25. BUGÜN İLE YARIN ARASINDA

195 26 77
                                    



Selamlar!

Wattpad kapandığından beri Matem Senfonisi için yazdığım ilk bölümle geldim. Ben onları yazmayı çok özlemişim umarım siz de okumayı özlemişsinizdir.

Bu kadar ara verdiğim için de çok üzgünüm ama bunun en büyük sebeplerinden biri gelen erişim engeli. Bu konuda söylenecek çok şey var aslında ama vpn ile girdiğimiz bir uygulama bunun yeri değildir muhtemelen. Ben bölümlerin pdf'ini sosyal medya hesaplarımda paylaşıyor olacağım, dilerseniz oradan ulaşabilirsiniz. Oy ve yorumları unutmayalım, lütfen. Benim tek motivasyon kaynağım onlar.

twitter: @/valesenas
instagram: @/velesanass

Ve bugün, 26 Eylül'de Atlas ve Devin'in hikayesinin başladığı gündeyiz.
🩶

25. BUGÜN İLE YARIN ARASINDA

İzin ver.

Dünya sana doğru dönsün bir kez.

Hayat tutsun ellerinden ve bir rüzgâr saçını okşayıp geçerken dudaklarındaki tebessümün adı olsun, yaşam. Buz gibi bir rüzgârın seni gülümsetebildiği yerde öğrenirsin bir hayatı, bir ömüre çevirmeyi. Böyle görürsün başını çevirdiğinde yanında kimi göreceğini. Hayat herkesin ama zaman yalnızca onu durdurmayı bilenlerin.

Terasın cam korkulukları gökten inmiş yıldızlarla aydınlanırken ay ışığı öyle güzel bir şekilde düşüyordu ki yere baktığım her yer ışıl ışıldı. Yeryüzünün en etkili antidepresanı yanında biriyle yürüdüğün deniz kenarları olsa da bu gece gördüğüm deniz manzarası yalnızca onun perspektifinden olduğu için bu kadar güzel duruyordu. Gözlerimin önünde titreyen ufuk çizgisi bizi ayırmaktan çok birleştiriyordu. Kirpiklerimin birbirine her vuruşunda gece denize, deniz geceye karışıyordu ama bu büyü hiç bozulmuyordu. Yıldızlardan daha çok varlığı yolumu aydınlatıyordu. Onun yanında dünya duruyordu.

"Sen ne yaptın böyle?" diye fısıldadım duyulmayacak kadar kısık bir sesle. O gece olduğu gibi denizin hırçın dalgalarının kayalıklara çarptığını duyuyordum. Bir de kalbim vardı; baş edemeyeceğim kadar sert ve ürkek bir şekilde atıyordu. "Atlas sen ne yaptın?"

Bakışlarım önümde uzayıp deniz manzarasına, korkuluklardaki ışıltılı yıldızlara ve göğe yükselen balonlara dokunduğunda gözlerim yaşlarla dolmuştu ama bu kez canım yandığı için ya da kalbim kırıldığı için değildi; bu kez yaşadığımı hissettiğim içindi. Benim bile hissettiklerine söz geçiremediğim, güç yetiremediğim bir yer vardı ve ben artık bu hissi, bu kahrolası hissi kabullenmekten başka bir şey yapamıyordum.

"Pasta da mı aldın?" dedim iç çekerek. Sesimdeki şaşkınlık o kadar büyüktü ki sanki bir gece yarısı beni terasa çıkaran o değilmiş gibi doğum günü pastasına bakakalmıştım. Bal badem. Doğum günü pastası yani ballı bademli olanlardandı. "Sana inanmıyorum."

Gözlerimin altını silip titreyen dudaklarımı birbirine bastırdığımda kilometrelerce ötemde olmasına rağmen yeniden o deniz havasını soluyordum. Her zamankinden daha büyülüydü gece; yıldızlara bakmak, nefes almak, sessiz kalıp susmak... Bir de kendini zamana bırakmak mümkündü burada.

Atlas'ın nefesini boynumda hissettiğim an, gözlerimde biriken yaşlar yanaklarımdan aşağı dökülmeye başladı. Kolunu belime sararak beni kendine çekti ve nefesini tenime mühürlemek ister gibi fısıldadı. "Bu seninle birlikte yaşayacağımız ilk hayat... Unutulmaz olsun istedim."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MATEM SENFONİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin