Dudaklarımın üzerinde ateş gibi yanan Akgün'ün dudakları vardı, ben ise solmuş bir çiçektim ateş solmuş bir çiçeği yakardı. Akgün de beni öperek yakıyordu ama bir o kadar da çölüme yağmur oluyordu. İkisini aynı anda nasıl yapıyordu.
İmkansızlar içi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
AŞK OYUNU SİZİNLE KEYİFLİ OKUMALAR
BÖLÜM EMOJİLERİ 💘💘
Yeni bir şehir yeni dostluklar , yeni başlangıçlar. Yeni bir hayat'a hoş geldin Ada Baysal bu şehir senin kader'ini belirleyecek, geçmişin izlerini yok et . Geçmişini unut ki bir geleceğin olsun.
"Heyecanlı mısın? " Annem'in sorduğu soruyla daldığım düşüncelerden çıktım. "Altı üstü bir okul için heyecanlanmama gerek yok. " dedim. Lise son sınıf öğrencisiydim babam'ın işi yüzünden Eskişehir'e taşınmıştık.
İstanbul'da geri de bıraktığım arkadaşlarım,hayallerim ve hayatım aniden alt üst olmuştu.Şimdi ise yeni okulum Soyder Koleji'ne gidiyordum.
"Anne ben bu şehir'e sadece bir yıl katlanacam, Üniversite'yi İstanbul'da okuyacam. " öfke'yle annem'in gözleri'nin içine baktım " Sizin saçma sapan işleriniz yüzünden benim düzenim bozuldu! "dedim sert bir sesle. Araba okulun bahçesine girerken bakışlarımı annemden ayırdım.
En nefret ettiğim şey okul'a yeni gelen öğrenci'ye meraklı gözlerle bakan kişilerdi. Araba durduğu gibi kapı'yı açıp dışarı çıktım, araba'nın kapısını kapatmadan önce buz gibi gözlerle annem'in yüzüne baktım "Okul çıkışı beni almaya gelme. Ben kendim gelirim!" Annem'in cevap vermesine bile izin vermeden kapı'yı sertçe yüzüne kapattım.
Ters bakışlarımla okul'un içine doğru yürümeye başladım her adımım da öfke akıyordu , meraklı gözler eşliğinde okul'un içine girdim. "Hayatınızda hiç öğrenci görmediniz mi? " ağzımın içinden geveleyerek konuştum.
Görüş alanıma giren müdür odasına doğru yöneldim kapı'nın önüne gelmemle müdür odasın'dan çıkan kişi sertçe omzuma çarptığı için yere düştüm. Bende ki şans ancak bu kadar olur.
"Yavaş olsana Gerizekalı! Kör müsün?" diye arkasından bağırdım,ama bana çarpan kişi arkasına bile bakmadan gözden kaybolmuştu ,böyle gerizekalı insanlar zaten hep beni bulur. Yerden destek alarak ayağa kalktım, üstüme çeki düzen verip müdür'ün kapısını çaldım.
Gel sesiyle kapı'nın kolunu indirip içeri girdim Gözüme ilk çarpan şey masa da büyük harflerle yazılan SOYDER KOLEJİ yazısıydı.
"Ada Baysal okulumuza hoş geldin. " müdür'ün nazik çıkan sesiyle bakışlarımı müdür'e çevirdim. Müdür 50'li yaşların sonlarında falandı, siyah saç telleri'nin hepsine aklar düşmüştü yüzünde gereksiz bir gülümsemeyle bana bakıyordu.
"Sınıfı mı öğrenebilir miyim? " Sesimi oldukça nazik çıkartmaya çalıştım, bana anlamsızca bakan müdür'e ne bakıyorsun? Dememek için kendimi zor tutuyorum.
