12.Bölüm

987 73 25
                                    

keyifli okumalar ✨🐥

|Satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı unutmayın lütfen |

°°°

Ilgının anlatımıyla;

Ona sıkıca sarıldım ve kokusunu içime çektim. Aldığım her derin nefeste, dolan gözlerimi kırpıştırıyordum. Barış, ilk şaşkınlığının ardından bana sıkıca sarılmıştı.

Hafifçe geri çekilip yüzümü avuçlarının arasına aldı. "Titriyorsun, ne oldu?" diye sordu. Yüzüne bakamıyordum; bakışlarımı yere sabitlemiştim.

"Ilgın, lütfen bir şey söyler misin?" dediğinde, fısıltı gibi çıkan bir sesle "Lütfen soru sorma, sadece sana sarılmak istiyorum," dedim ve yeniden kollarımı beline doladım.

Hiçbir şey sormadan uzun süre bana sarıldı, saçlarımı okşuyordu. Yeliz Abla ve Kerem içeri geçmişti. Hafifçe geri çekildim. Barış masumca bana bakıyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Yavaşça parmak ucuma yükselip dudağının kenarına bir öpücük kondurdum ve evden çıkmak için kapıya yöneldim.

O an kapıyı açmak için kolumu uzattığımda, kolumdan yakalayıp "Sana ne oluyor? Bana bir açıklama yapman gerekmiyor mu sence de?" dedi. Yüzüme bakıp, "Neydi bu az önce yaşadığımız? Seni böyle gönderemem," diye ekledi.

Konuşmak isteyip konuşamıyordum. İçimde kopan fırtınayı yatıştırıp, mantıklı düşünebildiğimde karşısına çıkmalıyım. Bir süre yere bakıp titreyen elimle Barış'ın yüzünü severek, "Bana zaman ver, zaten konuşacağız ama şu an değil, şu an buna hazır değilim," dedim.

Yüzümdeki elimi tutup hafifçe aşağı indirirken, "Neye hazır değilsin? Ne yaşanıyor şu an?" dedi, anlamaya çalışıyordu.

"Sana söz veriyorum, her şeyi konuşacağız ama şimdi değil," dedim ve kapıyı açtım.

"Tamam, soru sormuyorum ama senin bu şekilde gitmene izin veremem, biliyorsun," dedi. Asılı olan ceketini alıp üzerine giyerken ona bakıp, "Gerek yok, iyiyim, giderim ben," desem de kabul etmedi.

Beraber evden çıkıp aşağı indiğimizde, arabanın önünde durup bana bakarak avucunu açtı. Arabanın anahtarlarını avucuna bırakarak geçip yan koltuğa oturdum.

Barış sürücü koltuğuna geçip motoru çalıştırdı. Bana doğru dönerek, "Eve bırakıyorum," dedi. Gaza bastığında kafamı sallayarak onu onayladım.

Bir süre hiç konuşmadı, sadece arada bana bakıp tekrar yola dönüyordu. Kafamı koltuğa yaslayıp dışarıyı izliyordum. Daha fazla sessiz kalmaya dayanamayarak, "İyi misin? Senin bu halin hiç iyi değil. Ne oldu, bana anlatabilirsin Ilgın," dedi.

Gözlerim yeniden dolmaya başlamıştı. Barış bana bakarak, "Ailenle mi ilgili? İyiler mi?" dedi. Beni bu kadar kötü yapabilecek şeyin direkt ailemle ilgili olabileceğini düşünmüştü. Belki de bu yüzden her şeyi benden saklamayı seçmişti...

Kafamı olumsuz anlamda sallayıp, "Barış," dedim sessizce. Kafasını bana doğru çevirip, "Söyle güzelim," dedi.

bitti mi hikayemiz | barış alper yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin