Ceza

199 20 19
                                    

Sabah erkenden uyanmıştım. Saat daha üç buçuktu. Tekrar uyumaya çalışmıştım ama başaramamıştım. Daha fazla beklemeden yataktan kalkıp lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kıyafetlerimi değiştirip saçlarımı at kuyruğu bağladım. Odamı toparladıktan sonra odadan çıktım. Abçar ve Sarkan halâ uyuyorlardı. Kahvaltı için erken olduğunu düşünerek şöminenin başına gittim. Ateş oldukça cılız yanıyordu. İçeride odun kalmadığını fark ederek odun almak için dışarı çıktım. Hava çok karanlıktı. Bu sebeple orman oldukça ürkütücü görünüyordu. Daha fazla bekleyipte kendimi ürkütmek istemediğim için hemen odunların olduğu bölüme yöneldim. Kırılmış olan odunlardan birkaç tane alıp hemen içeri girdim. Şöminenin ateşini harladıktan sonra minderlerden birine oturarak beklemeye başladım. Uzun bir süre tek başıma ateşi izlemiştim. Sıkılmaya başladığımda neyseki Abçar uyanmıştı.

- Erkencisin velet.
- Uyku tutmadı.
- Kalk o zaman kahvaltı hazırlamama yardım et.

Abçar'ın komutu ile oturduğum yerden kalkarak mutfağa doğru ilerledim. Bir süre kahvaltı hazırladıktan sonra Sarkan'ı uyandırmak için mutfaktan ayrıldım. Sarkan'ın odasının önüne geldiğimde kapıyı tıklatıp içeri girdim.

- Sarkan uyan hadi.

Sarkan uyanmıyordu. Odanın içine ilerleyerek yatağın yanına geldim. Tekrar uyanması için uyardım ama beni duymuyordu bile. Sarsarak uyandırmak için elimi omzuna koydum. Üzerinde tişört olmadığı için elim çıplak tenine değmişti. Elimi dokunmam ile çığlık atarak çekmem bir olmuştu. Elim edeta ateş avuçlamışım gibi yanmıştı. Çığlığım ile birlikte Sarkan yataktan sıçramış ve Abçar'da koşarak odaya gelmişti.

- İyimisin velet?
- Eli yandı.

Abçar'ın sorusuna Sarkan benden önce cevap vermişti. Sarkan elimi avcuna aldığında sıçrayarak geri çekilmiştim. Sarkan bu hareketime aldırış etmeden elimi tekrar avcunun içine aldı. Bu sefer yanmamıştım. Daha öncede böyle bir şey olmamıştı. Şimdi neden olduğunu anlamamıştım.

- Oldukça kötü görünüyor. Sargı şart.

Sarkan oldukça ciddi ve düz bir sesle konuşmuştu. Sarkan'ın cümlesi ile Abçar krem ve sargı getirmek için odadan ayrılmıştı. Sarkan beni odasındaki banyoya yürüterek elimi suya tutmaya başlamıştı. Bu elimin acısını büyük oranda düşürmüştü. Sarkan oldukça öfkeli gorünüyordu. Nedenini bilmiyordum ama öğrenmek istiyordum.

- Bu nasıl oldu Sarkan?

Sarkan soruma cevap vermeden elimi suda bekletmeye devam etmişti. Elimin acısı gözlerimin sulanmasına neden oluyordu. Abçar tekrar odaya geldiğinde Sarkan sinirli ve sert hareketler ile elinden sargı ve kremi almıştı. Sarkan'ın neden bu kadar sinirli ve öfkeli olduğunu anlamayarak tekrar konuşmaya başladım.

- Sarkan neden sinirlisin?
- Bir daha bana dokunma.

Sarkan kısık bir sesle adeta bağırmıştı. Bu tavrına anlam verememiştim. Neden bu kadar sinirli olduğunu hiç anlamamıştım. Titrek ve korkak bir sesle tekrar konuşmaya başladım.

- Sadece uyandırmak istedim.
- Uyandırma beni Belçin! Odama da girme bir daha.

Sarkan öfke ile bağırırken farkında olmadan elimide sıkıyordu. Acı ile elimi geri çekmeye çalıştığımda Sarkan sert bir şekilde elimi tekrar kendine çekmişi. Korku ve acı ile birlikte gözümden bir damla yaş süzülmüştü. Sarkan'dan böyle bir tepki asla beklemiyordum.

- Canını yakıyorsun bırak. Ben yaparım.

Abçar yanımıza gelip elimi Sarkan'ın avucundan çekerek konuşmuştu. Sargıyı ve kremi aldıktan sonra beni tek kolu ile sararak yürütmeye başladı. Sarkan'ın odasından çıkıp benim kaldığım odaya girmiştik. Abçar beni yatağa oturtup kendiside yanıma oturmuştu. Kremi elime sürerken oldukça ciddi bir ifadesi vardı.

KIZIL KURT_2 ( Mühür)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin