldiğimden beri sessizliğe alışan bedenim ise şuan oldukça rahatsız hissediyordu.
Arka tarafta kopan gürültüyle birlikte sesin geldiği yere doğru döndüm. Otuzlarında bir adam genç bir çocuğu herkesin önünde tartaklayıp dövüyordu. Şaşkınlıktan dolayı büyüyen bakışlarımla birlikte bir adım attığımda arkamızda bekleyen yoongi kolumu tuttu. "Dur durduğun yerde, çocuk hırsızlık yaptı."
Kolumu kendime doğru çektim ve sinirle konuştum. "Ne biçim askerlersiniz siz! Hırsızlık varsa cezası dayak olmamalı." Sözlerim üzerine Yoongi kocaman bir kahkaha atarak benden uzaklaştı.
Ne olduğunu anlamadığım için oldukça gerilmiştim. Momo bu akıl karışıklığımı gidermek için konuştu. "Krallığımızda hırsızlığın cezası uzuv kesilmesi. İnan bana dayak yemesi çok daha iyi."
duyduklarım beni daha çok şok etmişti. Hırsızlık yapan biri için bu oldukça büyük bir ceza sayılırdı. Benim geldiğim yerde adam öldürenler bile bu kadar ağır cezalandırılmazdı.
Başka bir elma tezgahının daha önüne geldiğimizde parlak kırmızı elmayı elime alarak kontrol ettim. "Bu daha güzel gibi ne dersin jimin?" Jimin beni duymadığında tekrar seslendim. "Jimin?"
Jimin daldığı yerden çıktığında elimdeki elmaya baktı. "Evet güzel bu." elmayı yerine bırakarak Jimine doğru döndüm. "Jimin iyi misin?"
"Ben iyiyim sadece-" göz ucuyla Yoongiyi kontrol etti. "Aramız bu ara biraz kötü."
Momo sinirli bir şekilde nefes verdi. "Bu kaçıncı oldu? Bu huysuz adamın seni sömürüşünü izleyip durmaktan bıktım."
"Momo lütfen tekrar başlama. Her ilişkide zorluklar olur, sadece Yoongi zor bir adam bu yüzden ara ara sorunlar çıkabiliyor." dedi jimin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bonds of fate
Tiểu thuyết Lịch sửJeon Jungkook gittiği resim sergisinde çok eski zamanlarda yaşamış prens Taehyung'un bir tablosunu görür ve ondan etkilenir. Tablonun sahibi yaşlı kadınla tanışıp birlikte prens Taehyung hakkında sohbet ederler. Ardından her şey yolunda giderken Jun...