19. TANRI TARAFINDAN ÖPÜLMEK

797 60 64
                                    




Selamlar ve keyifli okumalar!
Lütfen yıldızı parlatmayı ve varlığınızı belli etmeyi unutmayın.
🩶

eğer iletişim kurmak isterseniz;
twitter: @/valesenas

eğer iletişim kurmak isterseniz;twitter: @/valesenas

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


MATEM SENFONİSİ

19. TANRI TARAFINDAN ÖPÜLMEK

26 Eylül'den aylar öncesi; Bahar Dönemi

"O gece gölgeleri resmetmeyi denedim.
Kurşun kalemlerin veremediği karanlığı yokluğunu çizerken öğrendim."


Hayatta bıraktığın gibi kalan tek şey, geçmiştir.

Çünkü geçmişin üzerindeki söz hakkın, saniyelerle beraber silinir.

Hiçbir zaman söz hakkı olmamıştı.

Alıştığı hayat, disiplinsizliğin affının olmadığı o düzen, ondan bazı şeyleri almıştı. Kafasının içinde seslerin olmadığı bir hayatı... Kafanın içinde uğultuya dönen sesleri duymaya başladıysan olduğun yerde kalmak zor gelecektir sana. Sessizlik mi istiyorsun? Aç kulaklarını, iyi dinle. Gitmek mi istiyorsun? Gidemezsin. Sen özgür değilsin. Yorgun musun? Olamazsın. Sen zayıf değilsin. Sen düştüğünde ağlayan bir çocuk, öfkelendiğinde bağırıp çağırmaya hakkı bile olmayan bir ergen ve ne olursa olsun kim olduğundan kurtulamayacak bir yetişkin olmak zorundasın. Dünyanı renklendirmeye çalışma. Senin dünyan, tıkalı kaldığım odanın tavanı kadar ve gölgelerin bile olmadığı bir boşlukta yapayalnızsın.

Yapayalnız kalacaksın.

Sorun da bu zaten. Bütün dünyanın sorunu kocaman kalabalıkların içinde yapayalnız kalmak. Başkasının kalabalığı sana kendini yalnızlığını hatırlatıyorsa bu dünyada ait olmadığın bir yerdesindir.

Olur, bazen böyle şeyler.

Baktığın yerde hiç olmaması gereken bir şey hatırlarsın. Kafanın içindeki resimleri neyin renklendirdiğini bilemezsin. Anıları siyah-beyaz sanmalarının nedeni unutulduklarında renklerini kaybetmeleri. Anıların hatırlandığı bu çağda, insanlar mı unutulmayacak?

Hiçbir zaman yaramaz bir çocuk olmamıştı. Aksine yaramaz olmaktan çok uzaktı. Sessiz ve içine kapanıktı. Hayatı belli kurallar içinde geçtiğinden anlatacak hiçbir şeyi olmazdı. Konuşacak bir şeyi de yoktu bu yüzden. Diğer çocuklarla arkadaşlık kurmaya çekinirdi çünkü onların beraber oynadıkları oyunlar vardı. Onun ise çözmesi gereken sorular... Diksiyon ve dil kursları, aldığı ek dersler, durmadan yüzünü gördüğü öğretmenler; hepsi onun hayatının bir parçasıydı. Onun dünyasında kendini nasıl ifade edeceğini öğretirlerdi ama konuşmasına asla izin vermezlerdi.

MATEM SENFONİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin