bitti mi hikayemiz | barış alper yılmaz

15.Bölüm

keyifli okumalar 😽

Minik bir not; bölüm +18 başlıyor lütfen okumak istemeyen ilk iki bakış açısını geçerek ikinci Ilgının anlatımıyla başlayarak okusun şimdiden uyarayım 🤝🏻

|Satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı unutmayın lütfen|

°°°

Ilgının anlatımıyla;

Her şeyi bir kenara bırakıp gözlerimi gözlerine sabitleyip ciddileştim. İnat ederek uzak kalmanın mantıksız olacağına karar vermiştim. Uzun zamandır ondan uzaktım ve onsuz her şey daha zordu.

Onu geri doğru iterek koltuğa yatırdım. Kucağına çıkıp dudaklarına baktıktan sonra dudaklarımı onun dudaklarıyla birleştirdim.

Bir süre birbirimizi öperken nefes nefese kaldığımızda, geri çekilip düzensiz nefes alışverişimle kulağına yaklaşıp, "Seni çok özledim," dedim.

Derin derin nefesler alıp verirken gülümsedi. "İnan bana, ben daha çok özledim," dedi.

Boynumu öpmeye başladığında, istemsizce gözlerimi kapattım.

"Sen yokken her şey o kadar anlamsız ki," dedi, sulu sulu öpücükleriyle.

Askımı tutarak yavaşça aşağı indirip omzuma öpücükler bırakmaya başladı. Bir yandan da elleri rahat durmuyor, vücudumu okşuyordu. Gözlerim kapandığında, kendimi tamamen ona bırakmıştım.

Kucağında oturduğum için pantolonunun baskıladığı sertliği bacaklarımda hissettiğimde gülümsemiştim. Gözlerimi açarak gözlerine baktım.

Dudaklarımı ısırıp ona bakmaya devam ederken, Barış Badem'le göz göze geldiğinde gülmeye başlamıştı. "Çocuğumuz bizi röntgenliyor," dediğinde dönüp Badem'e bakarak güldüm.

Barış'a yanaşıp, "Burada bekle, geliyorum," dedim.

Kafasını sallarken, kucağından kalkıp Badem'i alıp misafir odasına götürdüm. Yavaşça eğilip onu öptüm.

"Özür dilerim, bebeğim, ama bunu yapmak zorundayım. Anne ve babanın biraz işi var hasret gidermeleri gerekiyor" dedim.

Odadan çıkarken kapıyı kapatarak salona geri döndüm.

Onu nasıl bıraktıysam öylece beni bekliyordu. İşleri biraz hızlandırmak adına ona yaklaşıp kucağına oturmadan önce gözlerinin içine bakarak pantolonunun düğmelerini açıp pantolonu aşağı doğru çektim.

Uzanıp bana yardım ettiğinde pantolonunu çıkarmıştık. Tekrar kucağına oturduğumda, belimden sertçe tutup beni kendine doğru bastırdı. Çenesini tutarak dudaklarından öpmeye başladım. Dudaklarımı ısırıp bırakıyor, ardından naifçe öpüyordu.

Elleri vücudumda dolaşırken nefeslerimiz hızlanmış, aramızdaki mesafe iyice kapanmıştı.

Dudaklarımdan ayrılıp beni hafifçe ittiğinde, üzerimdeki tişörtü hızlı bir hamleyle çıkarmıştı. Karşısında sütyenle kalmıştım. Parmağını vücudumda gezdirirken gözleri göğüslerimdeydi. Hafifçe dudağını yalayıp bakışlarını gözlerime çevirdi.