düşünsenize deprem oluyor ve eviniz bu deprem yüzünden ters bir şekil alıyor, anlarsınız ya. âşık olursun ve bütün hayatın değişirmiş gibi.
[ soukoku ]
düz yazı, texting, for her.
221122, jazmyn white.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
seninle ilgili bir şeyler var bebeğim. beni nöbet geçiriyormuş gibi sarsma şeklinle ilgili bir şey var.
★ ★ ★
bir kez daha aynaya baktım.
"lanet olsun! seçemiyorum."
bu kadarı fazlaydı anasını satayım. hem saklanıyor, hem de güzelim diyor. nerede adalet? sikik piç.
"chuuya." tıklanma sesinin ardından, aralanan kapıyla içeri giren büyükannemi gördüğümde hemen gözlerimdeki yaşları silmeye başladım.
yanlış anlamayın, ağlama sebebim ego değildi. sadece hangi tokayı saçıma takacağımı seçemiyordum. üstelik okulda eşcinsel olduğumla ilgili dedikodular dönerken, sahi, dazai beni koruyordu zorbalamalardan da. dedikoduyu salan da oydu harbi.
"neden sinirlisin?" arkamdan omuzlarıma hafif masaj yapan elleri hissetmemle kafamı kaldırıp aynaya bakmıştım. büyükannemin gülümseyen yansımasıyla yüzümü istemsizce daha da astım.
"benden kaçıyor." bir kaç kez rimel sürmüştüm kipriklerime ancak bu sefer ağladığım için akmışlardı ve aynadaki yüzümün yansıması harbiden berbattı. "belki de kaçtığı sen değilsindir." hâlâ gülümsüyordu.
"kimden kaçabilir ki?" eline tarağı alıp saçımı tararken konuşmaya devam etmişti. "kendinden, geçmişinden, korkularından ve bunların sana yansımasından." saçımı o kadar narince tarıyordu ki, rahatlatmıştı bu beni. "onu kurtarmak istiyorum, büyükanne." tarağı yerine koyunca, büyükanneme taraf döndüm.
"o zaman dikenlerini değil, kanatlarının olduğunu göster ona." çekmeceyi çekmiş ve içini karıştırdıktan sonra elindekini saçıma sabitlemişti. "zaman her şeyi çözer." tekrardan gülümsemiş ve odadan ayrılmadan önce son kez bunları söylemişti. "okula aç gitmiyorsun, genç adam."
