Dikkat!🔨Bu hikaye tamamen hayal ürünü olup, gerçek kişi, yer veya olaylarla herhangi bir ilişkisi yoktur.
---
---
"Beni görünce ilk başta
Kime benzettiğini anlamadım,
O akşam ben de sizin gibiydim,
Kimseye benzemiyordum."(Orhan Veli kanık)
---
"Kabullendiğim şeyler için beni cezalandırmak istiyorsan, çekinme çünkü önündeki engelleri kaldırdım."
Her hatanın bir günahı var mıydı, her günahın bir bedeli olduğu gibi?
İşlenen günahlar bir başkasını ateşlerde yakabilir miydi?
Yakardı.
Boğazıma sarılan urganın ipleri gerildikçe aldığım nefesleri soluk boruma tıkıyordu. Ayaklarımın altındaki çürük sandalye beni taşıyamıyor, burnuma dolanan kan kokusunu ciğerlerime kadar itiyordu.
Etrafımı saran sis bulutu, göz kapaklarıma inen perdeden daha fazlasını yapıyor, üstüne kara bir şerit çekiyordu. Üstüne çıktığım idam sandalyesinde çırpınan bedenim, boğazımı saran urganın yaramı daha çok kanatmasına neden oluyordu.
Açılan her yara bir başkasını kanatırken, almak için çırpındığım nefesler ayaklarımın altındaki idam sandalyesinin çekilmesiyle kesiliyordu. İçine düştüğüm karanlıkta katilimi arıyor, lakin bulamıyordum.
Acı içinde kıvranan ruhum bedenimi terk etmeden evvel, son kalp atışlarım kulaklarımda yankılanırken, son kez tekledi. Destek aldığım bedenim kendini serbest bıraktı. Etrafıma baktım, çaresizce. Benliğim kendini tamamen ölümün kollarına bırakmadan önce tek bir soruyu sordu:
Katilim kim?
Küçük fısıltının yankılandığı boşluk bana tek bir cevap verdi.
İnsanın ölmesi için illa bir katile mi gerek vardır? İnsan pekâlâ kendi canını alamaz mı?
Ruh bedeni terk etmeden önce kanayan yara sadece bedende açılmazdı. Peki insan kendi katili olabilir miydi? Ben kendi katilim olacaktım. Kalbime sapladığım hançerin izini hâlâ taşıyordum, lakin bedenimden damlayan herhangi bir kan damlası yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN DÜĞÜMÜ
Teen Fiction☀️ İki kalbi sonsuza dek mühürleyecek olan kan düğümü atıldığında, bu kararın karşısında duracak herkesin dili lâl olacaktı. Kahve gözlü adam, elini güneşe uzatmaya cesaret ettiğinde, kalbinde yanmaya başlayacak kor ateşten kaçamayacaktı. "Öyleyse...