Güneşin yüzüme vuruşuyla uyanmamın yanında alt daireden gelen müzik sesi beni resmen gıcık etmişti "Ya ya ya" diye Hande Yener bağırıyordu. O sinirle kalktım zaten sinirliydim uzun zamandır , o gün gelmişti Türkiye de geleceğinin kararı verilecek olan YGS sınavı bugündü. 1 yıl boyunca bunun için çabaladım. Kahvaltının ardından sınav giriş belgesini ve nüfus cüzdanımı alıp aşağıya inmiştim. Sigara içiyordum oldukça stresliydim , stresli olduğumda içerim zaten sigara Irmak bu huyumdan hiç hoşlanmazdı. Sigara içerken bir anda babam indi aşağıya , ne olduğunu anlamamıştım sigarayı söndürüp yanına gittiğim ile arada geçen zamanı hatırlayamıyorum. "Nasılsın ?" dedi , nasıl olabilirdim sence neler hissediyordum o arada ? Düşünemiyormusun ? Anlayamıyormusun ? Anlık bir öfkenin bitiminde "İyiyim." dedim sakince her zaman olduğu gibi , iyiyim işte , iyi sadece. Arabaya bindik kampüse doğru yol alırken Irmak mesaj attı , size kim olduğunu söylemedim değil mi ? O adeta hayallerimin kadınıydı kendi bildim bileli onunlaydım. Gözlerimin açıldığı ilk kişi oydu , ilk sevgilim , ilk sırdaşım , ablamdı bazen , annemdi , kız kardeşim ve kızımdı bazende onu kelimelerle bu kadar tarif edebiliyorum. "Herşeyim" o benim yine sabahın köründe kalkmış ve beni desteklemek için mesaj atmıştı. "Günaydın naber nasılsın , stres var mı hayalim ?" bu şekilde hitap ederdik birbirimize "Hayalim". " Günaydın ya biraz sanki , ama üstesinden gelirim. " dedim. "Sigara içtin dimi yine , çok gerginsin merak etme bunu başarıcaz." dedi nerden biliyordu bunları anlamıyorum gergin olduğumu sigara içtiğimi , bütün hayatımız bu sınava bağlıydı onunla evlenebilmek için buydu isteğim sevdiğime bakabilmek ona istediğini verebilmek her ne kadar "Ben bunu istiyorum!" demesede çekine çekine dile getirirdi isteklerini bazen söylemezdi bile bu huyu çok hoşuma gidiyordu. "Hayır hayalim merak etme , sen yanımdasın bak hep olucaksın ihtiyacım yok başka bişeye" bunu söylediğimde yüzündeki gülümseme hafızamda canlandı , o güzel yüzündeki masum gülümsemenin gamzelerini ortaya çıkırışını gizlemek için eliyle ağzını kapatmaya çabalaması , masumca utanması , o çok farklıydı ve çok tatlı o olmadan bir gün düşünemezdim , düşünmemiştim de. "Şapşal , tamam seviyorum seni Dünyanın güneşi , deryanın mehtabı , rakının balığı sevdiği gibi." bu yazıyı okuduğumda istemsizce tebessüm etmemi sorgulayan babama cevabım her zamanki gibi "Hiç , komik bişey geldi aklıma." olmuştu. Sınav yerine yaklaştık yavaş yavaş zaman geliyordu saat 09:53 sınavın başlamasına yedi dakika vardı. Telefonumu kapatıp babama uzatmadan önce ona bir mesaj atmıştım "Bu sınava ikimiz için giriyorum , dua et sevdiğim dua et ki sevdiğim veya sevgilim olarak kalma , başarılı bir sonucun ardından babam babana "Kızınızı oğlumuza istiyoruz." diyebilsin. " yazdım cevabını beklemeden telefonu kapattım. O sıra cevabı beklemem demek geç kalmam demekti çünkü içeriye girdim onun bana verdiği özgüven ile sınıfıma doğru ilerliyordum. A302 sınıfı Fen Edebiyat Fakültesi 12 numara , içeri girdim. Görevli hemen yaklaşıp kağıdıma baktı ve beni sırama yönlendirdi "Başarılar delikanlı" dedi tebessüm edip sırama oturmuştum. Kağıtlar ne zaman önüme geldi farkına varmamışım. Sınav bitti. Ne yaptığımı bilmiyordum , 4 gün sonra açıklandığında ne yaptığımı görmüştüm. Bu 4 gün benim için ızdırap doluydu. Günün her saati yanımda olan Irmak beni rahatlatmak için elinden geleni yaptı. Bir arkadaşım aradı o sıra Irmakla kafede oturuyorduk. En sevdiğim nargileyi söylemiş sevdiğim kızın elini tutarken "Beni neden arıyor bu şimdi hiç mi saygısı yok bunun!" diye söylendim ardından "Aç hadi telefonu önemli bişeydir belki." dedi. Açtım ve "Sınav sonuçları açıklanmış." cümlesinden başka bir cümleyi hatırlamadığım bir konuşma yapmıştık Musonla , bu onun lakabıydı. "Tamam kapat!" dedim bir yıl uğruna çabaladığım sonuç açıklanmıştı ne yaptığım ne olduğu kazandım mı kazanamadım mı ? Telefondan kontrol ettim. Siteye girerken Irmak benden daha gergindi. Çok yavaştı , girdim sonunda istediğim bölüm gelmişti bilgisayar programcılığı başarmıştım. Şehrimde bulunan üniversteye gidebilmek için yeterli puanım vardı. Hemen babamın sözü aklıma geldi "Üniversiteyi kazanırsan sana artık bir ev açabiliriz heralde." demişti. Bu haberle babamı aradım. "Alo baba kazandım! Kazandım baba! Hemde aynı şehirdeyiz , kazandım!" çok heyecanlıydım. "Tamam oğlum tebrik ederim..." ne , nasıl yani bu ne neden heyecanlanmadı ? Neden böyle tepki verdi ? "Ne oldu ?" dedim titrek bir sesle "Annen oğlum , annen." dedi ve sustu bir dakika ne oldu anneme ne oldu neden söylemiyorsun ?! İkimizde hala susuyorduk söylememiş bunları düşünmüşüm sadece , dile getirdim hala sessizdi "Söylesene be adam ne oldu ?!" dedim. "Annen kalp krizi geçirdi oğlum , bir kaç dakika önce yoğun bakımda onu kaybettik..." bir dakika nasıl yani anlamadım , annem öldü mü ? "Annem öldümü baba ?" dedim , konuşmadı ağladığını duyuyordum. Irmak baktı gözlerimin içine ve "Aysun abla öldümü ?" dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. Bir insan annesinin öldüğünü nasıl söyleyebilirdi ki ?
--------------
Yeni bölüm gelmeye devam ediyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayata Dair
FanfictionHayali bir dünyada geçen hayali bir "Ben" anlatılıyor bu hikayede. Hayali bir aşk ve hayali bir olay. Hayattan zevk alamayan 20 yaşındaki bir gencin hayal dünyasını , her gece yastığa kafasını koyduğunda yaşadığı o dünyayı sizlere anlatırken tüm kor...