"Bir insan, peşindeki robot sürüsünden kaçarken kim dost, kim düşman? Asansöre ulaşmadan önceki son umut.."
Siyah paltolu adam koridorda koşuyordu, hızlı soluk alışverişlerini, şiddetli aldığı solukların ağırlığı ve dizlerinin güçsüzlüğünü tüm vücudunda hissediyordu. Kalbi hızla çarparken aradan dönüp asansör düğmesine bastı ancak bir robot sürüsünü peşine takmıştı. Asansör düğmesine basana kadar binbir türlü işkenceyle öldürüleceğini anlamıştı. Robotlar onu kullanıp atmış, duygularıyla oynamışlardı; sonra da ona değmeyecek bir insan uğruna savaştığını öğretmişlerdi.
"Kaçışın yok, olduğun yerde kal. Elindeki gümüş silahı uyluğuna yasladığını, solunumunun ve dolaşımının hızlandığını görebiliyorum. Ancak bir silahın kırk silah makinesine karşı koyabileceğine inanman kendin açısından bir hata olur." Siyah robot liderlik özelliğini kullanarak silahların arasına geçmiş ve doğrultulmuş namluların arasında, yanından bir işaretiyle geçecek mermilerin adamı delip geçeceğini hesap etmeye başlamıştı.
Robotlar hissiz gözlerle üçüncü dünya savaşındaki askerlerin ölmeden önceki hâllerini, bakışlarını andırıyorlardı. Hiçbirinde bir ifade yoktu ancak silahı tutuşlarında bir irade söz konusuydu. Suat başını iki yana salladı ve "Buradan kaçacağım," dedi robotu kışkırtmayı göze alarak.
"Sonra da seni mahvedeceğim kendine iyi insan diyen metal parçası." Robot başını ağır ağır gözdağı verir gibi yukarı kaldırdı. Bir süre hapsolduğu sessizlikten rahatsızlığı ve öfkesi okunuyordu. "Metal parçası ha, bu iltifat mı yoksa bir hakaret mi?" Suat kapana kısılmıştı, hareket ettiği an indirirlerdi, bunu biliyordu. Bir çare ararcasına bakındı. "Hakaret," diye rahat görünen bir şekilde yanıtladığında robotun öfkesi katlanarak artmıştı. O esnada polis aracının sirenleri duyulmuştu. Duvarların arasından sızan sesin şiddetiyle robotlar bir an silahlarını indirip düşündüler. Sonra da koridorun arkasında doğru koşup, metal yumruklarıyla duvarı ezdiler. Suat, dev robotun yumruğunu duvara geçişini izledikçe telsiz ve siren seslerini duyuyordu.
Sonunda açılan yarıktan hepsinin atladığını işitti, dönenlerden birinin ona ateş etmemesi için asansör kapısını açıp içeri girdi. Saniyelik dilimde aşağı indiğinde robotlardan oluşan bir polis ekibi suratı solgun adamı karşılamıştı. Suat onlara "Robotların hepsi aşağı atladılar," dedi nefes nefese. "İkinci kattan, içeride ölü iki robot var. Birini testereyle kestiler." Kesik kesik soluyordu ve dedikleri çok az anlaşılırdı.
"Sakin olun," dedi robot ve temin eder bir sesle; "Sizi araca götürelim ve bize robotları tarif edin." Suat polisi adam akıllı dinleyemese de cümlenin başından duyduğu gibi mırıldanıyordu. "Siyah renklilerdi, biri büyüktü, orta boylarda; diğeri standart robotlardı. Hepsi birbirinin aynı, silahlı-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROBOT MU İNSAN MI? | DİSTOPYA
Science FictionUyarı: Robot olmadığını doğrula (❌) 3. Dünya Savaşı her şeyi yıkıp geçirdi ve gözlerini açtığında; yanında bir robot seni izliyordu. Artık numaran sadece 1 ve başka bir şey değilsin!!! Kaderini robotların elinden kurtarabilir misin?