Aşk Küçük Şeylerdedir Tae-Kook

Jeudi Et Week-End

Hiç uyumadım ve bölüm atıyorum. Yazım yanlışlarım varsa yarın dinlenmiş kafayla düzeltirim. İyi geceler.🫡

10 - Perşembe Ve Hafta Sonu

''Bu yaptığınız tam bir orospuluk!''

Hoseok bağırarak Yoongi ve benim omuzlarımızı dürtükledi. Üçümüz de benim evimdeydik ve yatağımda oturuyorduk. Son zamanlarda olan olayların bir değerlendirmesini yapmak istemiştik ve dün geceki olayın ardından bugün buluşmuştuk.

''Bizim yaptığımız niye orospuluk?'' dedi kaşında ve dudağının kenarında pansuman olan Yoongi onun tutuşundan kurtulup ''İkimizin de bir tanecik eşi var. Sanki her gece başkasıyla buluşuyoruz.''

Hoseok gözlerini devirdi. Bıkmış bakışları bana dönünce şirince gülümsedim. Yüzünü buruşturup tekrar konuşmaya başladı, ''Jeon ve delta çıkmaya başlamışlar, haberim yok!''

''Bundan benim de haberim yoktu.'' diyerek araya girdi Yoongi. Acıdığı belli olan kaşına rağmen gözlerini kısmış ve kaşlarını çatmıştı.

''Sen, Jimin'le flörtleşip duruyorsunuz ve çocuğu öpmüşsün. Benim yine haberim yok!'' dedi Hoseok bağırarak.

Yoongi gibi kaşlarımı çattım, ''Bundan benim de haberim yoktu.''

Hoseok sinirle birer yumruğu omuzlarımıza geçirdi. Acıyla bağırıp kendimi yatağa boylu boyunca attım. Yoongi ise yumruğa karşılık vermiş ve alfa arkadaşımızın da bağırmasına neden olmuştu.

''Sizin hayatınız, benim hayatım. Kaç yıldır beraberiz ya?'' dedi Hoseok kollarını bağlayıp hafif uzun saçlarını savurarak kafasını başka yöne çevirirken. Üzgün olduğunu belli eden feromonları yayılmıştı, ''Ama herkes hayatı tek başına yaşıyormuş gibi!''

Dudaklarımı büzüp doğruldum ve küstüğünü belli eden arkadaşımın omuzlarına sarıldım. Yoongi de gözlerini devirip hafiften gülümseyerek bizi izlediğinde Hoseok'un saçlarına bir öpücük bıraktım.

''Yaa Hoseok!'' dedim onu sarsarak ''Üzülme. Her şey çok karışmıştı, ondan oldu hep bunlar. Artık eskisi gibi devam edeceğiz!'' Saçlarına ardı ardına öpücükler bıraktım.

Aniden feromonları değişti ve duygu durum değişikliğiyle beraber kollarım arasında bana döndü, ''Okul başlayalı iki hafta bile olmadı ama başımıza neler geldi, dimi?''

Onun heyecanlı ifadesine karşılık Yoongi'yle bakıştık. Ben geri yerime otururken Yoongi ona takılmak için konuşmaya başlamıştı bile, ''Sen ilaçlarını alıyor musun, salak?''

''Alıyorum.'' dedi Hoseok anlamazca. Birkaç saniye kaşları çatılı, dudakları aralık bir şekilde Yoongi'ye baktı. Yoongi'nin ona dayanamayıp yaraları acısa dahi gülmeye başlamasıyla ise aydınlanarak kaşlarını çatmıştı. ''Bende cidden sordun zannettim! Mal mısın, Yoongi-ah?!''

''Hope-ah,'' dedi Yoongi de ona aynı şekilde karşılık vererek, hala gülüyor ve karşısında ona kaşları çatılı bakan alfayla eğleniyordu. Onların bu hallerine ben de kıkırdamaya başladığımda Hoseok bana baktı.

''Sen de mi, Jungkook-ah?!'' diyerek mızmızlandığında kahkaha atmaya başlamıştım.

Bir elimi iki yana sallayıp diğeriyle dudaklarımı kapattım. O ise yine trip moduna girmiş ve kollarını göğsünde bağlamıştı. Bu adamlarla eğlenmeyi seviyordum.

Yoongi ile gülüşlerimiz sona erdiğinde ortam sakinleşmiş ve bir sessizlik oluşmuştu. Bakışlarımı arkadaşlarım üzerinde gezdirdim. Yoongi yatakta bir yere dalmış, gülümseyerek orayı izliyordu. Sonraki saniye ise Hoseok bakışlarımın ona döneceğini hissetmişçesine bana bakıyordu ve göz göze geliyorduk.