1 usanmış bir tavırla bilgisayar odasında bir aşağı bir yukarı yürüyüp duruyordu. JEJ 'in ona kısa zaman önce hediye ettiği büyük bir aynanın karşısında dikilip kendini uzun uzadıya süzdü. Karşıdaki küçük dolapta, JEJ 'in ısrarla aldığı taze kıyafetler vardı. Aynaya iyice yaklaşıp gözlerinin tam içine baktı, sonra da yüzünü aynaya yapıştırarak bir müddet daha kendini seyretti. "Giyinelim bakalım," dedi ve yeni duştan çıktığı için temiz olan bedenine yeni kıyafetleri yakıştırmayı denedi. "Kravat ister misiniz?" Aralanan kapıdan JEJ 'in sesi duyulmuştu. 1 beyaz gömleğinin üst düğmelerini iliklerken net bir sesle "Hayır," diye reddetti. JEJ parmağıyla kapıyı ittiğinde açık camın etkisiyle kapı gıcır gıcır etti, 1 "Şu kapıyı kapatamaz mısın? Baksana ses nasılda rahatsız edici!" dedi. "Kravat istemediğinize emin misiniz?" diye sordu yeniden JEJ.
1 aynadan elinde kırmızı kravat tutan robotu gördüğünde nefes vererek başını olumsuzca salladı. "Ben bir düğüne gitmiyorum ki, sadece adam gibi bir giyimim olsun diye üzerimi değiştirdim." Yakasını çekiştirip gömleği düzeltmeyi sürdürdü. "Ah, anladım. Şimdi bir noktayı unuttuğumu hatırladım," diye konuştu. Bu kelimeler 1'e tuhaf gelmişti. Robotlar bir şeyi unutmazdı, öyle sanıyordu ama bu robota da güvenilmezdi zaten. "Neymiş unuttuğun şu şey?"
"Yazdığınız güzel yazı-"
"O bir mektup JEJ, güzel yazıyı birinci sınıflar yazar.
"Affedersiniz!" Robot mahcuptu ancak adam şimdi merakla bekliyordu. "Mektubunuz yayınevinden reddedildi." 1 bir süre tepkisiz kalmıştı. Ellerini yakasından ayırdı ve yalancı bir şekilde kahkaha attı. "Zaten belli değil miydi?" derken yüzünde cılız bir hayal kırıklığı göründü. "Bunu her insan bilir zaten. Sen şunu söyle, o halde beni niye iyi giydiriyorsun? Kravat ne alaka?Her bir kelimesinde kaburgalarına bir iğne batırılıp çıkarılıyor gibiydi. JEJ elindeki kravata bakarak başını salladı ve gidip onu adamın yatağının üzerine bıraktı. "Onun bir yeri var," diye öfkeli bir sesle hatırlattı öfkeli adam. JEJ onun hızlı ve gergin hareketlerini seyrederken gidip yataktan kravatı aldı, sonra da dolabın çekmecelerinden birine sokup doğruldu. "Belki de başka bir yeteneğiniz vardır, onu keşfetmeliyiz," dedi ellerini bacaklarına yaslarken.
1 kestirip attı. "Gerek yok."
"Ancak bunlar insanları mutlu eder, yetenekler. Öyle değil mi?" Adam bu laflara sitemle gülüp geçerken "Öyle bekliyorsun değil mi?" diye yanıtladı. JEJ başını eğerek "Üzgünüm ama öyle olması gerekmez mi?" diye sordu. Robota bakınca göz göze geldiler. "Dünya karmaşık bir şeydir. Formülü yoktur," diye mırıldandı adam. JEJ "Böyle olmamalı," dedi sessizce. Kafasında bir şeyleri birleştirmeye çalışıyor gibi bir hâli vardı. "Nasıl olmalı o hâlde?" JEJ uygun cümleyi uzun bir uğraş sonucunda bulmuştu. "Her şeyin sonucu açık olmalı ve her sonuç bir nedene bağlı olmalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROBOT MU İNSAN MI? | DİSTOPYA
Ciencia FicciónUyarı: Robot olmadığını doğrula (❌) 3. Dünya Savaşı her şeyi yıkıp geçirdi ve gözlerini açtığında; yanında bir robot seni izliyordu. Artık numaran sadece 1 ve başka bir şey değilsin!!! Kaderini robotların elinden kurtarabilir misin?