E.U-2

218 36 12
                                    

Elimden geldiğince erken yazmaya çalışıyorum. 

Yavaş yavaş başlıyor her şey...

İyi okumalar :)

 *****


Alarmın sesiyle gözlerimi araladım. Bugün okulumun ilk günü. Kısa bir duştan sonra dolabımın karşısına geçtim. Çok fazla kıyafetim olmasa da hem rahat edebileceğim hem de güzel görüneceğim bir şeyler aramakla meşgulken " Eylül abla " diyen sese döndüm. Yetimhanemizin fındık kurdu bütün neşesi Elif büyümüşte küçülmüş sanki.

" Küçük hanım saatten haberin var mı ? Neden ayaktasın bakalım " diye sordum. Paytak paytak yürüyüp yatağımın kenarına oturdu.

" Bugün senin okulunun ilk günü Eylül abla seni yalnız bırakmamı nasıl beklersin " dedi. Büyümüşte küçülmüş demiştim daha önce demi ben ah evet kesinlikle öyle.

" Kalk bakalım o zaman yardım et çok bilmiş " 

" Emrine amadeyim abloşumm " diye uzatarak söyledikten sonra yaklaşıp yanaklarımdan sulu sulu öptü ve düşünürmüş gibi bir elini  çenesine koydu. Şuan ne kadar tatlı göründüğünün farkında mı acaba seni sıpa. Neyse dikkatimi kıyafetlerime vermeliyim.

1 saatin sonunda aynadaki  yansımama bakıyordum " Eğer buna da olmadı deseydin vazgeçecektim küçük hanım "  1 saattir bunu giy yok şunu giy bu üstte olsun şunu da altta derken sonunda ortaya iyi bir şeyler çıkmıştı. Beyaz sıfır kollu gömleğim üstüne lacivert deri ceketim altına da ispanyol  paça siyah kot pantolonumla kıyafetlerim uyum içindeydi. Saçlarımı da uçlarından hafif dalgalandırıp salık bırakmaya karar verdim. Telefonumu , cüzdanımı , defter kalem gibi birkaç eşyayı da çantama koyup son en kez aynadaki görüntüme bakıp yola koyuldum.

**

Dersime daha var ve ben yavaş yürümeyi tercih ediyorum. Artık kendime kalacak bir yerde bulmalıyım Saliha anne bir kaç haftadır yeterince idare etti zaten. Ne kadar sorun yok dese de ben onun bakışlarından anlıyorum ki sorun olduğunu. 18 yıldır evim diye bildiğim yerde fazlalık olmak , gidebilecek tek bir kapımın , güvenebilecek tek bir dostumun olmaması beni üzüyor. Hangi dala tutunsam kırılıyor , bu şekilde nasıl devam ederim bilmiyorum. Aslında vazgeçmek için bir çok nedenim varken çabalamaya devam ediyorum. Sabah sabah ne çok düşündüm değil mi ?  

Ahh! Bir anda yere kapaklanmamla düşüncelerimden sıyrıldım.Popom nasılda acıyor. Böyle dalgın dalgın gidersem olacağı buydu tabi.

" Özür dilerim gerçekten çok özür dilerim yanlışlıkla oldu fark edemedim  kusura bakmayın bir şeyiniz  var mı ? " Tek nefeste bütün bu cümleleri nasıl sıraladı hayret benim nefesim kesildi burada.

" Bir şeyim yok tamam önemli değil " derken kalkmam için elini uzattı.

" Ağlıyorsunuz bir yerinize birşey mi oldu? hastaneye gidelim " deyince ellerimle gözyaşlarımı silerken bir yandan " Ah bir bilseniz kalacak yerim yok , param yok , yetimhanede büyüdüm , ailem yok onun için günlerdir düşünüp düşünüp ağlıyorum " diyemiyceğim için 

" Yok beyefendi sadece korktum."  demekle yetindim.

" Tekrar özür dilerim korkutmak istemedim aniden oldu affedersiniz " dedi.

Kısa kesim saçları , hatırı sayılır derecede uzun boyu , endişeli gözlerini kocaman açmış bir şeyim var mı  diye bana bakıyordu. 

" Önemli değil bende çok dalgın yürüyordum bakın bir şeyim yok iyiyim. Ama biraz daha oyalanırsam iyi olamıycam çünkü okula ilk günden geç kalmak üzereyim " gülümseyip yürümeye başladım ve bi anda önüme geçip durdurdu.

Eylül'ün Uçurumu #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin