𝘜𝘯𝘶𝘵𝘮𝘢𝘴𝘢𝘮 𝘮ı?

101 7 0
                                    

✭

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3 Yıl Sonra

Çalan telefonumu bulmaya çalışıyordum. Gözlerimi açmadan aradığım sırada koltuktan düşmüştüm.

"Hay ananı sikeyim!"

Koltuğun kenarına sıkışmış telefonu alıp kim olduğuna bakmadan kulağıma götürdüm.

"Ha?"

"Ya oha kızım 'ha' ne ya, insan ol biraz"

Feridenin bağırarak konuşmasıyla telefonu kendimden uzaklaştırdım.

"Ya bağırma amına koyim, uyuyoruz ya"

"Ay özür dilerim canım arkadaşım. Ben senin çalışma saatlerini biraz unutmuş olabilirim valla kusura bakma, kapatıyim mi?"

"Feride uyandırdın, şu anda ya konuş, ya da ebediyen sus"

"Üff tamam, şu an yüksek bir tepki veremezsin diye şey ettim. Hazır mısın?"

"Ne oldu yine? Gönder gelsin"

"Barış bana evlenme teklifi etti"

"He allah bir yastıkta kocat..." Algılarım yeni yeni mi açılıyordu benim "Ne bir dakika oha!"

"Ya ağlıycam şu an, böyle telefondan bu haberi vermek hiç güzel değil. Sen şimdi burada olsan bütün gece konusurduk bunun hakkında."

"Kızım ciddi misin?"

"Bu konu da şaka mı yapılır?"

"Sen ne dedin peki?"

"Hayır dedim çağla. Ben salağım 3 yıldır sevgiliyiz, ama hayır dedim yani. Hani aşık falan değilim. Ya üf kapat, uyanınca ara beni ya"

Telefonu yüzüme kapatmıştı.

Elimi yüzümü yıkamış, kendime bir kahve yapmış ve Ferideyi görüntülü konuşmak için aramıştım.

"Ay alo, efendim yani. Ay kızım benim heyecanım falan hala geçmedi evde alık alık dolaşıyorum"

"Her zamanki halin o senin"

Dediğimi duyunca kameraya kötü bir bakış atmıştı.

"Neyse senin iğneleyici sözlerin beni ilgilendirmiyor. Şu an sana olan biteni anlatmalıyım, eksik kalmamalısın"

Yüzündeki o mutluluğun izleri çok güzeldi. Gözlerinin parlaması beni de mutlu ediyordu.

"Bak şimdi biz şimdi bu salak... Ay canım bitanem sevgilim Barışla öylesine dışarı gezmeye çıktık... " Bütün olayları detaylıca anlatmaya başlamışti, ben ise bir kupa kahveyi bitirmiştim. O hala konuşmaya devam ediyordu ve ben 4. kahvemi içmeye başlamıştım. "Ya kızım sonra bi anda arkamı bi döndüm önümde diz çökmüş, elinde tektaş kutusu. Vallahi öldüm sandım bak kalp krizi geçiriyordum. Algılayamadim hiçbir şeyi. En sonunda salak Berkan 'sen istemiyorsan ben alırım mis gibi cocuk sonuçta' dedi benim hayata bir dönüşüm var, o 'evet' dediğim anı duymayan kalmadı buna eminim." Bir yandan yüzündeki makyajı temizlerken bir yandan heyecanlı bir şekilde bunları bana anlatıyordu.

"Barış salak bir çocuk bu plan aklına nereden geldi acaba?"

Feride ilk başta sevgilisini savundu ama sonradan bilmediğini söyler gibi omuz silkti. Gece boyu aynı olayı yüz kere konuştuk, ardından aklımız gelen yeni dedikodulardan konuştuk. Ve evet, uykusuz kaldım.

6 ay sonra

"Ya kızım ben yapmayacağım bu kahveyi alın siz yapın."

Feridenin elimize cezveyi tutuşturmasiyla onun halina gülmüştüm.

"Peki, sen bilirsin. Barış Beye şöyle bol acılı ve tuzlu bir kahve ikram edelim" Dediğimle beraber yeni oturduğu sandalyeden bir hışımla kalkmıştı.

"Nişanlımı zehirleyemezsiniz hayır!"

"Daha nişanlın değil canım, yüzüğü takmadınız"

Baharın söyledikleriyle onaylamıştım.

"Ay, ha nişanlım, ha müstakbel nişanlım. İkisi de aynı şey, sonuç olarak bi 15 dakika sonra takıcam yüzüğü çocuğa" Dediklerine güldüğümüz sırada kahveler olmuştu ve içeriye götürmeye başlamıştık. Feride sadece Barışın kahve fincanının olduğu tepsiyi taşıyordu, bizde işte diğerlerini.

Kahveler içildiği sırada barış biraz tırsmıs, ama Feridenin ona olan bakışlarıyla içmişti. Zaten içine de bir şey koymamıştık. Hanımefendi iki dakika eğlenmemize de izin vermemişti. Kahveler içilirken büyükler konuşmaya başladı.

"Eveet efendim, sebebi ziyaretimiz belli. Çocuklar birbirlerini görmüş beğenmiş, Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızımız Ferideyi oğlumuz barışa istiyoruz"

Feridenin babası birkaç saniye sessiz kalmıştı, kızıyla olan kısa bakısmasından sonra ise konuşmaya başladı.

"Şimdi, tabii çocuklar birbirini görmüş beğenmiş... Bizlere de onlara destek olmak düşer. Verdim gitti"

Ortam tam bir şenlik alanına dönmüştü. Herkes birbirine sarılıyor öpüyor falan cok karışık bir ortamdı. En sonunda yüzükleri takıp kurdeleyi kesmişlerdi.

***

Neyse feride ablaniz bu bolum mutlu. Barisi kocam yaptigima gore kereme daha rahat uzulebilirim.

𝓢𝓸𝓷𝓼𝓾𝔃 𝓞𝓵, Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin