3. SAVAŞ ÇANLARI

1K 84 270
                                    

Hello balımmmm
Hoş geldinizzzz
Yıldıza basıp bol bollll yorum yapmayı unutmayalım olur mu 🥺

Keyifli okumalar 🫶🏻


Şarkılar:
Lana Del Rey - Dark Paradise
Bishop Briggs - River


Şarkılar:Lana Del Rey - Dark ParadiseBishop Briggs - River

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




3. BÖLÜM

"Savaş Çanları"

⛓️




Nefes almak diye bir şeyin var olduğunu kabul edemediğim saniyeler içindeydim. Kıpırdasam kıpırdayamıyordum, nefes alsam alamıyordum. Fakat ona bu kadar yakın olmayı da ne ritmi değişen kalbim ne de ağzımdan süratle fırlamayı bekleyen hıçkırığım istiyordu.

Gözlerimden kopardığı kapkara gözlerini dudaklarıma indirirken, "Daha ne kadar böyle duracağız?" Dedi kısık sesle. O an ne kadar süredir o hâlde olduğumuzu sorguladım.

Fakat önemi yoktu. "İndir beni." Dedim kaşlarımı çatarak. Dudaklarımı birbirine bastırmıştım.

Hafifçe sırıtışını izledim o an. "Nasıl istersen, Sarı." Dediğinde gözlerim korkuyla büyürken daha ben ayaklarımı yere koyamadan beni bıraktı.

Evet! Bıraktı!

Ellerinin bedenimden sıyrılmasıyla boşluğa düşüşümü çaresizce bekledim. Önce kalçam, sonrasında bacaklarım yeri sertçe boylarken asıl lanetler yağdırdığım ağrıdan kaskatı kesilen kıçım değildi! Beni camı sildiğim pis kovanın üzerine fırlatmıştı ve şu an üstüm başım, yerler, her yer batmıştı!

Deterjana bulanmış ellerimi parkeye bastırırken önüme düşen saçlarımın arasından ona baktım başımı kaldırarak. Yüzündeki keyifli ifade her saniye daha da büyüyordu. Dişlerimin arasından, "Öldün sen." Diye fısıldadığımda Eda'nın, "Ben oraları yeni silmiştim! Manyak sakar karı!" Diyen cırtlak sesi kulağımda çınladı.

Ama umrumda bile değildi! Bu kendini beğenmiş, züppe, adi, şerefsiz hayvanata haddini bildirmezsem gece gözüme uyku girmezdi. Olduğum yerde zar zor ayağa kalkmaya çalışırken onun da geri geri attığı adımları görebiliyordum. "Gırtlağını sökeceğim senin! Adi şerefsiz!" Diye çıldırır gibi bağırdığımda kahkaha atarak kaçmaya başladı.

Kovayı kenara savurup ayağa kalktım ama ayaklarım da ıslak olduğu için zor koşuyordum. Kayıp düşmem an meselesiydi.

"Kaçma!"

Koltuğun etrafında bir o yana bir  bu yana koştururken karşıdan göz göze geldik. "Asıl şimdi ödeştik." Dedi bana parmağını doğrultarak. Bir de üste çıkıyordu! "Sakın ıslatayım deme beni."

UMUT YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin