8

30 13 32
                                    

"Sen başımdan gitmeyeceksin değil mi?" Hızla yerine kurulmuş bana bakan Ayaz'a ters bir bakış attım.

" Hastane sitesinin işi bu." Kollarını birbirine bağlayarak 32 diş sırıttı. Esma koltuğuna oturmuş bizi izlerken derin bir nefes alarak koltuğu yatırdım. Aniden inen koltukla kafasını kaldırarak bana baktı.

"Şimdi de üstüme çıkıp beni boğacak mısın?" Ciddi bir şekilde yüzünü tutarak yanaklarını sıktım. Yeşil gözleri donuklaştı.

"Ne istiyorsun? Temizleme mi?" Öylece durmuş bana bakarken bağırdım. "Sana soruyorum!" Korkuyla yüzünü çekerken kafasını yerleştirdi.

"İçimden cin çıktı senin de. Sadece temizleme olacak doktor hanım." Ellerime geçirdiğim eldiven ile aletlerimi alarak ışığımı açtım. İşleme başladığım sırada elini ağzına götürdük kapattı.

"Bilerek mi acıtıyorsun?" Çenesini sıvazlarken elini tutup geriye ittim. Yeşil gözleri ise hiç kapanmadan beni izledi.

"Bitti." Ellerimi geriye çekerek gülümsedim. Küçük lavaboya tükürerek uzattığım peçeteyi aldı. Eldivenlerimi çıkarıp çöpe attım.

"Esma Ayaz'ın dosyasını da doldur." Kafasını aşağı yukarı sallayarak ekran başına geçti. Ayaz yerinden kalkarak arkama geçti. Ellerini saçlarıma götürerek saç tellerimle oynamaya başladı. Derin bir nefes alarak arkamı döndüm.

"Daha yeni bağlamıştım." Yüzümü asarak saçımı açacağım esnada kolumu tuttu.

"İzin ver de ben bağlayayım. Ödeşmiş oluruz." Yakınımda olan yüzüne daha fazla dayanamayıp kafamı salladım. Hemen arkama geçerek ellerini saçlarıma götürdü.

Yavaş yavaş saç tutanlarını topladıktan sonra lastikle bağladı. Elleri hala saçlarımda gezinirken odadaki aynanın başına giderek saçıma baktım. Gayet düzgün toplanmıştı.

"Kaç kızın saçını bağladın?"

"Ne?" Arkamı dönerek beni izleyen adama baktım. "Kaç defa bağladın diyorum." Kafasını iki yana sallayarak sırıttı.

"İlksin."

"Yalancı." Yanıma gelerek aynadan yansımamıza baktı.

"Yalan söylüyorsam boyum kısalsın." Ellerini açarak avucunu kafamın ortasına yerleştirdi. Hafifçe sıkarak tekrardan bana baktı.

"Cüce." Gözlerimi kapatıp burnumdan soludum.

"Esma şuna bir şey söyle yoksa birazdan dayak yiyecek."

"İşi size bırakıyorum Lina Hanım. *Açtığım gözlerimle direk üzerine doğru yürüyüp kafamı gögsüne dayadım.

" Buraya kafa atarsam kırarım kemiklerini" Yüzü dalga geçer gibi bakarken sırıttı. "Dene istersen." Gözlerim üzerinde gezindi. Yapılı vücuduna vursaydım canımı acıtabilirdim.

"Neyse boşver." Minik bir kahkaha atarak önüme geçti.

"Ne o? Korktun mu?"

"Korkmaktan çok kafamı düşündüm." Ellerimi kafama götürüp okşadım. "Beynimi yormayayım." Bu defa yanından omuz atarak geçip masadaki çantamı aldım.

"Bu günlük işim bitti. Ben kaçar." Kapıyı açtığım sırada arkamdan gelerek yanımda yürümeye başladı. Onu takmamaya çalışsam da yanımdaydı işte.

"Ne istiyorsun?" Durduğum anda hemen dibimde dikilerek gülümsedi.

"Birlikte yiyelim." dedi. Bir süre düşündükten sonra başımı salladım.

"Olur."

"Hem birbirimizi daha iyi tanımış oluruz sohbet ederek. Değil mi?" Dalga geçer gibi kafamı salladığımda yeniden güldü.

Kuyruklu YıldızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin