Sarkan yine ekmek arası aparatif bir şeyler hazırlayıp hapimize dağıtmıştı. Eğitim bitmesine rağmen kimse alandan ayrılmamıştı. Abçar ve Sarkan ateş yakmak için odun taşırken bende onlara yardım ettim. Abçar ve Sarkan geçip bir köşeye oturduktan sonra bende ateşi yakmaya çalıştım. Fakat bir türlü odunları tutuşturamamıştım.
- Çekil kenara bücür.
Sarkan'ın komutu ile kenara çekilip beklemeye başladım. Sarkan kıvrak bir el hareketi ile odunları tutuşturmuştu. Bu duruma oldukça memnun olarak geçip Boysan ve Mayda'nın arasına oturdum. Uzun bir süre kimse konuşmamıştı. Sessizliği ilk Abçar bozmuştu.
- Yarın atlarınızı getirmeyi unutmayın. Yolculuğa at ile çıkacaksınız.
Birkaç dakika daha sessizlik hakim olduktan sonra Tunay konuşmaya başlamıştı.
- Şu atı bana satarmısınız?
Tunay eli ile Safir'i işaret ederek sormuştu sorusunu. Kaşlarımı çatarak Abçar'ın cevabını beklemeye başladım.
- Belçin'e sor. Sahibi o.
Abçar'ın cümlesine oldukça memnun olarak yönümü Tunay'a döndüm. Kısık gözler ve kıskanç bakışlarla beni izliyordu. Birkaç saniye bekledikten sonra konuşmaya başladı.
- Ne kadar istiyorsun? Parası neyse veririm.
- Onu almaya paran yetmez.
- Sen beni kendinle karıştırıyorsun sanırım. Parasal yönden bir sıkıntım yok ederi neyse öderim.
- Pahalı olan ederi değil zaten, değeri. Abçar'ın hediyesi o satılık değil.Tunay cevabımla daha çok sinirlenmişti ama bir şey söyleyememişti. Yönümü Abçar'a döndüğümde sıcak bir tebessüm ile beni izlediğini gördüm. Bende aynı içtenlik ile karşılık verdikten sonra yönümü tekrar ateşe döndüm.
- Biz yolumuzu nasıl bulacağız? Sınırın diğer tarafını bilmiyoruz.
Kutan'ın sorusu ile herkes yönünü Abçar'a dönmüştü. Abçar cevap vermeyip sessiz kalırken Sarkan konuşmaya başlamıştı.
- Ben Belçin'e her şeyi öğrettim. Ona uyum sağlayın yeterli.
- Peki Sarkan sınırın diğer tarafında hırtığı nerede ve nasıl bulacağımızı bilen birisi var mı?
- Hırtık mı? O ne?Bu sefer soruyu soran Aybar olmuştu.
- Diğer tarafta yaşayan varlıklardan birisi. Kam'ın istediği şeylerden biriside bu yaratıktan.
- Aslında bir hava iyesine sorabilirsiniz bücür. Onlar genelde havada yaşadıkları için görme ihtimalleri yüksek.Sarkan'ın cümlesi biraz olsun rahatlamamı sağlamıştı. Kafamı en çok kurcalayan konu buydu. Bir anda aklıma gelen soru ile tekrar yönümü Sarkan ve Abçar'a dönerek konuşmaya başladım.
- Peki ejderha kanını nasıl alacağız. Derisini kesmenin bir yolu varmı?
- Birde ejderha kanımı almamız gerekiyor?Mayda dehşete kapılmış bir şekilde sormuştu sorusunu. Kızlara üstünkörü anlatmış ve detay vermemiştim.
- Evet.
- Ejderhalar vahşi yaratıklar ya içimizden birisi zarar görürse?
- Merak etme ben seni korurum.Kutan oldukça sakin ve pişkin bir gülümseme ile kurmuştu cümlesini. Mayda neden böyle bir cevap verdiğini anlamamış olacakki öylece kalmıştı.
- Sen sadece kendini korusan iyi edersin.
Tunga oldukça soğuk bir tonda konuşmuştu. Cümlesinin altındaki tehdit hemen anlaşılıyordu. Kutan bakışlarını Mayda'dan çekip Tunga'ya çevirmişti. İkiside birbirlerine oldukça soğuk bakışlar atarken Abçar'ın sesi bakışmalarını sonlandırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL KURT_2 ( Mühür)
FantasiHayatı bir anda alt üst olan Belçin, Kam'ın emri ile oldukça tehlikeli bir yolculuğa atılmak zorunda kalmıştır. Boysan ve arkadaşları bu yolculukta onu asla yalnız bırakmayacaktır. Bütün zorlukların yanı sıra birde mühürlenme gerçeği ile yüzleşen Be...