Bisiklet sürmeyi bıraktık. Çünkü Sena aşırı canımızı sıkmıştı ve eğer o burdaysa Eymen de burdadır. İyice düşündükten sonra Eymen'e bu kadar kötü davranmamam gerektiğini düşündüm.
Akşama doğru Burcu'yu aradım ve onunda buraya gelmesini söyledim. Burcu yarın geleceğini söyledi ve kapattı.
Akşam olmuştu ama Burcu dan ses yoktu. Ben yatakta uzanırken Anıl banyoda kendi kendine saçıyla konuşuyordu. Kulaklıklarımı aldım güzel,sakin bir şarkı açıp gözlerimi kapattım.
ANIL'IN AĞZINDAN:
İçeriye girdiğimde Mira çoktan yatağı kapmış uyuyordu. Ne yani şimdi ben koltukta mı uyuyacağım? Hayı tabi ki de yani. Sessizce yorganı kaldırdım ve Mira'nın yanına uzandım. Mira birden uykusunda bana doğru döndü ve yastığa sarılarak tekrar durdu.
Yüzü bana dönüktü. Onun o güzel yüzüne bakmaya doyamıyordum. Ona biraz daha yaklaştım. İsterse uyansın ama umrumda değil. Ona sarıldım gözlerimi kapattım. Gözlerimi hafiften araladığımda uyanmamıştı ve hala uyuyordu. Hiç değişmemiş, yine uyudmu kimse onu kaldıramıyordu. Gözlerine baktım. Öyle tatlı uyuyordu ki dayanamıyordum. Yavaşca yaklaştım ve dudaklarına hafif bir öpücük kondurdum. Çok yumuşaktı ve uykumu getirmişti. Son bir kez ona baktım ve kulağında ki kulaklığı yavaşca çıkartıp gözlerimi kapattım.*******
Sabah uyandığımda Mira hâlâ uyuyordu. Onu uyandırmamak için yerimden sessiz ve yavaşca kalktım ve mutfağa gidip yiyecek bir şeyler hazırlamaya başladım. Önce yumurta kırdım. Tabi ben diğer erkeklere benzemediğim için yemek yapabiliyordum. Yumurta daha tam olmadan içine birkaç dilim sucuk attım. Dolabı açtım ve içinden meyve suyu çıkartıp bardaklara koydum. Masaya birkaç tane de kahvaltılık koydum ve Mira'nın yanına uyandırmak için gittim. Odaya girdiğimde Mira hâlâ fosur fosur uyuyordu. Gidip biraz dürttüm ama yine kalkmak istemedi. Ben de çareyi telefonumda buldum ve müzik listemden bir rock müzik seçtim. Sesini son ses açtım ve Mira'nın baş ucuna koyup şarkıyı başlattım. Mira anında yerinden zıpladı ve yataktan yere düştü.
Telefonumu aldım,müziği kapattım ve yerde bana sinirle bakan Mira ya baktım."Ya sen ne yaptığını sanıyorsun böyle?"
"Prenses öpücükle uyanmayınca böyle denemek istedim."
"Hiç komik değil Anıl gülme."
"Ha ha çok komik bebeğim."
"Git işine Anıl ya."
"Hadi kalk kahvaltı hazırladım o kadar."
Kalkması için elimi uzattığımda sadece elime baktı ve güldü.MİRA'NIN AĞZINDAN:
Bana elini uzattığında ona baktım ve güldüm. Kendim kalkabilirdim. Yerden kalktım ve Anıl'a kocaman sarıldım.
"Bunu neye borçluyum prenses."
"Kahvaltı ve hep yanımda olduğun için."
"Hadi lan ordan kahvaltıya."
İkimizde birlikte aynı anda güldük. Mutfağa geçtiğimizde kahvaltı sofrasını görünce herhâlde geri dönecektim. Yumurta vardı ya yumurta. Neyse bende yumurta yemem. Sofraya oturduk ve en nefret ettiğim şeyi Anıl yaptı. Ben yemek yerken niye bana bakıyorlar ki? Yiyemiyorum sonra işte.
"Ben yemek yerken bana bakmayı kes.""Tamam ya bakmıyorum."
********
Arkadaşlar bu bölümü de kısa yazmamın sebebi yeni kitabım ÇİZGİ. Lütfen okuyup oylar mısınız? Ayrıca youtube da kısa tanıtım videosunu da bulabilirsiniz. Şimdiden teşekkür ederim. Siz çok değerlisiniz. :)