8.Bölüm

1.1K 65 60
                                    

keyifli okumalar😽

|Satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı unutmayın lütfen|

°°°

Ilgının anlatımıyla;

Barış, bu konumda ona dur diyemeyeceğimi bildiği için bana olabildiğince yaklaşmıştı. Nefesi yüzüme vururken, bir yandan belimdeki eli hafifçe kalçalarıma kayıyor, sonra tekrar belime çıkıyordu. Bu kadar aptal olmak istemesem de, aramızdaki ten uyumuna karşı koyamıyordum. Bu yeni bir şey değildi; birlikteyken de böyleydik. Özlediğim kokusu içime işlerken hafifçe kıpırdanıp Barış'a doğru bakındım.

"Bu yaptığından ne zaman vazgeçersin,tahmini?" dedim.

Boşta kalan elini saçlarımda gezdirip parmağıyla yüzümü okşuyordu. Hafif kalın ama fısıltı gibi bir ses tonuyla konuştu.

"Sen ne zaman beni kıskandırmaktan vazgeçersin, işte o zaman," dedi. Surat ifadem aptal gibiydi.

Salak salak ona bakarken hafifçe tebessüm etti.

"Anlaştık mı?" diye sordu.

Hafifçe öksürüp ses tonumu düzeltmeye çalıştım. Şu an bulunduğum durum libidomu yükseltiyordu.

"Barış, seni kıskandırmak için özellikle bir şey yapmıyorum. Ben hayatıma devam ediyorum ama sen her boku kıskanıyorsun," dedim.

Yanaşıp dudağımın kenarına öpücükler bırakırken gözlerimi istemsizce kapatıp açtım. Dudaklarımı dilimle ıslatıp gözlerinin içine baktım.

"Beni terk eden sendin, bunu neden yapıyorsun? Düşünüyorum, ama buna bir neden bulamıyorum. Sen, 'bizden artık olmaz,' diyorsun ama seni unutmama asla izin vermiyorsun. Barış, bu ne kadar böyle devam edecek? Ömrümü senin gölgende geçiremem," dedim.

Söylediklerim onu düşündürmüştü. Gözlerini gözlerime kenetleyip, "Aslında sana bir şey anlatmam gerekiyor," dedi.

Meraklı gözlerle ona bakıyordum. Anın büyüsüyle ağzından çıkan her cümleye inanırdım...

Bir süre düşündü, ardından derin bir nefes aldım. "Eee, seni bekliyorum," dediğimde hızlı bir hamleyle dudaklarını dudaklarıma bastırıp geri çekildi, birkaç kez de boynuma öpücük kondurup ellerini belimden çekerek benden uzaklaştı.

Yine orada mal gibi kaldığımda mırıldanarak "Özür dilerim," dedi. Bana arkasını dönüp yürümeye başladı.

Sinirle ona doğru bakıp "Ya ne aptal adamsın, nereye gidiyorsun? Anlat artık, susma!" diye bağırdım.

Duraksadı ama arkasına dönmedi. Bir süre daha öylece bekleyip yürümeye başladı.

Ben de arkasından yürüyerek, "Korkak orospu çocuğu, defol git!" dedim.

Sinirle ağzıma geleni saydırarak yürüyordum.

"Adi herif ya, korkak. Her zaman olduğu gibi yine aynı şeyi yap, kaç. Defol git! Bir daha bana karışmaya kalk, bak ne yapıyorum sana," dedim.

bitti mi hikayemiz | barış alper yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin