8. bölüm

2K 239 22
                                    

Mirket onu sımsıkı sararken Gediz ilk kez, yıllar sonra ilk kez huzurlu hissetti. Genç onu sarıyor ve bir eliyle de saçlarını okşuyordu, başını boynuna koyup nabzını dinledi.

"Batı... mirketim, canımm..." boynuna boynuna mırıldanan genç yüzünden gülümsedi mirket. Ona doyamaması hoşuna gidiyordu, egosu yavaşça toparlanıyordu.

"Gediz, daha iyi misin?" Kekelemeden konuşmasıyla kafasını çekti genç mis gibi kokan boynundan, gözlerine baktı dimdik.

"Gediz'im desene..." yutkunup dudağını ısırdı, Gediz onun omzunu öpüp dişleri arasına aldı.

"Ahhh, Gediz, yapma..." hafifçe sızlayan teniyle dişlerini sıktı.

"Gediz değil, Gediz'im demen gerek. Cesur mirket.... hadi...." mirket alt dudağını yalayıp ağzını açtı, ama utançtan kızarmaya başlamıştı.

"Ge-gediz'im..." kısık sesli gülüşten sonra şakağına konan öpücükle gözlerini kapattı.

"Aferin bebeğime, aferin..." saçlarını da öptü peş peşe. Sonra eğilip boynunu kokladı yine.

"Bir şey isteyeceğim, yarın gelirken duş alma. Bu gece de.... yıkanma sakın." Kokusunun yoğunlaşmasını istiyordu, onun kokusunu ciğerine kazımalıydı.

"Neden ki?" Gediz gittikçe kararan gözlerle ona baktı, eğilip kokusunu sesli sesli içine çekti.

"Bu koku var ya... benim tek zaafım. Senin kokun....." mirket kıpkırmızı olmuştu, sürekli o yüzden boynuna sokuluyordu demek ki...

"Ta-tamam, yıkanmam. A-a-ama sadece yarın, yo-yoksa kokarım." Gediz başını sallayıp tekrar boynuna gömüldü, bu oğlan o kadar iyi geliyordu ki ona...

"Gidelim mi Gediz'im..." Gediz onu kendine sıkıca çekip güldü.

"Bal mirket... ball..." saçlarını öpüp indirdi yere, elini tutup dışarı çıktılar. Herkes çoktan dağılmıştı, arabaya kadar el ele yürüdüler.

Tamirhaneye kadar mirket yolu izledi, bir kez daha gelirse ezberlerdi. Umuyordu ki sürekli giderlerdi, tamam, yoruluyordu ama iyi para veriyordu Gediz ona.

"Hafta so-sonu da ge-gelecek miyim?" Gediz sırıttı, ama sonra yüzü asıldı.

"İstersen, ama babam ve diğerleri burada oluyor. Gelirsen kimsenin yanında soyunmak yok." Mirketin kaşları çatıldı.

"Kimse bana bakmaz ki zaten." Gediz dişlerini sıkarak tamirhanenin önüne çekti arabasını.

"Bakamazlar zaten, bakanı yakarım." Mirket ufak bir titremeyle eline uzandı gencin, sıkıca tuttu iki eliyle.

"Gediz'im, be-ben seninim bi-biliyorsun..." Gediz derin bir nefes aldı, yine kekeliyordu yanında.

"Batı... seni gerçekten benim yaptığım zaman... benden sakın gitme olur mu?" Kararan gözlere bakıp gülümsedi, dudakları büzüldü sonra.

"Bana artık mirket deme.... sevgilinim ben, evcilin değil." Gediz bir an nefes almayı unuttu, sevgilisiydi onun...

"Se-sevgilim misin?" Gediz ömründe ilk kez kekelemişti, mirket buna kocaman gülümsedi.

"Değil miyim? Tamam... ben sevgiliyiz sanmıştım, öpüşüyoruz ya sürekli." Yüzünü buruşturup başını eğdi.

"Güzelim, sen neyim olmak istersen o olursun. Düşürme yüzünü, bak bakayım bana. Batı, bundan sonra sen bana emir ver lan... köpeğin olayım uğruna." Mirket derin bir nefes aldı şaşkınlıkla, ne diyordu o öyle.

"Anlamadım?" Kocaman gözlerle gence bakakalmıştı.

"Ne istersen iste, yeter ki sevgilim de, Gediz'im de bana... tamam mı?" Mirket alt dudağını ısırıp öylece ona bakıyordu.

"Ge-gediz'im mi di-diyeyim? He-herkesin i-i-içinde mi?" Gediz hevesle kafa salladı.

"O-olmaz, utanırım. O-olmaz." Kafasını da iki yana sallarken kızarmıştı bile, deli gibi utanmıştı düşüncesiyle.

"Herkes sikimde değil bebeğim, bir tek sen umrumdasın. Seninde öyle olmalı, yoksa çok kızarım Batı." Dudağını ısırıp dikkatle gözlerine baktı, sonra olumlu anlamda başını salladı.

"Tamam ama, ço-çok kızarıcam offff yaaa..." ellerini yanaklarına kapatınca güldü Gediz.

"Bence kızarma, çünkü kızarınca seni öpesim geliyor sürekli. Sonra çok daha fazla kızarıyorsun." Mirket çekingence güldü ve arabanın kapısına uzandı.

"Aileme de söyleyeceğim bir ara, haberin olsun." Mirket donup kalmıştı.

Geçen gün gördüğü kadarıyla Gediz'in iri yapısı babasına çekmişti. Korkmuş ve endişelenmişti, ya babası onu döverse... ne yapardı o zaman mirket.

"Baban... döver mi seni, beni seviyorsun diye...." Gediz sırıttı, bu psikopatça sırıtışla yutkundu mirket.

"Dövebilir, ama beni iyi tanır. Vazgeçmeyeceğimi de bilir, hele senden bebeğim.... asla vazgeçmem, isterse kemiklerimi kırsın. Sıkıntı yok..." mirket korkuyla ona bakıyordu.

"Söyleme, söyleme hemen o zaman. Dayak yemeni istemiyorum ben..." dudakları iyice kıvrılan Gediz çocuğu elinden tutup kendine çekti ve yanağını hafifçe ısırdı.

"Ya-yapmaaaa...." elini sıkıyordu, ama onu itmiyordu bile. Isırdığı yeri sulu sulu öptü ve boynunu ısırdı bu sefer.

İnlemesini beklemiyordu, mirket de inleyeceğini düşünmemişti...

"Batı... beni çok berbat azdırıyorsun, sabrediyorum valla bak. Canını yakmamaya yeminim var, ama zorlama beni. Tamam mı yavrum...." mirket hızla kafasını sallayıp geri çekildi ve hızla araçtan indi.

"Babam fark etmez umarım...." ceketini önüne tutarak arabadan indi ve tamirhaneye girdi. Babası onu gördüğü gibi önüne tuttuğu cekete ve yanında yeri izleyen oğlana baktı.

"İki Honda var, motordan ses geliyormuş. Bir de valf kapağı kırık araç var, arkaya çektirdim. Yetişeni yap, acele etme." Mirketin yere eğik yüzüne doğru eğilip gülümsedi.

"Hoşgeldin delikanlı, bu deliyle Allah sabır versin sana." Mirket utançtan kafasını kaldıramasa da adama cevap verdi.

"Sağolun efendim, hoşbuldum." Gediz onu kolunun altına çekince iyice kızarmıştı.

"Bana yardım ediyor Batı, işi öğreteceğim ona iyice." Babası gözleriyle elindeki ceketi gösterip kaşlarını oynattı.

"Size kolay gelsin o zaman." Gediz bile utanmıştı bu muhabbet yüzünden.

"Sağol ustam..." dedi, kızaran boynuna elini atıp, mirketi de yanında ilerleterek arka odaya yürüdü. Kulakları bile yanıyordu...

"Sen kızardın mı?" Mirket merakla konuşunca duvara çevirdi yüzünü, ama oğlan hala merakla ona bakıyordu.

"Babam imalı konuştu biraz çıkarken, sanırım sevişmek için geldiğimizi düşündü." Bu sözlerle mirket de kızarmıştı.

"Yapmayacağız ama, araba tamir ediyorsun sen." Utanmış sesiyle konuşunca yutkundu Gediz.

"İleride, günlerce oturamayacaksın Batı. Bu sevimli hareketlerinin cezasını götün çekecek, perişan edeceğim o zaman seni." Mirket nefesinin hızlandığını fark etti, bundan dolayı heyecanlanması onu sapık mı yapıyordu acaba?

"Ko-konuşma bö-böyle, i-i-iyice utanmam i-i-için yapıyorsun." Gediz soyunmaya başlayan oğlana yaklaşırken gözleri koyulaşıyordu.

"Sadece başına gelecek olanı bilmen gerektiğini düşünüyorum, kendini buna hazırla."

MirketHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin